BBCde gündemdeki isimlerin tahrik edici sorularla karşılaştığı Hard Talk programına konuk olan AB Komisyonunun sanayi ve rekabetten sorumlu üyesi Günter Verheugen, "Siz hep Türkiyenin katılımının güçlü bir destekçisi oldunuz" yolundaki bir ifadeye "Affederseniz ama, bu ABnin 40 yıllık politikası" karşılığını verdi.
Verheugen, Fransa ve Hollandadaki referandumların ardından ABde bir kriz yaşandığını belirterek olayı "Birçok yıldan beri gördüğüm en ciddi kriz" diye tanımladı. Bu güven krizinin, siyasi krizlerden daha önemli göründüğünü, çok ciddiye alınması gerektiğini ifade eden Günter Verheugen, krizin yaşanan belirsizliklerden kaynaklandığını söyledi.
GENİŞLEME YARARLI
Önceki Komisyonda genişlemeden sorumlu üye olarak Türkiyeye büyük desteğiyle tanınan Verheugen, referandumlarda genişlemenin de reddedildiğinin belirtilmesi üzerine genişlemenin olumlu siyasi ve ekonomik etkilerine dikkat çekti, genişlemenin zararlı olduğu izleniminin tamamen yanlış olduğunu savundu.
SİNİRLENDİ
Verheugen, "Siz hep Türkiyenin katılımının güçlü bir destekçisi oldunuz" yolundaki bir anımsatmaya "Affederseniz, bu ABnin 40 yıllık politikasıdır" karşılığını verdi.
Diğer AB Komisyonu üyelerinden Hollandalı Frits Bolkensteinin Türkiyenin üyeliğinin Avrupa projesini baltalayacağı ve çökerteceği yolundaki görüşlerinin okunması üzerine de Verheugen sunucu Stephen Sackura "Sizin ülkeniz, Türkiyenin üyeliği ve genişleme için büyük bir destek verdi" dedi.
TÜRKİYEYİ CHİRAC İTEKLEDİ
"Frits Bolkenstein neden Türkiyenin ABnin altını oyacağını söylemişti?" biçimindeki soruya "Bilmiyorum, ona katılmıyorum" diyen Verheugne, "Hollandalılar Türkiyeyi daima güçlü biçimde desteklemişlerdir. Güney Avrupa ülkeleri de Kuzey Avrupa ülkeleri de Türkiyeyi güçlü biçimde desteklemişlerdir. Almanyada ve Fransada problem olduğu doğru değildir. Almanyada hükümet bunun taraftarıdır" dedi.
Sinirli bir ses tonuyla "Fransada Chirac bunu bizzat iteklemiştir. O bunu itenlerden biridir" diyen Verheugen, gelişmeleri sadece AB Komisyonu kararlarıyla izah etmenin mümkün olmadığını, üye ülkelerin de bu süreçte rol oynadığını bildirdi.
Gunter Verheugen, "Siz Türkiyeyle görüşmelerin planlandığı gibi bu sonbaharda başlaması gerektiğini belirtiyorsunuz?" ifadesine ise "Türkiyenin durumu Avrupanın geleceği için çok önemlidir. Bunun gerçekleşmesi için Türkiyeyi bizim tarafımızda ve canlı bir ortak olarak tutacağız, bu ülkeye ihtiyacımız var" diye konuştu.
TÜRKİYENİN İSTİKRARI İÇİN YARDIM EDİLMELİ
Avrupanın gelecekteki güvenlik içinde olması gerektiğini anlatan Verheugen, "Gelecekte, Türkiyenin bir ortak olarak istikrarının korunabilmesi için tek yol, bu ülkenin dönüşümüne yardımcı olmaktır. Türkiyenin politikalarında ve toplumunda bu dönüşüm başlamıştır. Türkiye gerçekten değişiyor, şimdi gelişen güçlü bir demokrasi olması, hukuk kurallarına ve insan haklarına saygı duymasını görmek bizim tarafımız açısından büyük bir başarıdır" dedi.
Verheugen Türkiyenin hangi dönemde olacağını bilmemekle birlikte sonunda AB üyeliğine hazır olabileceğini belirtirken, gelecekte çok değişik bir Türkiyenin bulunacağını bildirdi.
HALK ENTEGRASYONUN ÖNEMİNİ KRİZDE ANLIYOR
"10 ya da 12 yılda Türkiyenin hazır olacağına mı inanıyorsunuz?" sorusuna ise Günter Verheugen, "Gerçekte bu süre tahmin edilemez. Bir acelecilik var. Irak savaşından önce Irak krizi orada duruyordu. Türkiyenin rolü kesinlikle ve kesinlikle yaşamsaldı. Avrupanın görüşü de burada biraz farklıydı. Şöyle düşünelim; eğer bir kriz, ciddi bir kriz komşumuzda varsa, sonra halk entegrasyonun önemini anlıyor, çünkü kriz yanıbaşınızda" dedi.
HALK BİR KENARA BIRAKILAMAZ
AB Komisyon Üyesi Verheugen, Fransa Devlet Başkanı Jacques Chirac örnek gösterilerek, politikacıların önce karar vermeleri sonra bu kararlarının aksi yönünde görüş bildirmelerine ilişkin değerlendirmesinin sorulması üzerine, "Chiracla bu konularda çok uzun konuşmalarımız oldu ve o konuyla çok ilgiliydi. Verilmiş sözler olduğunu belirtiyordu. Ama burada halk bir kenara bırakılmalı demek istemiyorum. Ona tamamen karşı çıkmamalısınız, ama politikacı olarak yanlış olduğunu düşündüğünüz şeylere karşı mücadele etmelisiniz" karşılığını verdi.