Adalet Bakanı ve Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek, polis teşkilatının her yönüyle güçlendirilmesi amacıyla TBMM’ye yeni bir tasarının sevkedileceğini bildirdi.
Çiçek, Bakanlar Kurulu toplantısının ardından yaptığı açıklamada, önümüzdeki günlerde TBMM’ye getirilecek bazı kanun tasarıları olduğunu söyledi.
Bunların başında Emniyet Teşkilatı Kanunu’nda yapılan değişikliklerin geldiğini anlatan Çiçek, güvenlik konusunun Türkiye’nin her dönemde en önemli ve öncelikli konularının başında geldiğini vurguladı. Son günlerde de basında güvenlikle ilgili olarak haberler çıktığını anımsatan Çiçek, Bakanlar Kurulu’nun bu konuyu değerlendirdiğini söyledi. Çiçek, özellikle İstanbul başta olmak üzere büyükşehirlerde polis sayısında bir yetersizlik söz konusu olduğunu vurgulayarak, her sene polis okulları ve meslek yüksek okullarından 5 bin 500 ile 6 bin arasında öğrenci mezun olduğunu, buna karşılık geçen yıl 5 bin polis memurunun emekli olduğunu anlattı. Çiçek, şunları kaydetti:
’’Bundan çıkan sonuç şudur ki okuldan mezun olanlarla emekli olanların sayısı başa baş gitmektedir. Halbuki Türkiye’de polisin görev alanı bir taraftan genişlemekte, öbür taraftan nüfus hareketliliği var. Dünyadaki yeni gelişmelere insan hareketine paralel olarak suçlar daha karmaşık hale gelmiştir. Bunun için polis teşkilatının her yönüyle güçlendirilmesinde fayda var. Bunun için yeni bir tasarının sevkine karar verilmiştir. Bu da öncelikle yasalaştırılacak.
Buna göre, 4 yıllık yükseköğretim kurumlarından mezun olanlara en az 6 ay meslek içi eğitim verilmek suretiyle bu polis açığının giderilmesi yoluna gidilecektir. Çünkü AB ülkelerinde 250 kişiye bir polis düşerken Türkiye’de bu 300’ün üzerindedir. Tabiatıyla bunun doğurduğu bazı sonuçlar var. Bu yasa tasarısıyla 4 yıllık üniversiteyi bitirmiş olan gençlerimizi hem bu mesleğe kazandırmak hem de istihdam açısından önemli olduğunu düşünüyoruz.’’ Çiçek, Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü Teşkilatı yasa tasarısı ile Bankalar Kanunu tasarısının, Bakanlar Kurulu’nda imzaya açıldığını bildirdi.
Çiçek, Bakanlar Kurulu’nun, yürürlükteki Bankalar Kanunu’nu değiştiren, ona bütünlük kazandıran, ihtiyaçları karşılayacak ve geçmişte karşılaşılan sorunları bertaraf edecek bir Bankalar Kanunu’nun çıkarılmasını kararlaştırdığını söyledi.
Çiçek, Bakanlar Kurulu toplantısının ardından yaptığı açıklamada, önümüzdeki günlerde TBMM’ye getirilecek bazı kanun tasarılarının Bakanlar Kurulu’nda ele alındığını söyledi. Bunların arasında Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nün Teşkilat Yasası’yla ilgili tasarının da yer aldığını anlatan Çiçek, yasa tasarının Bakanlar Kurulu’nda imzaya açıldığını bildirdi.
Türkiye’de son yıllarda sivil havacılık alanında hem filo sayısında hem de taşıma kapasitesinde artış bulunduğunu hatırlatan Çiçek, böylesine önemli bir sektörün bir yandan hukuki altyapısının oluşturulması, diğer yandan sivil havacılık politikalarının belirlenebilmesi açısından mevcut yasanın gözden geçirilmesi ve standardı yüksek bir sivil havacılık sektörünün Türkiye’ye kazandırılabilmesi açısından görev, yetki, sorumlulukları belirleyen geniş kapsamlı böyle bir teşkilat yasasının hazırlanmasının uygun görüldüğünü kaydetti.

BANKALAR KANUNU İMZAYA AÇILDI...

Bankalar Kanunu’nun da Bakanlar Kurulu’nda gündeme geldiğini İfade eden Çiçek, kanun tasarının imzaya açıldığını bildirdi.
Bankacılık sektörünün bir ülke ekonomisinde ne kadar önemli olduğunun bilindiğini kaydeden Çiçek, Türkiye’nin bu konuda acı tecrübeler yaşadığını, onun için bu sektörün zaman zaman karşı karşıya bulunduğu ya da Türkiye’yi karşı karşıya bıraktığı sorunlar sebebiyle Bankalar Kanunu’nun muhtelif tarihlerde parça parça değiştirildiğini hatırlattı. Bunun getirdiği bir dağınıklığın söz konusu olduğunu ifade eden Çiçek, bu nedenle başta Bankacılık Denetleme ve Düzenleme Kurulu olmak üzere konunun tarafı olan kuruluşlarca bir çok kez toplantılar yapılarak, yürürlükteki Bankalar Kanunu’nu değiştiren, ona bütünlük kazandıran, bunun ihtiyaçlarını da karşılayacak, geçmişte karşılaşılan sorunları da bertaraf edecek bir Bankalar Kanunu’nun çıkarılmasının Bakanlar Kurulu’nca kararlaştırıldığını bildirdi.

