13
Haziran
2025
Cuma
ANASAYFA

Yangında şok iddialar!

Bursa'da hastanede yangın: 8 ölü

Bursa'daki 514 yataklı Şevket Yılmaz Devlet Hastanesi'nde sabaha karşı elektrik kontağından çıkan yangında can pazarı yaşanırken, Yoğun Bakım Servisi'nde yatan 16 hastadan 8'i elektrik kesilmesi ve dumandan zehirlenerek yaşamını yitirdi. Yetkililer soruşturmanın sürdüğünü açıklarken Tabipler Odası ve sendika, ortaya şok iddialar attı.


Merkez Yıldırım İlçesi Mimar Sinan Mahallesindeki yangın saat 02 30 sıralarında hastanenin bodrum katındaki tomogrofi-MR servisinde çıktı. Radyoloji servisinde kayıt yapılan bilgisayarlardaki elektrik kontağından çıkan yangın plastik sandalyelere ve kablolara sıçradı. Hastanenin içi kısa sürede siyah dumanla doldu. Yangın kısa sürede söndürülürken, dumanın 3 ve 4. katlarda etkili olmaya başlaması ile itfaiye ekipleri 4. kattaki camları kırıp, merdivenle hastaları tahliye etmeye başladı.

'YOĞUN BAKIMDA FİŞLERİ ÇEKİLDİ, YOLDA ÖLDÜLER ' İDDİASI

Üst kattan özel sedyelerindeki yaşam destek ünitesine bağlı hastalar elektrik kesintisinden sonra, cihazların devre dışı kalması ile tahliye edilmeye başlandı. Yoğun bakım servisinde yatan 16 hastadan 3'ü kadın 8'i başka hastanelere sevk edilirken yolda hayatlarını kaybetti. Yoğun bakımdan diğer 8 hastanın da durumunun ağır olduğu bildirildi. Hastane görevlilerinin bazıları durumu ağır olan hastalara bahçede sedye üzerinde elle oksijen pompalayarak hayatta tutmaya çalıştıkları görüldü.

Üst katta yeni doğan bebeklerinin bulunduğu servisten küvezdeki bazı hastalar öncelikle sevk edildi. Bebekler annelerinin kucağında hastaneyi terk ettiler. Hastane personeli ile polislerin bir kısmı yoğun dumandan zehirlendiler. Hastane görevlileri 112 acil ekiplerinden hastaneye sevk için çok sayıda ambulans talep etti. 112 komuta merkez bütün 112 noktalarını ve özel hastanelerdeki ambulansları Şevket Yılmaz Devlet Hastanesi'ne gönderdi.

HASTANEDE CAN PAZARI YAŞANDI

Alt katlardaki hastalar da, yaşanan panik sebebiyle hastaneyi boşaltmaya başladılar. Sivil Savunma ekipleri ve polislerin yardımı ile çok sayıda hasta ve yakını bahçeye çıkartıldı. Hastane bahçesi sedyeler ve hastalarla doldu. Acil ekiplerinin dışında özel hastanelerden de ambulans ve doktor takviyesi yapıldı. Hastanenin bahçesinde tam bir can pazarı yaşandı. Dumanlar camların açılıp, tahliye edilmesinden sonra 300 civarında hasta ve yakını yeniden servislerine alındılar. Hastane yöneticilerinin olay yerine intikalde gecikmesi dikkat çekti.

ADLİ VE İDARİ SORUŞTURMA BAŞLATILDI

Olay yerine gelen Bursa Valisi Şahabettin Harput, hayatını kaybeden yoğun bakımdaki hastaların dumandan mı yoksa cihazların devre dışı kalmasından mı hayatlarını kaybettiklerinin yapılacak otopsiden sonra belli olacağını açıkladı. Vali Harput, dumanların yangın mahallinden uzakta üst katlarda ciddi etki gösterdiğini belirterek, "Üst katlarda yatan hastaların süratle tahliyesine başlandı. Yoğun bakım ünitesi ve çocuk ünitesi tahliye edildi. 16 sı yoğun bakım olmak üzere diğer bölümlerden 44 hasta 10 farklı hastaneye kaldırıldı.

