Fransa ve Hollanda’nın AB Anayasası’nı reddetmesinin ardından İngiliz ve ABD basınında ’Türkiye’nin AB umudunun zayıfladığı ve Batı’dan uzaklaştığı’ yorumları yapılıyor.
Referandumlardan çıkan ’hayır’ sonucunun ardında halkın genişlemeye duyduğu tepkinin yattığı ve sonuçların en büyük kurbanının da ’AB’nin genişlemesi olacağı’ belirtiliyor.
Bu genişlemenin en önemli parçalarından biri olan ve 3 ekimde Avrupa Birliği ile müzakerelere başlayacak olan Türkiye, 70 milyona yaklaşan nüfusu ve Ortadoğu’ya uzanan sınırları nedeniyle AB içinde en çok tartışma yaratan üye ülkelerden biri konumunda.
AB üyesi ülkeler birliğin bu kadar büyük bir genişlemeye hazır olup olmadığını tartışırken, Türkiye karşıtı cephe bu konuyu önemli bir koz olarak kullanıyor.
Son olarak da Avrupa’nın iki önemli ülkesinde yapılan referandum sonuçları Türkiye ve genişleme tartışmalarını gündeme taşıdı.
AB Komisyonu ve Türkiye ’hayır’ların Türkiye’nin üyeliğiyle ilgisi olmadığını ve üyelik sürecini etkilemeyeceğini belirtse de, dış basında referandum sonuçlarının endişeleri artırdığı, umutları ise azalttığı yorumları çıkmaya başladı.

FT: "Türkiye’nin şansı azaldı"

İngiltere’de yayımlanan Financial Times da, referandumların Ankara’yı endişelendirdiğini ve Türkiye’nin AB üyeliği umutlarının daha da zayıf hale geldiğini yazdı.
Gazete Türkiye ile müzakerelerin en az 10 yıl süreceğinin öngörülmesine karşın, referandumlardan çıkan ’hayır’ oylarında AB’nin genişleme planlarının önemli rol oynadığını kaydetti.
Fransa’nın yeni dışişleri bakanı Douste-Blazy’nin Le Figaro gazetesine verdiği röportajdan alıntı yapan Financial Times, bakanın "Anayasa olmaksızın yeni bir üyenin birliğe katılması zor görünüyor" sözlerine yer verdi.
AB yetkililerinin üyelik görüşmeleri belirlenen tarihinde başlasa bile müzakerelerin daha uzun zaman alacağı ve sonuçta üyelik çıkmayacağı görüşünde olduklarını ileri süren gazete, Türkiye’nin üyelik şansının Fransa ve Hollanda referandumları öncesine kıyasla azaldığını savundu.

The Times: "Türkiye’yi kaybediyoruz"

Bir başka İngiliz gazetesi The Times ise, ABD’de aradığını bulamayan Türkiye’nin Batı’dan uzaklaşmaya başladığını yazdı.
"Erdoğan’ın liderlik vasıflarının yetersiz olması Türkiye’nin önemini yitirdiği anlamına gelmemeli" yorumunda bulunan The Times, bazı çevrelerce Türkiye’nin AB üyeliği arzulanmasa da Türkiye’nin vizyonunun ülkeyi AB’ye yaklaştırdığını belirtti.
"Korkunç gerçek şu ki biz Türkiye’yi yavaş yavaş kaybediyoruz" diye yazan gazete, Fransa’da ve diğer Avrupa ülkelerindeki Türkiye karşıtlığının artışına paralel olarak Türkiye’nin ABD ile ilişkilerinin de gerginleştiğini belirtti.
Bu gelişmelerin Türk kamuoyundaki etkisine de değinen gazete, Türklerin bunu ’bir tür aşağılama’ olarak algıladığını belirtti. Bu durumun Batı’ya karşı tepki yarattığını kaydeden The Times, "Türkiye giderek doğuya ve güneye kayıyor" yazdı.
Erdoğan hükmetinin temel hedeflerinden birinin AB üyeliği olduğunu yazan The Times,"ateş yavaş yavaş sönüyor" yorumunda bulundu.
Türkiye’nin AB’nin yanı sıra ABD ile de ilişkilerinin iyi olmadığını savunan gazete, ABD’nin hala Türkiye’nin tezkereyi reddetmesini unutamadığını yazdı.
Türklerin de Kuzey Irak’taki PKK varlığından oldukca rahatsız olduğunu belirtti.

The New York Times: "Türkler ABD’ye yöneliyor"

ABD’nin önde gelen gazetelerinden The New York Times ise, ’Avrupa Birliği’ne öfkelenen Türklerin ABD’ye yöneldiği’ görüşünü ortaya attı.
Fransa ve Hollanda’da yapılan referandumlarda AB Anayasası’nın reddedilmesinden sonra Türkiye’nin AB üyeliğine yönelik muhalefetin Avrupa’da zemin kazandığını ve birçok Türkün ’Avrupa rüyalarının gösterdikleri gayrete değip değmeyeceği’ şüphesine kapıldığını öne sürdü.
’Avrupa Birliği’ne öfkelenen Türkler ABD’ye yöneliyor’ başlığını kullanan gazete, Türkiye’de AB üyeliği için hala güçlü bir destek bulunduğu, ancak bir yıl önce yüzde 70 olan bu desteğin yüzde 63’e düştüğünü yazdı.
Gazeteye konuşan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, AB’ye olan desteğin düşüşe geçmesinde Fransa ve Hollanda’daki referandumların etkili olduğunu söyledi.