18
Mayıs
2024
Cumartesi
ANASAYFA

Yalçınkaya'dan sürpriz toplantı

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nda AK Parti'nin hazırladığı anayasa değişiklik teklifi ile ilgili bir basın toplantısı düzenledi.

Yalçınkaya'nın açıklamasından satırbaşları:

Anayasa değişikliği, cumhuriyetin ve demokrasinin temel unsurları gözönüne alınarak ne getirip götüreceği dikkate alarak yapılmalıdır. Değişiklik yapılmak istenen kurumların görüşü her zaman alınmalıdır.

Çoğunluk iradesinin ortaya çıkmasını engelleyen Anayasa Mahkemesi ve HSYK’ya siyasetin egemen olduğu kişilerin getirilmesini sağlayan bir düzenleme olacaktır. Adayların demokratik olmayan bir tarzda seçilmesi niteliklerini değil siyasi görüşlerini ortaya çıkaracaktır.

Üstün değerler taşıyan sağduyulu objektif düşünen, yüce milletimizin öncelikleri ve dikkate alınması gereken hususlar şunlar olmalıdır:

Tarafsız bir HSYK ve Anayasa Mahkemesi oluşturulması için ilk gözetilmesi gereken konu yargıyı iktidarların müdahalesinden uzaklaştıracak siyasi iradenin olmamasının sağlayacak kurallar getirilmesidir.

Bu sistemi, bu standardı getirecek iktidarlar ve bağlı bulunduğu siyasi partiler halkımız nezdinde takdir edileceklerdir. Bugünlerde gerek basınımızda gerek halkımız tarafından tartışılan ve tartışmaya açılan bağımsızlık konusuna gelince bağımsız olmadan tarafsız olmak mümkün değildir.

Bağımsız yargı demokrasinin ve milletimizin en önemli güvencelerinden biridir. HSYK, bağımsız olmadığında iktidarların etkisi önce Türkiye’deki tüm mahkemelerin hakim ve savcılarına, sonrada milletimize yansıyacak ve sonuçta milletimiz zarar görecektir.

Siyasi etkiyi önlemenin tek çaresi, HSYK ile Anayasa Mahkemesi üyelerinin seçilmesi usulünde getirilecek kuralların siyasi amaç gözetmemesi gerekmektedir. En çok oy alanların doğrudan atanmış sayılması, siyasete karışmış olanların atamalarda etkinliklerinin olmaması ve seçimle gelmeyen kişilerin kurullarda bulunmamasına bağlıdır.

Venedik Komisyonu'ndan hiçbir görüş alınmadan anayasa değişikliğine gidilmesi de soru işaretleri yaratmaktadır. Milletimiz için AB ile bütünleşmemiz Avrupa demokrasisine yaklaşmamız büyük önem arz etmektedir.

Bunun içn AİHM’in belirlediği Avrupa standartlarını esas almamız gereklidir. Bu standartların bir kısmı şunlardır: Din vicdan ve inanç hürriyeti demokratik toplumun ayrılmaz parçasıdır. Devlet bütün dini inançlara saygı göstermelidir. Laiklik anayasal bir ilkedir. Anayasa Mahkemesi'nce bu ilke korunmalıdır.

Demokratik bir toplum çoğulculuk ve katılımcılığın desteklenmesiyle oluşur. Devlet Avrupa İnsan Hakları sözleşmesinde belirtilen adil yargılanma hakkı, özgürlük ve güvenlik hakkını, cezaların yasallığı, özel hayatın ve aile hayatının korunması, düşünce vicdan ve din özgürlüğü, ifade özgürlüğünü sağlamalı ve bu hak ve özgürlüklere saygı göstermelidir.

Bunlarla birlikte Avrupa Konseyi’nin temel değerleri de dikkate alındığında ve Türkiye’nin Avrupa ülkelerinden önce çağdaş yasaları kabul ettiği gözetildiğinde, kadınlara seçme ve seçilme haklarının tanınması gibi ileri demokrasinin kurallarına uygun olarak mahkemelerin ve HSYK’nın bağımsızlığının daha da ileriye götürülmesi gerektiği düşünülmektedir.

Bağımsızlık ve tarafsızlık ilkesinin sağlanması için Adalet Bakanlığı ve müsteşarının HSYK’dan çıkarılması, kurumun ayrı bir binasının, sekreteryasının, araç-gereç yardımcı personellerinin bulunması, hakim ve savcılar için yapılacak soruşturmalar için kuruldan izin alma usulünün getirilmesi, hakim ve savcıların atanması, adalet akademisinin özerk bir yapıya kavuşturulması yerinde olacaktır.

Adalet bakanı ve müsteşarı adli sistemin, yargısal kararlar dışında en iyi şekilde yerine getirilmesi, mahkemelerin yüksek kurulca atanacak hakim sayısına göre bina araç ve gereçlerin temini, tüm tedbirleri almasıyla görevlendirilmelidir.

iha
Yayın Tarihi : 9 Nisan 2010 Cuma 17:26:00


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
Her Günün Sabahında, Faşizme Bir Adım Daha Yaklaşım IP: 88.231.71.xxx Tarih : 10.04.2010 17:26:15

Sayın Yalçınkaya'nın bu sürpriz toplantısını, menfî siyasetçilerimizin "-konuşma !, konuşacak isen mevkini bırak, öyle konuş !" şeklinde değerlendireceklerini ve Sayın Yalçınkaya'nın "bir parti mensubu olmasını isteyeceklerine" dair yarınlarda verecekleri demeçlerine alışık duruma geldim. 


kiris n IP: 85.223.80.xxx Tarih : 10.04.2010 12:39:05

Sayin Yalcinkaya yerden goge kadar haklisiniz. Sizin arkanizdayiz.. Bu guzel ulkemizin kazanilmis deerlerini kaybetmememiz lazim. Birde kaybedersek bir daha geri gelmez.saygilar sunuyorum