19
Mayıs
2024
Pazar
ANASAYFA

Yardım kolileri şok etti!

Radikal gazetesi yazarı Pınar Öğünç, bugünkü köşesinde vicdanları adeta yaralayacak bir olayı kaleme aldı. Van'a giden yardımların içinden, taş, bayrak, mayo, abiye ve gece elbisesi çıktığı iddialarını...

İŞTE O YAZI...

Ne faşizm ne de şuursuzluk doğal afettir

Bir yardım kolisinde taş, bayrak, diğerinde mayo, abiye gece elbisesi... Van depremi uzakları da salladı

Kriz anları, normal hallerde daha kolay perdelenebilecek arazları nasıl da su yüzüne çıkarıyor. Kriz anlarında, hakikat nasıl da kendini üçe katlayarak suratımızda patlıyor.

Van’ın yaşadığı depremle, çok uzaklardaki bir sürü kolon ve kiriş de sallandı durduğu yerde. Şaşırdık mı emin değilim? Şimdiye dek Kürt bölgelerinde yaşanan depremler sonrasında, geciken yardımı protesto etmek isteyenler kaç defa biber gazı yedi bu ülkede! Canı yanmış, canlarını enkazlar altında bırakmış, evi yurdu kalmamış insanlar, her şeyin üzerine biber gazı da yediler, sadece Kürt oldukları için bunu hak ettiklerini de duydular birilerinden. Faşizm bir doğal afet değil.

‘Öfkelerinde boğulsunlar’

Van’a yollanan paketler içinden taş, sopa ve bayrak çıktığını duyduğumda önce inanamadım, inanmak istemedim. Bir yandan ortalıktaki bilgi ve duyum enflasyonu içinde bunun sadece manipülasyon amacıyla türetilmiş olabileceği ihtimalini hatırlattım kendime. Ta ki Van merkezli Mavi Göl Kadın Derneği’nden Suna Şahin’le konuşana kadar. Suna Abla, bir ayakkabı fabrikasından işçi emeklisi. 2007’de yedi arkadaş bir araya gelip bu derneği kurdular. Yoğun göç alan şehirde, bunun acısını en fazla çeken kadınlara hukuk, sağlık, dil, toplumsal cinsiyet üzerine eğitimler vermeye başladılar. Kursları gerçekten çok kadının hayatını değiştirdi.

İşte şimdi dışarıda, çadırsız, altıncı katında yaşadığı bina oturulamaz durumda. Dernek binası da hasarlı. PTT’yle gelen paketlerde arkadaşları bizzat görmüş sözü edilen çakıl taşlarını, tahta parçalarını. “Bayrak yollasınlar, sonuçta bizim de bayrağımızdır. Onu mesele etmeyiz. Ama taş nedir?” diye soruyor. Cevap vermek zor.

“Sanıyorlar ki Yozgat’ta deprem olsa biz gitmeyeceğiz koşarak. Kürt çocukları taş atıyorsa tepkilerini başka hiçbir biçimde gösteremediklerindendir. Bir afette, böyle bir zamanda aklına böyle bir şey yapmak gelenler öfkelerinde boğulsun istiyorum” diyor.

Herkes söylüyor, temel mesele çadır. Suna Abla, kendi yaptıkları, yanları açık, çadırımsı bir tentenin altında sabahlıyor. Bir gram uyku yok. Kaybettiği yakınları için merkezden Erciş’e gitmiş de insanların taziyeleri kabul etmek için bile sığınabilecekleri bir çadır olmadığını anlatıyor.

Depremzedeye mayo

Bir de kaş derken göz çıkaran, Van’a giden yardım kolilerine parmakarası terlik, mini etek, mayo, hatta taşlı, pullu payetli tuvalet yollayan var. Buna da baştan inanamamıştım. Ama İstanbul’da paketleyen ekiplerden şahitler belgelemiş bile. Bir de kirli battaniyelerini, kokan kazaklarını paketleyenler mevcut utanmadan. Kışlıkları çıkarırken eskileri ayırıyor yani, ev temizlensin istiyor...

Bu da başka bir orta sınıf arazı işte. Yardım onlar için dikey bir faaliyettir. Yüce gönüllerinden ‘aşağı’ doğru iner. Artık sahip olmak istemedikleriyle ‘yardım’ ederler ancak. Deprem bölgesine abiye tuvalet yahut mayo yollamak, en terbiyeli biçimde ‘şuursuzluk’ olarak tarif edilebilir.

