19
Mayıs
2024
Pazar
ANASAYFA

Vatanseverlik pahalıya mal oldu

Erzurum'da 70 milyon dolar harcamayla kurulan ve dönemin Cumhurbaşkanı merhum Turgut Özal tarafından hizmete açılan Avrupa standartlarındaki Oral Et Entegre Tesisleri A. Ş.’nin kapısına, yakında kilit vurulacak.

Doğduğu topraklara yatırım yapmanın bedelini çok ağır ödediklerini belirten işadamı Tevfik Fikret Oral, "Vatanseverliğimiz, bize pahalıya mal oldu. Hayvancılık öldü. Teşvikler, krediler Erzurum’a kadar bir türlü ulaşmadı. Avrupa’nın sayılı tesisleri arasında gösterilen tamamen bilgisayar donanımlı 12 bin metrekare alan üzerine kurulu tesislerin şimdi çürümemesi için mücadele veriyoruz" dedi.

4 yılda inşa edildi

Erzurum- Artvin karayolu üzerindeki Sanayi Bölgesinde, 1990 yılında Türkiye’nin en modern Et Entegre Tesislerini hizmete açtıklarını anımsatan Tevfik Fikret Oral, o zaman günde ortalama 800 büyükbaş, 6 bine yakın küçükbaş hayvan kesimi yaptıklarını anımsattı. Oral, "Avrupa normlarını esas alan kombinanın yapımı yaklaşık 4 yıl sürdü. Merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal tesisleri hizmete açtı. Tesislerde 350 kişi çalışıyordu. O yıllarda İran ordusunun, Orta Doğu ülkelerinin büyük bir bölümünün et ihtiyacını Erzurum’dan karşılıyorduk. Erzurum’un 2- 3 bin rakımlı yaylalarında yetiştirilen sağlıklı hayvanları, hijyenik ortamda kesim yaparak iç ve dış satıma sunuyorduk. O lezzetine doyum olmayan etleri komşu ülkelerle paylaşıyor ve bu işten döviz kazanıyorduk. Tesislerin kapısında 400 kadar TIR, taşıma için kuyrukta bekliyordu. Özel sektör ile EBK kombinaları arasındaki rekabet, yetiştiricinin yüzünü güldürüyordu. Türkiye’nin en fazla hayvan varlığını elinde bulunduran illerin başında gelen Erzurum’da köylünün tek geçim kapısı hayvancılıktı. Oral ailesi olarak biz de doğduğumuz topraklara büyük bir yatırım yapmıştık" diye konuştu.

Et ithalatı vurdu

Döviz kurundaki artışlar, ihracat sayesinde elde edilen vergi iadesiyle çok cazip olan et ihracatının yerine et ithalatının serbest bırakılması ile birlikte 1993’lerde ekonomik darboğaza girdiklerini anlatan Tevfik Fikret Oral, 1988 yılında tesisin makina ekipmanı için Ziraat Bankası’ndan aldığı 2 bin 500 YTL krediyi ödeyemez duruma düştüklerini belirtti. Faizin faizi ile bu krediyi 450 bin YTL olarak geri ödemek zorunda kaldıklarını ifade eden Oral, "Bir zamanlar cıvıl cıvıl olan Oral Et Entegre Tesisleri’nin şimdilerde sadece birkaç personel çalışıyor.

Doğu’da hayvancılık öldü. İktidarların çıkardığı teşvikler, krediler Erzurum’a kadar bir türlü ulaşmadı. Tesislerin işlerliğini korumak için şimdi kapasiteyi yüzde 2’ye düşürdük. Şimdi bir ayda 100 büyükbaş hayvan ancak kesebiliyoruz. Kendimize ait, soğuk hava sistemli 16 TIR da tesisler gibi çalışamaz oldu. Yüreğim kan ağlıyor. Vatanseverliğim bana çok pahalıya mal oldu. Bu para ile batıda ya da başka ülkede yatırım yapsaydım şimdi kraldım. Yatırımcıları Doğu’ya davet edenler önce bizim gibi kaderine terkedilen tesisleri ayağa kaldırsınlar. Çünkü her gün böyle bir tesisi boş görmekten milletim, ülkem ve kendim adına üzülüyorum" dedi.