Ancak yoğun bakım ünitesindeki hastalarımızın durumlarının ağır olduğunu takdir edersiniz. Bu ağır vaka durumundaki hastalarımızdan 3 ü bayan 8 vatandaşımız hayatını kaybetti. Bunların dumandan mı zehirlendikleri, yaşam destek ünitesinden ayrıldıkları için mi hayatlarını kaybettikleri otopsi neticesinde belli olacak. Hayatını kaybeden hastalarımızın yakınlarına başsağlığı diliyoruz. Diğer hastanelere sevk edilen hastaların merak edilecek bir durumu yok. Hastane havalandırma tahliye işlemi devam ediyor. Diğer hastaların dumandan etkilenmemesi için gerekli önlemler alındı. Diğer hastalar ve yakınları için bir risk sözkonusu değil. Olayla ilgili olarak adli ve idari bakımdan soruşturma başlatıldı" dedi.

Hastanede daha öncede elektrik kontağından yangın çıktığının hatırlatılması üzerine Vali Harput, "4 yıl önce değil 4 gün öncede yangın çıkabilir. Her olay ile birbiriyle bağlantı kurmak yanlış. Tomografi bölümündeki elektrik kablolarından çıkan yangının gerçekten bir teknik hata mı ihmal neticesi mi oluştu onu inceliyoruz" diye cevap verdi.

Durumları ağır olan yoğun bakım hastalarının hemen 3 kilometre uzaklıktaki Yüksek İhtisas Hastanesine alınmasına rağmen 5 ağır hasta burada hayatını kaybetti. Yüksek İhtisas Hastanesinde hayatını kaybedenlerden 2 tanesinin kimliği belli oldu. Kadın hastalardan Gülbey Şahin (80) ile Hakkı Özdoğan ilk vefat eden hastalar olarak açıklandı.

Öte yandan Bursa Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanı Orhan Doğan, yangına 02.10 sıralarında müdahale ettiklerini ifade ederek, "Geç kalınması söz konusu değil. Yollar açık olduğu için hemen yakındaki Mimar Sinan İtfaiye Grubu'ndan ilk ekibimiz yangına müdahale etti. Yangın kısa sürede söndürüldü. Ancak kabloların tutuşmasıyla oluşan yoğun duman hastaneyi etkisi altına aldı. Hastaların büyük kısmı kısa sürede tahliye edildi" dedi.

TATBİKAT DA YAPILMIŞ


Hastanenin resmi internet sitesinde yer alan bilgiye göre, ''2009 yılı yangın eğitim ve tatbikatı'' kapsamında, İtfaiye Daire Başkanlığı'ndan Eğitim Amiri Haydar Dikme tarafından 28 Nisan 2009'da hastanede ''Yangınlardan Korunma Amacı ile Yangın Eğitimi ve Tatbikatı'' yapıldı.

RECEP AKDAĞ YANGIN YERİNDE 

Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Bursa'da 8 yoğun bakım hastasının hayatını kaybettiği Şevket Yılmaz Devlet Hastanesi'nde incelemelerde bulundu.

Bakan Akdağ, olayla ilgili 2 müfettiş görevlendirildiğini belirterek, "Soruşturma sonunda yanlış, ihmal ve eksik ortaya çıkarsa adli ve idari yönden gereken yapılacaktır" dedi. Bakan Akdağ, hastaların nakil sırasında mı dumandan mı öldüğünün savcılık soruşturmasıyla netlik kazanacağını bildirdi.


TABİPLER ODASI VE SENDİKADAN İDDİALAR

Bursa Şevket Yılmaz Devlet Hastanesi'ndeki yangında yoğun bakımdaki 8 hastanın hayatını kaybetmesi gözleri hastanelerin güvenlik sistemlerine çevirdi.

Bursa Tabibler Odası Başkanı Dr. Bülent Aslanhan hastane yangını ile ilgili şunları söyledi:

“Bu olay böyle yaşanmayabilirdi. Sabah 04.00’te geldik. Ben 3 hastaya müdahale ettim; yoğun bakım hastalarıydı bunlar... Ancak birini kaybettim. Yoğun bakım desteğinden herhangi bir plan program olmadan çıkarılmış, organize olmayan bir kurtarma faaliyeti vardı. Yıllardır, hem Türk Tabibler Birliği olarak hem de Tabibler Odası olarak iş sağlığı kurullarının kurulması ve risk değerlendirmesi yapılması gerektiğini söyledik. Ama bunlar yerine getirilmedi.

