Uzan Grubu'na el kondu
Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'nun (TMSF), Uzan Grubu'na ait 219 şirketin yönetimine alacakların tahsili için el koydu.
Sabah erken saatlerde Star Televizyonu'nun bulunduğu binaya gelen Mali Şube Müdürlüğü'nde Sorumlu Emniyet Müdür Yardımcısı Şammaz Demirtaş, Mali Şube Müdürü Mustafa Aktaş ve TMSF yetkilileri, aralarında Star Televizyonu, Star Gazetesi ve Telsim'in de bulunduğu medya, finans, çimento ve GSM şirketlerine el koydu. İmar Bankası soruşturması kapsamında 219 şirketin yönetimine, alacakların tahsili ve mal kaçırılmasını önlemek amacıyla el konulduğu öğrenildi. TMSF tarafından yönetimine el konulduğu belirtilen şirketlerden İstanbul'da bulunan Uzan Ailesi'nin sahibi olduğu holding, televizyon ve gazete ile GSM şirketinin yer aldığı binalarda, Mali Şube Müdürlüğü, Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü ve ilçe emniyet müdürlüklerine bağlı ekiplerce güvenlik önlemi alındı.
Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF), Uzan grubuna bağlı 219 şirketin yönetimine el konulmasına yönelik yaptığı açıklamada, "İmar Bankası hakim ortaklarının yakınlarının, yöneticilerinin ve onlar adına hareket edenlerin doğrudan veya dolaylı sahip oldukları veya kontrol ettikleri şirketler ile ilgili olarak bugün başlatılan işlem, kamu alacağının tahsili için Bankalar Kanunu'nun ve diğer ilgili kanunların amir hükümlerinin uygulanması mahiyetindedir" denildi.
TMSF açıklamasında, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu'nun 3.7.2003 tarih ve 1085 sayılı kararıyla 'yükümlülüklerini vadesinde yerine getirmeyen alınması istenen tedbirleri almayan, faaliyetine devamı mevduat sahiplerinin hakları ve mali sistemin güven ve istikrarı bakımından tehlike arz eden Türkiye İmar Bankası T.A.Ş.'nin (İmar Bankası) bankacılık işlemleri yapma ve mevduat kabul etme izni 4389 sayılı Bankalar Kanunu'nun 14. maddesinin 3 numaralı fıkrası uyarınca kaldırıldığı' ve alınan bankanın yönetim ve denetimi Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'na intikal ettiği hatırlatıldı.
Açıklamada, söz konusu kararın ardından İmar Bankası'nın toplam mevduat yükümlülüğünün tespiti amacıyla yapılan incelemelerde, daha önce İmar Bankası'nda yapılan denetimlerde ve bankanın resmi kayıtlarında görünen mevduatın on katından daha fazla mevduat yükümlülüğünün olduğu, böylece dünya finans tarihinde eşine ender rastlanan bir para ve mal kaçırma operasyonunun gerçekleştirildiğinin tespit edildiği belirtildi.
Kayıt dışı mevduat sahiplerinin ellerindeki belgeler ile çeşitli operasyonlar sonucunda tespit edilen bankanın gizli bilgisayar kayıtlarının karşılaştırılması ve gerçek hak sahiplerinin belirlenmesi amacıyla aylar süren çalışmalar sonucunda hesaplanan yaklaşık 7.5 katrilyon liralık tasarruf mevduatının hak sahiplerine peşin ve/yeya vadeli olarak ödenmesi için gerekli kaynak TMSF tarafından T.C. Ziraat Bankası'na aktarıldığına değinilen açıklamada, "TMSF'nin Hazine'den borçlanarak sağlayıp mevduat sahiplerine aktardığı 7.5 katrilyon liralık bu kaynak, İmar Bankası'nın tasarruf sahiplerinden yüksek faiz vaadiyle toplayıp çok büyük kısmını kayıtlara almadan banka dışına çıkardığı yani bankanın hakim ortaklarının malvarlığına aktardığı meblağı ifade etmektedir. Kamu adına 7.5 katrilyon liralık bu alacağı takip ve tahsili ile görevli bulunan TMSF'nin bugüne kadar yaptığı çalışmalara mevcut ve yeni çıkarılan yasalar gereği uygulanan muhtelif müeyyidelere rağmen İmar Bankası'nın hakim ortakları bu borçlarını nasıl ve ne zaman ödeyeceklerine dair herhangi bir plan sunmadıkları gibi mutat zeminlerde bir araya gelip konuyu müzakere etmeye bile yanaşmamışlardır" ifadelerine yer verildi.
İmar Bankası hakim ortaklarından kamu alacağının tahsili için uygulanan yasal müeyyideler bahane edilerek ve bazı insani duyguların sömürülerek kamu alacağının takip ve tahsili ile görevli kişi ve makamlara karşı kampanyaların düzenlendiği hatırlatılan Açıklamada şöyle denildi:
"Çalışanlarına ücret ödememelerinin sorumluluğunu kamu görevi yapan kişi ve organların omuzlarına yüklemeye çalışırken ücret dışındaki bazı büyük ödemeleri (RTÜK payları gibi) yapacak kaynağı rahatlıkla bulabilmektedirler. Görevliler tarafından tespit edilen buna benzer sayısız olay, kamu alacağının tahsili için uygulanan müeyyidelere rağmen şirketlerden mal ve para kaçırıldığını göstermektedir."
Açıklamanın sonunda, Bankalar Kanunu'nun ilgili hükümleri fon alacağının tahsilini imkansızlaştıran bu gibi durumların tespiti halinde banka hakim ortaklarının yakınlarının yöneticilerinin ve onlar adına hareket edenlerin doğrudan veya dolaylı sahip oldukları veya kontrol ettikleri şirketlerin yönetim ve denetiminin ve yasada belirtilen ortaklık haklarının TMSF tarafından devralınacağının öngörüldüğü belirtilerek, "İmar Bankası hakim ortaklarının yakınlarının, yöneticilerinin ve onlar adına hareket edenlerin doğrudan veya dolaylı salip oldukları veya kontrol ettikleri şirketler ile ilgili olarak bugün başlatılan işlem, kamu alacağının tahsili için Bankalar Kanunu'nun ve diğer ilgili kanunların amir hükümlerinin uygulanması mahiyetindedir" ifadeleri kullanıldı.
