TZD'den 'deli dana' uyarısı
Türkiye Ziraatçılar Derneği (TZD) Başkanı İbrahim Yetkin , Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nın ’’Türkiye’de deli dana hastalığı yoktur’’ diyebilmesi için yılda 100 bin analiz yapması gerektiğini bildirdi.
Yetkin, hayvan hastalıklarıyla ilgili riskler artarken bakanlığın araştırma enstitülerini kapatma politikası uygulamasını eleştirdi.
İbrahim Yetkin dün düzenlediği basın toplantısında, Türkiye Ziraatçılar Derneği’nin 2004 yılı hayvancılık raporunu açıkladı. Et ve hayvan kaçakçılığı sorununun devam ettiğini, Türkiye’nin bütün sınırlarından kaçak hayvan ve et sokulduğunu belirten Yetkin, bunu bütün kamu yetkililerinin, Tarım ve Köyişleri Bakanı’nın da bildiğini vurguladı. Tarım ve Köyişleri Bakanı Sami Güçlü’ nün Türkiye’de deli dana hastalığına rastlanmadığını açıkladığını anımsatan Yetkin, şunları söyledi:
’’Bakanlık ’yoktur’ diyorsa buna inanmak durumundayız ve inanıyoruz. Bakanlık şimdiye kadar 1750 adet analiz yapmış. Ama dünyada, ’Hastalık yoktur’ diyebilmek için yılda ortalama 100 bin analiz yapılıyor. Deli dana hastalığının kuluçka dönemi 2.5-10 yıl arasında değişiyor. Riskin ortadan kaldırılması için ciddi tedbirler alınması, bakanlığın kaynakla, yatırımla desteklenmesi lazım. Deli dana hastalığının tespitinde bir analiz maliyeti geçen yıl 100 milyon lira idi. Oysa bakanlığın bütçesi bu konuda çok yetersiz. Tüm hayvanlar kayıt altına alınmalı.’’
Yetkin, bir yandan araştırma enstitüleri kapatılırken, diğer yandan Türkiye’de hayvancılık sektörünü etkileyen birçok önemli hastalığın yaygın olarak görüldüğüne işaret etti. Yetkin, AB ile yürütülecek müzakerelerde en büyük sorunun tarım ve hayvancılık sektöründe çıkacağını belirtti.
TZD’nin hazırladığı hayvancılık raporunda, 1980’den sonra benimsenen liberal ekonomi politikaları nedeniyle hayvancılık sektörüne yönelik desteklerin kaldırılmasının ve SEK, EBK, Yem Sanayii gibi tarımsal KİT’lerin özelleştirilmesinin sektörü olumsuz etkilediği vurgulandı. Raporda, hayvancılık sektörünün diğer sorunları şöyle sıralandı:
’’Meraların hızla azalması, ıslah edilememesi kaliteli yem açığını arttırdı. Girdi maliyetleri, gelişmiş ülkelere göre 3-4 kat yüksek. Girdi maliyetlerinin yüksekliği nedeniyle son 20 yılda koyun varlığı 40 milyondan 25 milyona, sığır varlığı 13 milyondan 9 milyona indi’’
TZD raporunda, Türkiye’de et üretiminin en fazla yüzde 50’sinin kayıtlı yapıldığı, kayıtlı üretimin bile 1990 yılına göre giderek düştüğüne işaret edilirken ilk kez bu yıl sığır eti üretiminin tüketimi karşılamadığı, yüzde 4’lük bir açık oluştuğu, gelecek yıl bu açıkta artış beklendiği kaydedildi.
Türkiye’de 1986-1996 döneminde 2 milyon 117 bin baş kasaplık hayvan, 232 bin 326 ton et ithal edildiği anımsatılan raporda, önlem alınmaması durumunda 2015 yılında 170 bin ton dolayında et açığı olacağı belirtildi. Raporda, et teşvik priminin düşürülmesi eleştirilirken hayvancılık desteklerinin arttırılması istendi.
