İstanbul Vali Yardımcısı Mehmet Seyman, insan ticaretinin en yaygınının, kadınların cinsel amaçlı kullanılması olduğunu söyledi.
AB Türkiye Komisyonunun maddi desteğiyle hazırlanan Yunanistanın Medecins Du Monde Vakfı ile Uluslararası Mavi Hilal İnsani Yardım ve Kalkınma Vakfının düzenlediği "Kadın Ticaretini Önleme Konferansı" Point Hotelde başladı.
Konferansın açılışında konuşan İstanbul Vali Yardımcısı Seyman, konferansta önemli bir insan hakkı ihlali olan kadın ticareti konusunun ele alınacağını ifade ederek, konunun toplum bilincini yükseltmek açısından önemli olduğunu söyledi.
Seyman, 2003 yılında yürürlüğe giren BM Sınır Ötesi Organize Suçlarla Mücadele Konvansiyonuna işaret ederek, bu çerçevede kadın ve çocuk ticaretini önlemenin önemli olduğunu bildirdi.
"İnsan ticaretinin en yaygını, kadınların cinsel amaçla kullanılmasıdır" diyen Seyman, Türkiyenin insan ticareti açısından hem hedef, hem transit, hem de kaynak ülke olarak etkilendiğini kaydetti.
İstanbulda en yaygın olarak kadın ve göçmen ticaretinin görüldüğünü, bu alanda emniyet birimlerinin çalışmalarını yürüttüğünü anlatan Seyman, emniyetin insan ticareti mağduru kadınları korumaya özen gösterdiğini, mağdur durumdaki yabancı uyruklu kadınların da ülkelerine güven içinde dönmelerinin sağlandığını dile getirdi.
İSTANBULDA 39 OLAY
Seyman, 2004 ve 2005 yılında ilde kadın ticareti açısından 39 olay meydana geldiğini, 109 mağdurun kurtarıldığını, bu olayların sanıklarından 61inin tutuklandığını bildirdi.
Mehmet Seyman, resmi anlamda yapılanların yeterli olmadığını, mücadelede başarılı olmak için öncelikle insanların, insan hakları konusunda bilinçlenmesi gerektiğini ifade etti.
Medecins Du Monde Vakfı Yunanistan Yönetim Kurulu üyesi Nikatas Kanakis de, insan ticaretinin Türkiye ve Yunanistanın da içinde bulunduğu bölgenin önemli bir sorunu olduğunu ifade ederek, sorunun önümüzdeki 10 yıl içinde etkisini arttıracağını düşündüğünü kaydetti.
Kanakis, "İnsan hakkı ve onurlu yaşam açısından gözlerimizi ve kulaklarımızı kapatamayız. Yoksul insanlara köle olduklarını söylemeliyiz. Onlara umut vermeliyiz" dedi.
Bu sorunla mücadele için hiç kimsenin köle olmadığını anlatacaklarını vurgulayan Kanakis, bu konferans ile deprem zamanında iki ülke arasında başlayan dostluğun devam edeceğini sözlerine ekledi.
Uluslararası Mavi Hilal İnsani Yardım ve Kalkınma Vakfı Başkan Yardımcısı Muzaffer Baca da, Doğu Blokunun çökmesi, Körfez ve Balkanlarda yaşanan savaşın ardından özellikle kadın ticareti konusunun gündeme geldiğine işaret ederek, uzun yıllar TÜrkiyeye gelen her kadının "nataşa" olarak görüldüğünü, bu insanların bir şebeke tarafından getirildiğinin üzerinde durulmadığını anlattı.
"TÜRKİYEDE 200 ŞEBEKE VAR"
Baca, bu ülkelerden Türkiyeye "ev işlerine yardımcı" adı altında kadınların getirildiğini ve köle olarak kullanıldığını dile getirerek, yapılan bir araştırmaya göre Türkiyede insan ticareti ile ilgilenen 200 şebeke olduğunu, bu şebekelerden kurtulmak isteyen kadınların ya intihar ettiğini ya da ölü bulunduğunu söyledi.
Uluslararası Hukukçu Kadınlar Federasyonu Başkan Yardımcısı Ayşen Önen de, insan hakkının, insanın insan olmasından kaynaklandığını belirterek, "Kadın ticareti, çok önemli bir insan hakkı ihlalidir" dedi.
Önen, kadınların en çok iş ve evlenme vaadiyle kandırılarak kadın ticaretine maruz kaldıklarını ifade ederek, Türkiyeye bu yolla gelen kadınların yüzde 78inin Sovyetler Birliğinin dağılmasının ardından oluşan ülkelerden olduğunu kaydetti.
İnsan ve beyaz kadın ticareti konusunun uluslarararası sözleşmelerle ele alındığını anlatan Önen, Türkiyenin de insan ticareti kavramı ve suçunu ceza yasasına aldığını hatırlattı.
Önen, 2 gün önce Varşovada imzaya açılan Avrupa Konseyi İnsan Ticareti ile Mücadele Sözleşmesinin konuyu kapsamlı ele aldığını ve henüz Türkiye tarafından bu sözleşmenin imzalanmadığını bildirdi.
Konferansta yarın da engelleme, koruma ve uygulama alanında deneyimlerin paylaşımı ve insan ticareti ile mücadelede medyanın önemi konuları ele alınacak.
AA
Yayın Tarihi :
21 Mayıs 2005 Cumartesi 15:11:08
Güncelleme :21 Mayıs 2005 Cumartesi 15:15:06