23
Mayıs
2024
Perşembe
ANASAYFA

’Türkiye’de AB’ye destek azalacak’

İngiliz The Economist dergisi, yayımladığı raporda, Türkiye’de Avrupa Birliği’ne desteğin zamanla azalacağını bildirdi.

Bu duruma gerekçe olarak ise ’Avrupa müktesebatının çoğu üzerinde, pazarlık edilemeyeceğinin zamanla anlaşılacak olması’ gösterildi.

The Economist, Avrupa Birliği’ne 1 Mayıs 2004’te üye olan 10 ülkenin de benzer bir deneyim geçirdiğini hatırlattı.

Dergi üye ülkelerde, yetiştirilen elmanın boyundan, fabrikalardaki tuvaletlerin nasıl olması gerektiğine kadar, herşeyin Brüksel’de kararlaştırılacağını vurguladı.

Tüm bu ifadeler ise The Economist’in son sayısında yer alan ve Türkiye’nin ekonomik ve siyasi yapısının değerlendirildiği raporda yer alıyor.

The Economist’in Türkiye raporunda ülke ekonomisinin durumu, siyasi yapıdaki değişimler, azınlıklar, kadının toplumdaki yeri, Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne üyelik şansı gibi konuların yanı sıra Türkiye’nin komşularıyla ilişkileri ve yolsuzluk da mercek altına alınıyor.

Türkiye’nin Avrupa ile ilişkilerini konu alan iki bölümde yapılan reformlar hatırlatılıp geleceğe bakılıyor.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Abdullah Gül’ün İslamcı geçmişlerine rağmen, iktidara gelir gelmez "En acil işimiz Avrupa, kaybedecek vaktimiz yok" diye işe başladıkları hatırlatılıyor.

Ancak ekonomi ve dış ilişkilerdeki başarıya rağmen İstanbul ve Ankara’daki Kemalistlerin çoğunun, iktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi’nin gizli bir gündemi olduğundan kuşkulandıkları belirtiliyor.

Kemalistlerin, AKP’nin, ’Avrupa üyeliğini kullanıp ordunun gücünü azaltmayı, sonra da ülkeyi İran benzeri bir İslam Cumhuriyeti’ne dönüştüreceklerini’, düşündükleri söyleniyor.

Yine Kemalistlerin, ’AB üyeliği güvencesini de, hiçbir zaman birliğe üye olunamayacağı gerekçesiyle kabul etmedikleri’ vurgulanıyor.

The Economist’e göre; AKP’nin desteği her geçen gün artmasına rağmen, içinde bulunduğu şanslı durumun devamı, Başbakan Erdoğan’a bağlı.

Dergi Erdoğan hakkında şu yorumu da yapmış: "Eğer yeniden seçilirse, belki yedi yıl daha bu avantajlı pozisyonunu koruyacak."

’Uygulamada hala sorun var’

The Economist dergisinin raporunun insan hakları ve azınlıklar konusunun ele alındığı bölümünde ise, hükümetin işkence ve kötü muamele uygulamalarına verilen cezaları arttırdığı ancak uygulamada hala sorunlar bulunduğunun altı çizildi.

Türkiye İnsan Hakları Vakfı’nın verilerine dayanılarak insan hakları ihlallerinden örnekler verilen raporda, Avrupa Komisyonu’nun temel özgürlükler, kadın hakları, sendikal haklar, azınlık hakları ve Müslüman olmayan dini grupların haklarının güçlendirilmesi gerektiği yönündeki uyarılarına gönderme yapılıyor.

Kürtlerin yaşadıkları sorunlara işaret edilen raporda ayrıca, hükümetin Alevilere dini azınlıktan çok kültürel bir grup gibi davrandığı, böylece alevilere dini ibadet yeri sağlama konusundaki yasal sorumluluktan kaçındığı öne sürülüyor.

’Yolsuzluk, Türkiye’nin en büyük sorunlarından biri’

Raporda özellikle vurgulanan konulardan biri de, yolsuzluğun Türkiye’nin en önemli sorunlarından biri olması.

The Economist’e göre yolsuzluk, ülke ekonomisinin önündeki en büyük engellerden biri.

Yolsuzluk artık daha fazla tartışılmaya başlansa da, Türkiye’de henüz bu suçu işleyenler ağır cezalara çarptırılamıyor.

Dergi, AKP hükümetinin göreve gelir gelmez gündeme getirdiği yolsuzlukla mücadele yasa tasarısının henüz Türkiye Büyük Millet Meclisi’nden geçmediğini hatırlatıyor.

Milletvekilleri ve bakanların dokunulmazlıklarının kaldırılmasına yönelik seçim vaatlerinin de yerine getirilmediği belirtiliyor.

Türk Silahlı Kuvvetleri’nin, yolsuzlukla mücadele sürpriz bir şekilde hükümetten daha cesur davrandığı vurgulanıyor.

The Economist’e göre, yolsuzluğun Türkiye’ye, sadece ahlaki değil, ekonomik maliyeti de ağır oldu.

Dergi bu konuda şu yorumları yapmış:

"Türkiye’nin bu kadar az yabancı sermaye çekebilmesinin başlıca nedeni yolsuzluk. Yolsuzluk kalkmadıkça Türkiye sadece Rusya ve Ukrayna gibi ülkelerden yatırımcı çekebilir. Avrupalılar ve Kuzey Amerikalıları ise çekemezler. Türkiye’deki yabancı yatırım 1980’lerdeki seviyenin de altında."

’Türkiye, çeşitliliğin tadını çıkarmalı’

The Economist’in raporunu kaleme alan Tim Hindle, bulgular konusunda İstanbul ve Ankara’da düzenlenen panellere katılmak üzere Türkiye’de.

BBC Türkçe Bölümü’nün sorularını yanıtlayan Hindle, Türkiye’nin bugüne dek kültürel zenginliğini reddeden ya da görmezden gelen bir tavır içinde olduğunu söyledi.

Avrupa Birliği’nin çeşitlilik anlamına geldiğini hatırlatan Hindle, Türkiye’nin AB’ye katılırken, kendi çeşitliliğini kabullenmek zorunda olduğunu, çeşitliliğinin keyfini çıkarması ve bu zenginliğin Avrupa’ya taşınması gerektiğini belirtti.

Tim Handle ayrıca, diğer Avrupalılarca daha fazla tanındıkça İslam’dan daha az korku duyulacağını vurguladı.

Handle sözlerini şöyle noktaladı: "Türklerin ibadetlerini nasıl yerine getirdiklerini gördükçe, Avrupalılar, bunun kendi dinleri Hristiyanlıktaki ibadetlerinden çok farklı olmadığını görecekler. Umuyorum ki, bu korku zaman içinde ortadan kaybolacak."
BBC TÜRKÇE
Yayın Tarihi : 19 Mart 2005 Cumartesi 01:21:24


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?