Ünlü sanatçı neden ağladı?

15. Altın Koza Film Festivali'nde "Türk Sinemasında Bir Usta Oyuncu" ödülüne layık görülen ünlü sanatçı Tuncel Kurtiz, eski filmlerinin gösterildiği slayt gösterisini izlerken gözyaşlarına boğuldu.

Adana Büyükşehir Belediyesi Tiyatro Salonu'nda düzenlenen ödül törenine gelen Tuncel Kurtiz, salonu dolduran sanatçı arkadaşları tarafından ayakta alkışlandı. Kurtiz, Altın Koza tarafından hazırlanan ve yakın arkadaşı Yılmaz Güney ile olan filmlerinin kullanıldığı tanıtım filmini izlerken duygulanarak gözyaşlarına boğuldu.

Sevgi seliyle karşılaşmanın çok güzel olduğunu söyleyen Tuncel Kurtiz, "Ben hep durmadan kendini yiyen ve kendini yenileyen hiçbir zaman usta oyuncu olmayı kabul etmeyen her zaman öğrenci olan birisiyim. Her zaman yanlış yapabileceğime, bilime inandığımı ama yanılan bilime inandığımı sezgiler ve insana sonsuz güvendiğimi söylemek istiyorum" dedi.

Babasının görevi nedeniyle Anadolu'yu dolaştığını, Çukurova'yı da tanıma imkanı bulduğuna dikkat çeken Kurtiz, "Orhan Kemal'i tanıdığım avare yıllar ve baba evi benim kafamda çılgın bir hikaye gibi dolaştı durdu. Daha sonra Yılmaz Güney'i tanıdım. En iyi dostum arkadaşım kardeşim oldu. Yılmaz Güney ile arkadaşlığımız üniversite yıllarında başladı. Çok farklı yerlerdendik. Ama ikimiz de Türkiye'mizi seviyorduk. İnsanlığı seviyorduk ve soldaydık. O artık iki tane film yapmıştı üstelik iktisat fakültesinde okuyordu, ben hukuktaydım. Ben tiyatroyu seçtim, o sinemayı seçti. Ama ikimizde yazar olmak istiyorduk. O da yazar olmak istiyordu ve yazıyordu. Çok güzel hikayeler yazıyordu. Ben biraz uçuk hikayeler yazıyordum. Farklı yerlerden gelmiştik" diye konuştu.

Yılmaz Güney'in '3 bilinmeyenli eşitsizlik' isimli öyküsü nedeniyle 7.5 yıl mahkumiyetle Yargıtay'a gittiğini belirten Kurtiz, "2.5 yıl ile kurtardı. 1.5 yıl yattı. Geldiği zaman ben ilk filmimi yapmıştım. Böyle hemen Yılmaz ile bir araya gelerek 'Üçüz Yumaklar' sonra 'Kabadayılar Kralını' yaptık. Ben ve o sinemayı seviyorduk. Zaman geldi geçti Umut'u yaptık Umut Misis ile Ceyhan ırmağı arasındaki bir rüyadır. O bizim rüyamızdı. Defineyi bulacaktık bir gün. Ama böyle olmayacaktı defile" şeklinde konuştu.

Sinemacı olmak isteyenlere uyarılarda bulunan Tuncel Kurtiz şunları söyledi:
"Gençler okumalılar, çalışmalılar, kendilerine güvenmeliler, kendilerine inanan arkadaşlar bulmalılar ve gruplar kurup çalışmalılar. Artık teknik o kadar ileri gitti ki fotoğraf makinesi ya da kamera artık hikayeyi anlatabilmek için yeteneğinin olması lazım başka bir şey yok çalışmak okumak. Yılmaz Güney'i mesela çoğu insan lümpen olarak tanımladılar. Yılmaz, edebiyatını çok iyi takip eden çok iyi okumuş kendi kendine yabancı dil de öğrenmiş öyle çalışkan insandır. Ama yeteneği vardır. Yani iyi bir yazardır. Maalesef erken kaybettik. Şimdi gençler şunu söylemek istiyorum bir kere yakın tarihlerini bilmek zorundalar. Maalesef omurgasız bir toplumda yaşıyoruz. Dün unutuluyor hemen. Kendi mesleğimizde de geçmişle olan bağlantımızı kurabilmemiz lazım. Türk sineması nasıl başladı nereye gidiyor? Yılmaz Güney'i ve Lütfü Akat, Atıf Yılmaz hikayesi boş değildir. Her adımları atılmıştır. O adımlardan sonra yeni adamlar atılacaktır."

Yeni bir projesinin olmadığını ancak rüyalarının proje olduğunu dile getiren Kurtiz, "Benim hep projem var ama yani rüyalarımdır projelerim. Çalışıyorum hala artık gençlik günlerimin ataklığı kalmadı. Daha kılı kırk yararak çalışmaya başladım. 72 yaşındayım eskiden o acemi cesaretinin de çok güzel tarafı vardı" dedi.

Konuşmanın ardından Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Aytaç Durak Tuncel Kurtiz'e ödülünü verdi. Törene ünlü sanatçı Mahsun Kırmızıgül, Rutkay Aziz ve daha bir çok sanatçı katıldı.