19
Mayıs
2024
Pazar
ANASAYFA

Türkiye´nin önceliği: Asimetrik terör

Milli Güvenlik Siyaset Belgesi’nin yeniden güncelleştirilmesi ile ilgili haberler Türk medyasında geniş yer buluyor. Dün Hürriyet gazetesinde Sedat Ergin’in duyurduğu çalışmanın içeriği ile ilgili bugün Milliyet gazetesinde Fikret Bila da bir yazı yazdı. Buna göre Türkiye’nin güvenlik önceliği 11 Eylül ve İstanbul saldırılarının etkisiyle "asimetrik terör" tehdidi. 

Türkiye’nin savunma ve güvenlik yapılanmasını da belirleyen bu belgedeki değişiklikler ulusal politikalardaki yeniliklerin de kaynağını oluşturuyor.
Milli Güvenlik Siyaset Belgesi en son 2001 yılında güncellenmiş ve bölücü terör ve irtica birlikte öncelikli tehdit olarak belirlenmişti.
Daha önceki güncelleme ise 1992 yılında yapılmış; Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla ortaya çıkan yeni koşullarda "Kuzey ve Batı" tehdidinin yerine güney komşularımızdan gelebilecek tehdit ön sırayı alınmıştı.
2004 yılı güncelleme çalışmalarının ise MGK’nın son asker Genel Sekreteri Org. Şükrü Sarıışık zamanında başlatıldığı ve ilk sivil Genel Sekreter Büyükelçi Yiğit Alpogan’ın koordinasyonunda sürdürüldüğünü belirtebiliriz.

Asimetrik terör

2004 güncelleme ihtiyacının temel kaynağını ise 11 Eylül New York saldırılarıyla gündeme oturan ve İstanbul saldırılarıyla Türkiye’ye yansıyan "küresel terör" tehdidinin oluşturduğunu söyleyebiliriz. MGK ve hükümet kaynaklarına göre güncellemede "asimetrik terör" tehdidi ön plana çıkmış görünüyor.
Asimetrik tehdidin, ülkeden ülkeye tehdidin önüne geçtiği saptaması yapılan Milli Güvenlik değerlendirmesinde, klasik savunma esaslı konsept yerine de "güvenlik" konseptinin ağırlık kazandığı kaydediliyor.
Bu değerlendirmenin ülkeden ülkeye tehdit algılamasının tümüyle terk edildiği anlamına gelmediği, ancak, önem ve derecesinin değiştiği de yine MGK ve hükümet kaynaklarınca ifade ediliyor.

Yunanistan ve Suriye

MGK Genel Sekreterliği’nce hazırlanan güncelleme taslağı, ilgili kurumlara görüşlerini almak üzere iletilmiş durumda. Belgeye son şekli bu kurumlardan gelecek yanıtlardan sonra yapılacak Milli Güvenlik Kurulu toplantısında verilecek.
İlgili kurumlara iletilen taslakta Yunanistan, Irak, Suriye gibi komşularımıza ilişkin somut bir kayıt yer almıyor.
Dış tehdit olarak Irak’taki gelişmelerin Türkiye’nin ulusal bütünlüğü açısından oluşturacağı muhtemel tehdit ile Suriye’yle ilişkiler; iç tehdit olarak da bölücü terör ile irtica MGK toplantısına bırakılmış konular arasında. Bu arada Türkiye’nin, Yunanistan’dan gelecek tehdit algılamasının, bu ülkenin Türkiye’ye karşı tutumuna da bağlı olacağı, bunun da 17 Aralık AB zirvesinde büyük ölçüde ortaya çıkacağına işaret ediliyor. Yunanistan’ın bu zirvede alacağı tutum, Türkiye’nin tehdit algılamasını belirlemesinde önemli bir faktör olacak.

TSK’nın yapılanması

Milli Güvenlik Siyaset Belgesi’yle belirlenen ulusal tehdit algılamaları esas alınarak Türk Silahlı Kuvvetleri’nce Milli Askeri Stratejik Konsept Belgesi oluşturuluyor. Türk Silahlı Kuvvetleri de kuvvet yapılanması ve konuşlanmasını belirliyor. MGK kaynaklarınca bu bağlamda yapılan değerlendirme ise şöyle:

"Türkiye’nin bugüne kadar karşılaştığı tehditler karşısında Türk Silahlı Kuvvetleri’nin bu tehditleri bertaraf etmede yeterli ve başarılı olduğu kanıtlanmıştır. Son terör sürecinde aldığı sonuç dünya açısından örnek oluşturacak niteliktedir. Bu bakımdan yeni tehdit değerlendirmelerinin Türk Silahlı Kuvvetleri’nin temel gücü ve yapısında çok büyük değişiklikler gerektirmeyeceği, ancak, asimetrik terör tehdidiyle ilgili olarak ilave önlemler alınmasının gerekli olabileceği değerlendirilmektedir."

Uzun bir süreç

Milli Güvenlik Siyaset Belgesi’nin yenilenmesi çalışmalarının uzun bir sürece yayılacağı ve nihai belgenin onaylanmasının 2005 yılının bahar aylarını bulacağı da kaydediliyor. İlgili kurumların vereceği yanıtlardan sonra MGK’da kesinleştirilecek olan belge, Bakanlar Kurulu’nun onayıyla kesinlik kazanacak. 

Milliyet Gazetesi
Yayın Tarihi : 25 Kasım 2004 Perşembe 14:08:36


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?