Nisan ayında yapılan bir tatbikat var, başarılı dediler ama sonuçlarını gördük. Oysa daha sahici ve bu yaşanabilecekleri öngören yaklaşımlara ihtiyacımız vardı. Hastane kalite belgeleri alınıyor ama göstermelik.

Yoğun bakımda solunum desteğinde aksamalar olmuş, bunlar ileri yaşta hastalar. Burada havalandırma sistemlerinin farklı olması gerekirdi. Yangının yoğun bakım ünitelerine kadar gitmemesi gerekirdi.

Mevcut hastane kablolarının o dumanı çıkarmaması gereken özel maddeyle kaplı olması gerekirdi. Yangının başladığı Radyoloji merkezini taşeron olarak dışarıya ihale ettiler. Sırf karlılık amacıyla taşerona verildiği için bu yanınca duman çıkarmayan kablolar kullanılmıyor. Çünkü bu tür özel kablolar pahalı. Burada da sağlıkta piyasalaşmanın bir sonucunu yaşıyoruz. Bu kaba piyasacı mantıktan vazgeçip hastaların da vatandaşların da düşünülmesi gerekir.

Hastaların bir tahliye planı yoktu. Ben de ölen hastamın adli notuna da yazdım. Tahliye süreci tam bir korku filmi gibiydi. Büyük bir hasta yoğunluğu vardı. Gördük ki Bursa’da nüfusa yetecek kadar yoğun bakım yatağı yok. Daha eski olan hastanelerde bundan daha kötü tablolar çıkabiliyor.

Bu hastanemize akıllı hastane dediler ama akılsız hastane çıktı. Havalandırma sistemi ve kablo sistemi bu olayı ortaya çıkarmış gözüküyor.

Bu hastanelerin periyodik bakımdan geçmesi gerekir. Bu maliyet gerektiriyor. Bu hastanelere işletme mantığı yapıyorlar. Başhekimler finansman eksikliğinden bahsediyorlar. Buraya bakım ve onarım ve teknoloji geliştirme için kaynak ayrılması gerekiyor. Hükümetin bunu değerlendirmesi gerekiyor.

İşin ucu 'sağlıkta piyasa mı kamu mu', yine bu tartışmaya geliyor."

COŞKUN: ELEKTRİKLER KESİLİNCE ELLE VERİLEN HİZMET YETMEDİ

Sağlık Emekçileri Sendikası (SES) Bursa Şube Başkanı Candan Coşkun ise yangınla ilgili NTV'ye şunları anlattı:

"Gerçekten üzüntülüyüz, olayı gece yarısı olayı öğrendik. Hastanemizde çalışan sağlık personeli yoğun bir özveri gösterdi ama maalesef yoğun bakımda yatan 8 hastamızı kaybetmiş durumdayız. Bu yangının neden çıktığı gerçekten tartışmaya değer bir durum ama şu anda acımız büyük. 16 hastamız varmış yoğun bakım servisimizde. Bir kat aşağıdaki bir yangının 2. kata ulaşması ve yoğun bakım gibi hayati önemi olan bir alanın elektriklerini kesecek şekilde etkilemesi gerçekten üzücü.

Bunlar önceden önlemi alınması gereken, sağlık planlamaları yaparken dikkate alınması gereken konular. Ama ne yazık ki görüyoruz, burada kaybettiğimiz 8 canla öğreniyoruz ki sağlıkta niteliğin değil niceliğin ön plana geçtiği, yani sayıları arttırmaya yönelik piyasa mantığı ile üretim yapmaya yönelik bir işleyişin hakim olduğu bir hale gelmiş durumdayız. Arkadaşlarımız sabaha kadar hala çalışıyorlar. Bu kadar hastamızı kaybetmek istemezdik. Ama bunlar yoğun bakım ünitesinde solunum desteğin bağlı olarak yaşayan hastalarımızdı. Elektrikler kesilip solunum desteğini kaybettikleri zaman elle verilen hizmet onları hayatta tutmaya yetmedi maalesef ve hastalarımızı yitirdik. Bunun için üzüntülüyüz.

