Türkiye'de bir ilk daha gerçekleşiyor. Bir platform çatısı altında bir araya gelen hayvan severler çıtayı bir adım daha ileri taşıyarak partileşmek için İçişleri Bakanlığı'na başvuracak.
Türkiye'de bir ilk daha gerçekleştirilerek ''Hayvan Partisi''nin kurulması için önümüzdeki ay İçişleri Bakanlığı'na başvurulacak.
Partinin kurucu adaylarından Neslihan Demir, AA muhabirine yaptığı açıklamada, amaçlarının dünyada unutulan, görmezden gelinen ve zarar verilen diğer canlıları gündeme taşımak olduğunu belirtti.
''Hayvan Partisi''nin bir platform olarak geçen yılın Ekim ayından şekillendiğini ifade eden Demir, ''Önümüzdeki ay partileşmek için İçişleri Bakanlığı'na başvuracağız. Diğer partiler gibi Siyasi Partiler Kanunu kapsamında yer alacağız'' dedi.
Türkiye'de ilk defa bir ''Hayvan Partisi'' kurulacağını ve bunun büyük sorumluluk gerektirdiğini anlatan Demir, Avrupa'da birçok ülkede bu amaca hizmet eden parti bulunduğunu, Hollanda, İspanya ve Almanya'daki partilerin seçimlere girdiğini, hatta Hollanda Hayvan Partisi'nin mecliste 2 sandalyesinin bulunduğunu söyledi.
''Hayvanları sevelim, sevdirelim amacıyla toplanmış bir grup değiliz'' diyen Demir, hedeflerinden birinin hayvanları hiç sevmediğini söyleyen ya da onlardan korkan insanların da hayvan haklarına duyarlı olmalarını sağlayabilecek bir ortam oluşturmak olduğunu kaydetti.
Demir, ''Hepimizin dünyaya fırlatılmış varlıklar olduğumuzun, birbirimizle bir hiyerarşi içinde bulunmadığımızın altını çizmek istiyoruz. Yaptığımız yol, mesela geyiklerin yaşam alanının ortasından geçiyorsa 'Dikkat kaza yapabilirsiniz' tabelası asmaktansa, 'Dikkat geyiklere zarar verebilirsiniz' uyarısı yapmak geliyor aklımıza. Bu çerçevede hayvan haklarını hepimizin ve özellikle de yasa yapıcıların gündemine taşıyacak eylemler, konferanslar ve kampanyalar düzenleyeceğiz. Toplamda baktığımızda, kendilerini insan dillerinde ifade edemeyen hayvanlarla birlikte nasıl yaşamamız gerektiğinin kontratını üretmeye çalışacağız aslında'' diye konuştu.
HAYVAN HAKLARININ ANAYASAL GÜVENCE ALTINA ALINMASI
Hayvan haklarına duyarlı herkesin ''www.hayvanpartisi.org'' adresli internet sitesinden çalışmaları takip etme imkanına sahip olduğunu söyleyen Demir, öncelikle hayvan haklarının anayasal güvence altına alınması gerektiğini düşündüklerini belirtti.
Sokak hayvanları konusunda çok iyi işler yapan belediyeler bulunduğunu dile getiren Demir, hayvanlar için ambulans alan, barınakları 5 yıldızlı otel konforunda onaran belediyelerin, diğer belediyeler tarafından örnek alınması gerektiğini ifade etti.
Demir, şunları kaydetti:
''Türkiye'nin kuşlar, kediler, köpekler için vakıf kuran, hastane açan, binek hayvanları için tatil günü belirleyen ve hatta onları emekliliklerinde bir köşeye terk etmek yerine maaşa bağlayıp hoş tutmaya çalışan incelikli bir geleneği varken, bugün maalesef hayvanları sadece insanlara hizmet etmek için yaratılmış varlıklar olarak gören, onları yok sayan bir bakış açısı söz konusu. 'Yaratılanı severiz yaratandan ötürü' dendiğinde bizim gözümüzün önüne sadece insanlar gelmiyor. Bu sözde bütün yaratılmışlar kastediliyor. Dolayısıyla biz sadece insanları değerli gören bakış açısını değiştirmek istiyoruz.''
İnsanların bir kötülükle karşılaştıklarında hayvan isimlerini kullanarak birbirlerine hakaret ettiklerini dile getiren Demir, oysa en vahşi hayvanın dahi karnını doyurmak dışında başka bir canlıya zarar vermediğini, dolayısıyla dili bu hakaretlerden kurtarmak gerektiğini söyledi.
Demir, ilk etkinliklerini yarın İstanbul Şehir Üniversitesi'nde Türkiye'nin ilk köpek konferansını yaparak gerçekleştireceklerini kaydetti.
valla oyunumu veririm hatta baskalarini ikna etmek icin calisirim
Bence işi çok abartmışlar.Bunların çoğu tuzu kuru takımı.Dünya ile fakir fukara ile pek ilgilenmeyen köpeğini götürüp kuaförde köpeğinin saçlarına imaj verenlerdir.Ülkemizde ne yazıkki zengin ile fakir arasında uçurum var.bir kesime bakıyorsun 4-50 milyar geliri var bir kesime bakıyorsun 750 tl ile 3-4 nüfusa bakmaya çalışıyor.Asgar, ücretli açlık sınırında yaşam mücadelesi veriyor bir kesimde varki çocuğuna aylık 8-10 milyar cep haşlığı veriyor.En düşük memur maaşı 2000 lira olmuşken asgari ücretli 700 lira ile evine ekmek götürmeye çalışıyor.Bence bu Ülkedeki aç insanlar pek kimsenin umurunda değil.30 yaşındayım benden size öğüt Vakıf kurun aç insanlara yardım edin Hayvanları öldürün demiyorum tabiki onlarında savunucusu olun ama partisini kurmak çok saçma.
hayvan haklari konusunda yapilan her turlu calisma karsisinda meseleyi zengin-fakir, ac insan-kuafore goturulen fino gibi kliselerle tikamak cok mantiksiz. hicbir insan, bir baskasi hayvanlarin yasam hakkini dusundugu icin fakir degil. insanlar insanlarin bencilligi ve yanlis politikalar yuzunden ac. keza hicbir hayvani ac birakinca yahut kotu muameleye maruz birakinca fakirlik bitmeyecek. ogrenci memur girisimci dul yetim engelli vatandaslar icin pek cok vakif ve STK var zaten. insan harici canlilarin haklariyla ilgilenen olusumlar neden rahatsiz ediyor?
bu girişimle şimdiden hayvanlara haksızlık yapılmış olunuyor, bu canlıların kendi görüşlerini almadan kurulacak bir parti ile diğer partilerin yanında yer almak istemeyecekleri kesindir