Hürriyet
Yayın Tarihi : 31 Temmuz 2008 Perşembe 06:37:45


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
O BİR ŞIRNAKLI IP: 85.104.242.xxx Tarih : 31.07.2008 09:19:23

eee doğudaysan teşvik geç gelir cezalar erken gelir...doğuda yatırım yapsan devlet arkanda olmas sonuçta doğulusun...bide millet der neden doğunun insanı batıya yatırım yapar batıdaki insanalr sadece medyadan doğuy tanıyorlar ve aciz yorular yaparlar eglin doğuyu görüpte yorum yapın medya sadece karalar doğuyu....


izzet Kütükoğlu IP: 85.106.143.xxx Tarih : 31.07.2008 14:29:11

Onca para harcayacaksın, dünya standardında tesis kuracacaksın, üretim yapamaz, mal alamaz, borcunu ödeyemez, işçi çalıştıramaz duruma geleceksin çok yazık! Sayın Tevvik Fikret Oral'a gelince hatlı yatırım yapmış. Para ile vatanseverlik bir arada oluyor. gerçekçi olmak lazım... Ama vatan sever olmak suç değil. Doğuya yatırımın olabilmesi için sağlıklı bir devlet politasına gereksinme vardır. Devlet vatandaş doğuya yatırım yap diye yalvarmamalıdır. Ama bu, Sayın başbakanın düşündüğü gibi istanbula girişe vize koymak ve buna benzer politikalarla da olmaz. Doğuya ve diğer göç veren bölgelere yatırım yapılmasını sağlamanın ve göçü önlemenin, aynı zamanda doğuya yapılmış yatırımların ayakta durabilmesini tek yolu; Şartları eşitlemektir. Batıda yatırım yapmakla, batıda yaşamanın geçim temin etmenin şartları eşit değildir. Batı doğudan çok daha avantajlı durumdadır. Böyle olması, çığ etkisi yapmakta, nüfus göçü katlanarak artmaktadır. Ülkeyi yönetenler bu durumu sadece seyretmektedirler! Yapılması gereken şudur: Şartları eşitlemek dengelemek. Şartları dengelemenin bir tek yolu vardır. O yolda farklı vergi politikaları uygulamaktır... Geri kalmış bölgelere yapılan yatırımlardan , işletmelerden sıfır vergi alınmalı, buralardan alınmayan vergi gelişmiş avantajlı bölgelerden alınan vergiye ilave edilmelidir. Bu adaletsizlik değil midir? diyen olabilir. Hayır değildir. Çünkü, doğuda yatırım yapandan vergi alınmasa bile genede batıtıda yatırım yapana göre daha fazla kazanma şansı olmamamktadır. Hammadde tedariği, makina parça tedariği, istenilen vasıfta işçi bulamama, mamülü tüketiciye ualaştırma gibi ek maliyet gerektiren dezavantajlara sahiptirler. Bu gün geri kalmış bölgelere verilen teşvikler bu dezavantajları karşılamaktan yoksundur! Teşvikten yararlanmakta başlı başına maharettir! Aşırı vergiler batıyı mağdur etmez mi? Etmez... Çünkü, böyle bir vergi politikası uygulanıyor diye, üç günde bütün fabrikalar doğuya kayacak değildir. bütün göçler üç günde geri dönecek değildir. onun için kısa vadede batı da mağduriyet doğmaz. Ama bu ileride batıda sıkıntı yaratabilir! Fakat, bu gün geri kalmış bölgelerdeki, sıkıntıları düşünecek olur isek, bu politikanın getireceği sıkıntı gerekli bir sıkıntı olacaktır. eğer böyle bir politika uygulanmaz ise, batıda zaten sıkıntı doğacaktır! batıda büyük kentlerde bu günde sıkıntı vardır zaten! Tevfik fikret Oral gibilerin çektikleri sıkıntı ve düştükleri durumu birilerinin de göz önüne alması gerekir.