16
Haziran
2025
Pazertesi
ANASAYFA

´Türkiye´nin tam üyeliği sonlandı´

İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Yaşar Hacısalihoğlu, AKP hükümetinin Brüksel doruğunda Türkiye’ye yönelik alınan kararları onaylamasının "Türkiye’nin tam üyeliğinin sonlandığını öngören hükümleri kabul ettiği" anlamına geldiğini bildirdi.

Brüksel kararlarını Cumhuriyet gazetesine değerlendiren Hacısalihoğlu, hükümet ve medyanın kararı ’’bir dönüm noktası’’ olarak sunduğuna dikkat çekerek ’’Aslında bir kırılma noktası. Bu kararla ilk kez AB, Türkiye’ye yönelik niyetini, tam üyeliğin çok uzakta olduğunu resmi belgelere işlemiştir. Hükümet de Türkiye’nin tam üyeliğinin sonlandığı anlamına gelen hükümleri kabul etmiştir’’ dedi.

Kararda ’’tam üyelik gerçekleşmezse aday ülkenin Avrupa yapılarıyla sıkı bağlarla kenetlenmesinin sağlanması’’ ifadesinin korunduğuna işaret eden Hacısalioğlu, şu görüşleri dile getirdi:

’’Bu ifade de Türkiye’nin tam üyeliğinin sonlandığı anlamına geliyor. Sadece özel statü vurgusunun olmaması bu durumu ortadan kaldırmıyor. Aldatıcı bir üslup demetiyle karşı karşıyayız. Yapılan görüşme ve pazarlıklar, meselenin özünü değiştirmeye yönelik değil, ifadelerin nasıl yumuşatılacağı yönündeydi. Kararın iç kamuoyuna yansıtılış biçimi, siyasi iradeyi rahatlatacak bir duyarlılık taşıyor. Bugünkü manşetler, Cumhuriyet dışında kararları bir zafer havası içinde karşılıyor.

Kararın bir başka boyutunun, Türkiye’nin ’’kırmızı çizgi’’ olarak ifade ettiği birçok konunun düzeltilememiş olması olduğunu belirten Hacısalihoğlu, Kıbrıs’ın da bu bağlamda ele alınması gerektiğini belirtti. Türk tarafının Kıbrıs koşullu müzakere tarihi aldığına dikkat çeken Hacısalioğlu, ’’Kıbrıs’ta çok büyük ölçüde Türkiye, tarih alabilmek adına geri adım atmıştır’’ dedi.

Hacısalihoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

’’ Türkiye’nin çok gerisinde sürece katılan Hırvatistan üyelik müzakeresi için tarih almıştır. Ama Türkiye ucu açık, ne zaman üye olacağı belli olmayan, müzakere sürecinde önüne ne getirileceğini bilmeden bir tarih almıştır. Ermeni soykırımını kabul etmemiz sağlanacaktır. Kararda AB, müzakere sürecini askıya alma yeteneğini kuvvetlendirmiştir.

AB üyelerinin 3’te 1 talebiyle askıya alınır hükmü, komisyon ya da üye ülkelerin herhangi birinin talebiyle askıya alınması yolunu açmıştır. 31 ana başlık altında yürütülecek müzakerelerin her biri bir kompartımana ayrılarak yürütülürken bir başlığın, bir konunun tamamlanmadan, ama bu tamamlanmanın uygulama boyutunu da görmeden, bir sonraki eşiğe geçilmeyeceğinin yolunu açmıştır."

Brüksel kararının, 1999 Helsinki Doruğu öncesinde ortaya konan, ’’Bundan sonra aday ülkeler Kopenhag ölçütlerini yerine getirseler dahi, eğer AB’nin siyasal-ekonomik dengelerini bozuyorsa tam üyeliğine karşı AB taahhüt altına girmez’’ hükmünün uzantısı olduğunu belirten Hacısalihoğlu, şöyle konuştu:

’’Dolayısıyla bu süreç geriye dönüktür. Ve Türkiye’nin tam üyeliğinin biteceği anlamını açıkça yansıtmaktadır. Buna karşılık Kıbrıs, Ege ve Ermeni meselesinin de geçerli olduğu bir karar metnidir. Bu bir zafer değil, Türkiye’nin derinliğine düşünmesi gereken, geleceğini yeniden biçimlemesi gereken bir dönemeçtir.’’
CUMHURİYET GAZETESİ
Yayın Tarihi : 19 Aralık 2004 Pazar 12:14:17


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?