YANGININ ÇIKTIĞI YERE TAŞERON FİRMA BAKIYOR

SES Bursa Şube Başkanı Coşkun sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bir ihmalden ya da kesin bir suçludan bahsetmek zor ama bunların olmamasını sağlamak zorundayız. Hastanelerimizde yangın kaza mı, bilinmeyen nedenle mi çıktı bilmiyoruz ama yangının çıktığı bölgenin hizmet alımı yapılan bir taşeron firma olması, sistemin oraya sonradan kurulması, havalandırma boşluğundan inen kablolar bizi açıkçası endişelendirmekte.

Biz sağlıkta piyasalaşmanın, taşeron hizmetinin, sayı üzerinden fiyatlandırma ve politikalar üretildiği sistemden hep endişe duyduk. Yangının nedeni budur demek tabi ki zor, elektrik kontağı söz konusu ama bilgisayarlı tomografi ünitesi yapılırken, hastane açılırken, hani kabloların nasıl döşeneceği, nereden geçeceği, yangın çıkarsa nereye gideceğini planlayabilmeyi becermemiz gerekiyor. Canını bize emanet etmiş hastalarımızı hayatta tutmayı becermemiz gerekiyor.

Gerçekten endişelerimiz var, bundan sonraki diğer tedbirler için... Hastanelerimiz hastane değil fabrika gibi çalışıyor. Bir çok aksaklığa müdahale etmek çok zor, bu bakımdan üzüntülüyüz. Bunların önlenmesi sağlık politikalarının yada sağlık hizmet sunum modelinin yeniden değerlendirilmesi lazım. Belki bu kaza bu kaybettiğimiz canlar bunlara fırsat olur. Sağlıkta ne yapmalıyız, nasıl bir sağlık sistemi kurmalıyız, hastanelerimizi hangi niteliğe taşımalıyız? Bunları bir kez daha düşünmek zorunda olduğumuzu düşünüyoruz.

Gerçekten üzücü bir günde bunları konuşmak gerçekten zor ama belki de konuşmak için en doğru zaman. Hastane Bursa’nın en modern en yeni hastanesi. Akıllı hastane olduğu iddia edilen demek durumundayız artık. Bizim de aslında onur duyduğumuz bir hastane. Ama açıldığından beri sorunlar yumağı olmaya devam etti. Daha öncede yangınla karşılaştık burada, yangın tatbikatları da yapıldı ama sağlıkta yönetimin planlamayla ne kadar ilgili olduğunu, toplumun sağlık ihtiyaçlarını önceden öngörmeyi ve altyapıyı kusursuz kurmak zorunda olduğumuzu bu üzücü kaza ile bir kere daha öğrenmiş olduk. Dünyada bunun örnekleri yaşandı aslında ama biz nedense aynı hatalara yaparak öğrenmeyi seçiyoruz.

Hizmetin dışarıdan satın alındığı taşeron olarak verildiği bir tomografi ünitesinde çıkmış olması kuşkular yaratıyor. Çünkü taşeron hizmeti deyim yerindeyse parça başı hizmet üretip ürettiği hizmet karşılığında bir ekonomi getiri elde eden bir sistem olduğu için o sistemi kuranlar daha çok sayıda hizmet sunup onun karşılığında bir getiri elde etmek istedikleri için sistemin zorlanıp zorlanmadığını burada niteliklerin kalitenin sağlık hizmetinin olması gereken özelliklerinin ekonomik nedenlerle ne kadar göz ardı edilip edilmediğine dair kuşkular taşıyoruz hepimiz.

Çünkü sistem tümüyle sağlıkta dönüşüm projesi ile başlayan piyasalaştırma ticaretleştirme aslında, birçok basamakta birçok sağlık hizmeti halkasında bu tür endişelere neden oldu. Çünkü sağlık sonuçta bir takım şirketlerin üzerinden kar elde edecekleri alan haline dönüşürse o alanda yapılması gereken önlemler, hani giderler azaltıp karı maksimize etme mantığı sağlıkta da hayata geçerse bu tür olaylarla karşılaşabileceğimizi hep söyleyegeldik biz. Bu olay bunlardan biri midir tabi ki net olarak bilmiyoruz. Ama havalandırma boşluğundan inen yüksek voltaj akımlarının bir kat üste yangını taşıması ve yoğun bakımda yatan hastalarımızın hayatını kaybetmesine neden olması gerçekten üzücü ve bizi düşündürmeye itiyor."



 

...
Yayın Tarihi : 26 Mayıs 2009 Salı 08:08:33
Güncelleme :26 Mayıs 2009 Salı 15:30:38


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?