Suna Abla benim kadar sert değil. “Yine de yardım etmek istemiş işte. Demek Doğu’yu hayatında görmemiş. Zaten bu bölünmeler de bu yüzden oluyor. Çoğumuz çorapla, pijamayla kaldık. Tuvalet yolluyorlar ama bizim şu an girecek tuvaletimiz yok. Onu bilseler iyi olurdu.”

Orta sınıf şuursuzluğu da bir doğal afet değil

...
Yayın Tarihi : 28 Ekim 2011 Cuma 11:19:15


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
sevgi bulut IP: 90.203.159.xxx Tarih : 28.10.2011 13:15:42

selam elinize saglik bu sabah kizimla konusuyordum anne bak hep kurtlere haksizlik yapiliyor diye kiziyorsun ama insanlar biraraya geldi canla basla yardim ediyorlar hepsine cok tesekur ediyorum  tabi birde turkuyenin gorunmeyen yuzu var iste buyazdiklariniz  veya kizilayin baskanin kahkahayla bir haber programinda  konusmasi yalan yanlis ve yilarca kizilaya askere yardim dediler kurban derilerine kadar bagisladik  biz ne dunki zulumleri ne bugunki nede yarinki zulumleri hic hak etmedik  vana gidecem halkla be belediye calisanlariyla gorusecem varsa bir suc insan haklarina basvurmalarini sagliyacam bu da benim halkima  vijdan borcumdur


Ahmet BİLGİN IP: 88.228.139.xxx Tarih : 29.10.2011 10:12:48

Yorum yazanlardan,Tayfun YILDIRIM ın ağzına sağlık. Daha söyledikleri kulaklarına, gördükleri beyinlerine neşretmeyen Köşe(!) yazarları insanlık dersi vermeye devam etmekteler. Her ne olursa olsun Menfi Milliyetçiliği körükleyen, ellere koz veren, dillere söz veren, dağdakine fırsat (af), şehirdekine hak veren ve ne enteresandır ki insan hakkından dem vurup Kendilerini AYDIN atfedenler... Diyecek söz yok ama, size iki çift laf demeden de edemiyorum;İşin ucu kendinize dokunana kadar çıkarmadığınız sesleriniz, bu milletin sessiz çığlıklarıyla boğulacaktır (!)


yasar ertas IP: 94.135.148.xxx Tarih : 28.10.2011 16:23:19

yardim kolileri sok etti ! Dünyanin neresinde olursa olsun olur böyle seyler. Bunun icin böylesine nerden geldigi kimin verdigi kime gittigi icinde ne var ne yoklugu belli olmayan yardim paketleri. gidilen yerde bir yere toplanir oradan acilip bakilip organize edilerek dagitimi yapilir . Böyle ivir zivirlar cikinca organize edenler bunlari ses cikarmadan ayirir ve geri dönüsümlüler geri  dönüsüme  gider cöpe gidenlerde ayrica cöpe gider bu. is burda biter. Özek kisilerden yardim kolilerinde adi soyadi adresi yazilir nereye gidecekse  organize edenlerden adresi alinir yazilir. Eger bundada bu hatalari yyapacaklar degildir. bizde de tüm hesas mesele organize maalesef tirs böylede olunca basinda ver yansin oldumu. Görün halimizi. 