LÜBNAN’DAKİ BOMBALI SALDIRI

Cemil Çiçek, toplantı sırasında haber aldıkları, eski Lübnan Başbakanı Refik Hariri’nin ölümüne yol açan Lübnan’daki bombalı saldırıdan büyük üzüntü duyduklarını söyledi.
Lübnan’ın geçmişte uzun süren savaşlar nedeniyle büyük sıkıntılar yaşadığını ve bunun da bölgeye getirdiği bir kısım sıkıntılar olduğunu hatırlatan Çiçek, Lübnan’da bir süreden beri bir sükunetin söz konusu olduğunu, ancak bugün orada bir terör saldırısı meydana geldiğini söyledi. Çiçek, ’’Türkiye olarak bu olayı nefretle kınıyoruz. Lübnan’ın barış ve huzur içinde ileriye doğru yeni bir mesafe katetmesinde büyük emek harcamış olan eski Başbakan Hariri’nin ve beraberinde pek çok kişinin öldürülmüş olmasından büyük üzüntü duyuyoruz. Merhuma Allah’tan Rahmet diliyoruz, Lübnan hükümetine ve halkına da taziyelerimizi belirtmek istiyoruz’’ dedi.

GÜNEY ASYA’YA YARDIM KONUSU...

Cemil Çiçek, toplantıda ilk olarak Başbakan Erdoğan’ın Güney Asya felaketiyle ilgili bilgi verdiğini söyledi. Türkiye’nin yardım yapabilmesi, tanıtımını yapabilmesi açısından bu bölgedeki ticari, ekonomik, kültürel ilişkilerin geliştirilmesi açısından eksikliklerin yerinde tespit edildiğini kaydeden çiçek, felaket bölgesine Türkiye’nin kalıcı konut hastane ve okul gibi tesisler yapacağını bildirdi.
Çiçek, Güney Asya’daki ülkelerde balıkçılık yapılması için malzeme yardımında bulunulacağını da ifade etti.
Çiçek, Irak’taki seçimlerde usulsüzlükler ve kuralsızlıkların söz konusu olduğunu söyledi.
Çiçek, açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Bir gazetecinin kaç polis alınacağına ilişkin sorusu üzerine Çiçek, esas itibariyle AB standartları açısından bakıldığında şu anki açığın 35 bin civarında olduğunu söyledi.
’’Bu, 35 bin kişi alınacak anlamına gelmiyor’’ diyen Çiçek, 250 kişiye bir polis hesabı üzerinden şu an 35 bin açığın olduğunu bildirdi.
Çiçek, ’’Son dönemde İstanbul’da meydana gelen başta kapkaç gibi asayiş olaylarıyla bu polis alımının bir ilgisi var mı?’’ sorusu üzerine, şunları kaydetti:
’’Hayır. Kapkaç ile ilgili düzenlemeler Ceza Kanunu’nda yapıldı, cezalar artırıldı. Yeni yasa 1 Nisan’da yürürlüğe girecek. Şimdi yürürlükte olan eski yasa. Dolayısıyla İstanbul’da bu neviden olayların birden çok sebebi var. Çarpık şehirleşmeden tutun, gelir adaletsizliği başta olmak üzere... Bu olayları bir tek sebebe indirmek ve çözümünü sadece bir tek yasal düzenlemeye bağlamak meseleyi bir bütün içerisinde görmemek anlamına gelir. Aslında bugün yürürlükteki yasaya göre dahi Yargıtay, özellikle cebir ve şiddet kullanılarak kapkaç olayı gerçekleşmişse bunu gasp olarak kabul etmektedir. Gasp olayı örgütsel olarak suç olursa onunda cezası ağırdır. Yeni yasada kapkaç olayları için 7 sene gibi bir ceza öngörülmektedir. İçeride kalma süresi de 5’te ikiden 3’te ikiye çıkmaktadır. Yani bundan sonra suç işleyenlerin bugünkü gibi 5 gün ceza alıp iki gün yatması, otomatik olarak şartlı tahliyelerden yararlanması mümkün değil.’’ Çiçek, güvenliğin tesisi açısından polis teşkilatının sayısının artırılması, araç gereç açısından güçlendirilmesi ve birçok eksikliğin giderilmesinin suçla mücadele açısından önemli olduğunu söyledi.
Kapkaç gibi suçlarda 18 yaşından küçük olan çocukların kullanıldığını kaydeden Çiçek, bunun arkasındaki örgütlerin ortaya çıkarılması ve sorumluların yakalanmasının suçla mücadele açısından önemli olduğunu ifade etti.
Polis teşkilatının sayısal açıdan yetersizliğinin söz konusu olduğunu dile getiren Çiçek, hükümetin daha kısa yoldan insanların beklentisini karşılayabilmek adına üniversite mezunlarını alarak kalitenin daha yukarı çekileceğini ifade etti.

’’KURALINA UYGUN YAPILMADI’’

Çiçek, Kerkük’teki gelişmeler ve Irak’taki seçimlerin toplantıda değerlendirilip değerlendirilmediğine ilişkin bir soruyu yanıtlarken de konuya ilişkin olarak Dışişleri Bakanlığı’nın bir açıklama yaptığını anımsattı.
Bu açıklamanın bir anlamda hükümet adına yapılan açıklama olduğunu kaydeden Çiçek, Irak’ta seçimlerin yapılmasını olumlu bir adım olarak gördüklerini ancak seçimlerin kuralına uygun olarak yapılmadığının değişik vesilelerle ifade edildiğini belirtti. Çiçek, şöyle konuştu:
’’Türkiye olarak bu noktadaki itirazlarımızı hep söyledik. Hem BM’ye hem de başta ABD olmak üzere muhatabımız olan kimse onlara da ifade etmeye çalıştık. Bugün orada bir geçiş parlamentosu oluşuyor. Ama bazı yerlerde yeteri kadar katılım olmadı, bazı yerlerde usulüne uygun oy kullanımı olmadı. Bazı grupların mevcut otorite zaafından istifadeyle manipülasyon içerisinde olduklarını biliyoruz. Bazı yerlere yeterince oy ve sandık gitmedi ya da sabah 07.00’de başlaması gereken oy verme işlemi öğleden sonra başladı. Yani neresinden bakarsanız bakın, bu seçimde usulsüzlükler ve kuralsızlıklar söz konusu olmuştur. Tabiatıyla böyle bir seçimde ortaya çıkan parlamentoda da bazı dengesizliklerin ve eksikliklerin olduğu da aşikardır. Ümit ediyoruz ki; bu konular seçim komisyonu, BM tarafından gerekli şekilde değerlendirilir. Parlamentoda bu dengesizliklerin giderilebilmesinin yolları bulunur. Bundan sonra yapılacak Anayasa referandumu ve seçimlerde bugün yaşanan sıkıntılar yaşanmaz.’’

’’YARGININ İŞİ’’

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’ndaki soruşturmanın kurulun gündemine gelmediğini bir soru üzerine ifade eden Çiçek, bu konunun tümüyle yargının işi olduğunu söyledi.
Ankara Cumhuriyet Savcılığı’nın soruşturmayı sürdürdüğünü ve bugün 7 kişinin tutuklandığını anımsatan Çiçek, gizli bir tahkikatın Bakanlar Kurulu’nda görüşülmesinin doğru olmayacağını belirtti.
Çiçek, AB müzakere heyetinin belirlenmesi ile Ankara Anlaşması’nın güncelleştirilmesine ilişkin konuların Bakanlar Kurulu’nda ele alınmadığını bildirdi.
Çiçek, ’’İmzaya açılan Bankacılık Kanunu’nda değişiklik öngören tasarıda banka sahipliği konusu nasıl düzenleniyor. Gelir idaresinin yeniden yapılandırılmasına ilişkin yasal düzenleme hükümetin gündeminde. Buna ilişkin bir gelişme var mı?’’ sorusu üzerine, bu konuda teferruata girmeyeceğini, konuyla ilgili kişilerin gerekli bilgiyi vereceklerini ifade etti.
Çiçek, tasarının bir an önce yasalaşması noktasında karara vardıklarını ve imzaya açıldığını bildirdi.
Gelir idaresinin yeniden yapılandırılması konusunun hükümetin gündeminde bulunduğunu, bununla ilgili Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener ile Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’ın çalışmaları sürdürdüklerini söyledi.
Çiçek, konunun aceleye getirilmeden, getirisi ve götürüsü hesaplanarak yasaları çıkarmaya çalıştıklarını ifade etti. Çiçek, polis alımıyla ilgili bir takvim belirlenip belirlenmediğine ilişkin bir başka soru üzerine polisin kendi içerisinde boşalmış kadroları bulunduğunu bu yıl da alınacak 48 bin personelin bakanlıklara dağıtımının yapıldığını kaydetti.
Emniyet teşkilatıyla ilgili değişiklik tasarısının bugün yetiştiği takdirde TBMM’ye sevk edileceğini kaydeden Çiçek, bundan sonrasının Meclis’e ait olduğunu, Meclis adına bir takvim vermesinin söz konusu olamayacağını ifade etti.