Tayfun YILDIRIM IP: 78.163.144.xxx Tarih : 28.10.2011 15:51:03

 Bizim köşe yazarlarının deveyi pire pireyi ise deve yapmakta üzerine yoktur,Van'a giden yüzbinlerce-milyonlarca yardımın içinden kim olduğu belli olmayan birkaç densizin yolladığı olumsuz gönderileri cumbuz ile çekip çıkarıp bunu köşelerine taşımakla köşe yazarlığı yaptıklarını sanıyorlar,Ne biliyoruz ki belki de halen bu durum da güneydoğu halkını askere-polise karşı kışkırtan başka illerimizde ki PKK'lı lar göndermedi?Yani şimdi şehit eşleri de dahil tüm ülkenin deprem için seferber olması bir taraftan askerleirmiz polislerimiz halen şehit edilirken askerin polisin halen deprem den sağ kalmış insanları çıkarma çabalarını ne idiğü belirsiz insanların gönderdiği ne idiğü belirsiz malzemeler örtecek mi?Halen artcı deprem olurken halen polise taş atan PKK yalakalarının eylemlerini bu örtecekmi?Neden  halen bu saldırıları meşrulaştırmaya çalışıyorsunuz?İnsan olarak ben bunları gönderenleri kınıyorum ama salt haber olsun diye bu haberleri yanlı yazanları da kınıyorum.Eskiden aydın-marksist-kendini solcu sanan yalakalar da bir moda vardı bölücü kürt faşist hareketini meşru görme modası,şükür şimdi bu tamamen yayıldı.Yazık ediyorsunuz memlekete,önce kendiniiz yetiştirin gerçekten yazar gerçekten aydın olun sonra objektif şekil de kaleminizi elinize laın bir gazetecinin görevi toplumu aydınlatmaktır ama siz karanlığa götürmeye devam eidyorsunuz ve PKK'nın ekmeğine yağ sürüyorsunuz haberi yaparken iyice araştırın bakın bakalım PKK mı gönderdi o kolileri yoksa bağrı yanmış ve tepkisini o şekilde dile getirmeye çalışan birileri mi tabi böyle tepkide hoş değil ama bakın nasıl SUNA ABLANIZ KÜRT ÇOCUKLARI ANCAK TEPKİSİNİ POLİSE ASKERE TAŞ-MOLOTOF ATARAK GÖSTEREBİLİYORLAR BAŞKA SEÇENEKLERİ YOK DİYOR,Siz de adam olun da Suna Ablanıza karşı bişiler yazın. 

 


MUHAMMED IP: 78.164.31.xxx Tarih : 29.10.2011 02:01:56

Kardeşim ben Malatya'da yardım kolileri takibinin başındaydım.Böyle bir terbiyesizlik yapılmış olsaydı eğer yapanın kafasına sıkar kolinin içinde onu kardeşlerime hediye ederdim.Böyle bir şey olmuşsa eğer kurum ve kuruluş tarafından dizayn edilen yardımlardan çıkmamıştır.kişisel gönderilen yardımlarda olmuştur.sizin haberiniz var mı peki Türk-Kürt kardeşliğine zarar vermek isteyenler kişisel olarak bu tür oyunlar yaparak oradaki acısından yüreğinin sızısından başka birşey düşünmeyen kardeşlerimi proveke etmek ve hükümeti ve resmi kuruluşları orada tahrik ederek bölgeden uzaklaştırmak istiyorlar.Aman diyorum,aktarabildiğiniz kadar Vanlı kardeşime aktarın bu bilgileri ki adamlar rahat çalışsın bu perişanlık daha fazla uzamasın.Kendini yazar sayan bu tür insanların yazdıkları yazıya kulak vermeyin.Ayıptır bu tür halkı galeyana getirecek yazıları yazmak.Herkes haddini bilecek bu ülkede.Türküm diyorum ve ekliyorum ki İslamiyeti kabul etmişse bir insan Müslümansa eğer ırk,renk vs.ayrımı yapmak benim adımın asıl sahibine haksızlık olur.Müslüman olan kim olursa olsun Kardeşimdir,başımın tacıdır.


onur IP: 94.54.208.xxx Tarih : 29.10.2011 12:12:13

Byle bir densizlik ve saygısızlık yaptıklarına inanamıyorum bu kadar faşizan yaklaşım olurmu.buda şunu gösteriyor biz depremde ve goğudaki vatandaşlarımız için sınıfta kaldık azerbaycan kadar olamadık yazıklar olsun başkada bir şey demiyorum yarın halk ayaklandığında o zaman onlara hak vermek lazım....


hakan IP: 85.106.207.xxx Tarih : 28.10.2011 14:00:27

Çocukluğumda okulun düzenlemiş olduğu sosyal faaliyet kapsamında şehirde okuyan öğrenciler köyde yaşayan öğrencilerin evine misafir olarak gidiyorlardı.Köydekilerin yaşantısı misafirperverliği çok dikkatimi çekiyordu.Aradaki köylü şehirli ayrımcılığı, öğrencilerin birbiriyle kaynaşmasıyla ortadan kalkıyordu.Türklerin Kürtler ile alevinin sunni ile din, dil,ırk demeden birbirlerini anlayıp  kaynaşması için çocukluktan itibaren  bu şekil sosyal faaliyetler  insanların birbiri ile daha iyi iletişim kurmalarını sağlayabilir.