Maliye Bakanı Kemal Unakıtan hakkında, Albaraka Türk’ün yöneticisi olduğu dönemde 1997’de kullandığı "sahte faturalarla" 974 milyar liralık haksız kazanç elde ettiği suçlamasıyla hazırlanan ikinci dokunulmazlık fezlekesi 22 Şubat’ta TBMM’ye sevk edildi. Geçen yıl Meclis’e sunulan ilk fezlekesi "Başbakanlık-Adalet Bakanlığı" arasında uzun süre "bulunamayan" Unakıtan’ın aynı konudaki ikinci dosyasının ise tam bir yıl Fatih Cumhuriyet Savcılığı arşivinde bekletildiği ortaya çıktı.

Skandala ilişkin Ayşe Sayın imzalı haberi Cumhuriyet gazetesi bugünkü sayısında birinci sayfada manşette sekiz sütundan Fezleke 1 yıl bekletildi başlığıyla duyurdu.

Alıntılayarak aktarıyoruz:

AYŞE SAYIN

ANKARA - Maliye Bakanı Kemal Unakıtan hakkında Albaraka Türk’teki yöneticiliği dönemindeki ’’sahte fatura’’ suçlaması, çıkardığı vergi affı yasasıyla kendisini de af kapsamına aldırmasına karşın peşini bırakmıyor. Unakıtan hakkında, Albaraka Türk’ün yöneticisi olduğu dönemde 1997’de kullandığı ’’sahte faturalarla’’ 974 milyar liralık haksız kazanç elde ettiği suçlamasıyla hazırlanan ikinci dokunulmazlık fezlekesi 22 Şubat’ta TBMM’ye sevk edildi. Geçen yıl Meclis’e sunulan ilk fezlekesi ’’Başbakanlık-Adalet Bakanlığı’’ arasında uzun süre ’’bulunamayan’’ Unakıtan’ın aynı konudaki ikinci dosyasının ise tam bir yıl Fatih Cumhuriyet Savcılığı arşivinde bekletildiği ortaya çıktı.

21 Ocak’ta TBMM’ye iletilen ilk fezlekesinde 1998 yılında, Orhan Aslıtürk ve Muhammet Ciğer’e ait Ascor şirketine bağlı paravan kuruluşlar tarafından verilen sahte faturaları kullanarak devleti zarara uğratmakla suçlanan Unakıtan’ın ikinci fezlekesi de 1997 yılındaki ’’sahte fatura’’ kullanımını kapsıyor.

22 Şubat tarihinde 3/764 esas sayısı ile TBMM Başkanlığı’na sunulan fezlekede Unakıtan; birinci derecede imza yetkisine sahip yöneticisi olduğu Albaraka Türk’ün 1997’de gerçek bir mal satışı yapmadığı halde, Ascor’a ait paravan şirketler tarafından ’’satış yapılmış’’ gibi düzenlenen sahte faturaları kullanarak devleti zarara uğratmakla suçlanıyor.

Fezlekede, Albaraka Türk’te Unakıtan’ın yönetici olduğu dönemde sahte fatura kullanılarak 1997 yılı değerleriyle 974 milyar 661 milyon 912 bin 540 liralık haksız kazanç elde edildiği belirtildi. Ancak geçen yıl TBMM’ye sevk edilen ilk fezlekesi ile hemen hemen aynı dönemdeki suçlamaları içeren ikinci ’’sahte fatura’’ dosyasının Fatih Cumhuriyet Başsavcılığı arşivinde 1 yıl bekletildiği ortaya çıktı.

Unakıtan’ın ikinci dosyasıyla ilgili ’’uzun’’ TBMM süreci şöyle işledi:

Hesap Uzmanları Kurulu, Albaraka Türk’ün Unakıtan’ın yöneticisi olduğu 1997’de Orhan Aslıtürk ve Muhammet Ciğer’e ait Ascor firması aracılığıyla düzenlenen sahte faturaları kullanarak devleti zarara uğratttığı yönünde rapor hazırladı.

Rapor, 14.10.2004’te Fatih Cumhuriyet Savcılığı’na iletildi. Ancak savcılık, 5 yıllık zamanaşımı süresi dolduğu gerekçesiyle dosya hakkında ’’takipsizlik’’ kararı verdi. Ancak Hazine avukatı Saime Bulut, takipsizlik kararına itiraz etti. İtiraz üzerine Beyoğlu 3. Ağır Ceza Mahkemesi, dosyayı yeniden inceleyerek zamanaşımı süresinin dolmasına 2 ay kala, 3 Kasım 2002 seçimlerinin yapılıp Unakıtan’ın milletvekili olduğuna dikkat çekti.

Milletvekilliği döneminde zamanaşımının kesintiye uğradığına karar veren mahkeme, 9 Şubat 2004 tarihli kararında Unakıtan hakkında kovuşturma yapılması istemiyle, dosyanın ilgili savcılık olan Fatih Cumhuriyet Başsavcılığı’na iletilmesini kararlaştırdı.

Beyoğlu Cumhuriyet Savcılığı, dosyayı, dokunulmazlık fezlekesini hazırlaması gereken Fatih Cumhuriyet Savcılığı’na 11 Şubat 2004’te iade etti.

İkinci fezleke savcılıkta kayboldu!

Ancak Fatih Cumhuriyet Savcılığı, hemen Adalet Bakanlığı’na sevk etmesi gereken fezlekeyle ilgili, 1 yıl boyunca hiçbir işlem yapmadı. Dosya, Fatih Cumhuriyet Başsavcılığı Yazıişleri Müdürü Muazzez Ağırkan, zabıt kâtipleri Fatma Kılınç ve Paşa Kara imzasıyla hazırlanmış bir tutanakla 4 Ocak 2005’te Adalet Bakanlığı’na iletildi.

Tutanakta, Beyoğlu Ağır Ceza Mahkemesi’nden Unakıtan hakkında kovuşturma yapılması istemiyle kendilerine 11 Şubat 2004’te iade edilen dosyanın, Fatih Cumhuriyet Savcısı’na iletilmesi gerekirken zabıt kâtibi Paşa Kara tarafından arşive kaldırıldığı, daha sonra Muhakemat Müdürlüğü’nün ilgili dosyayı soruşturması üzerine ortaya çıktığı ifade edildi.

Unakıtan’ın geçen yıl ’’önce kaybolup sonra bulunan’’ fezlekesini yakın takibe alıp TBMM’ye sevkini sağlayan CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, Unakıtan’ın fezlekelerinin başına hep ’’bir iş geldiğine’’ dikkat çekti.

Kart: Siyasi sorumluluk var

’’Unakıtan’ın dosyaları nedense ya gecikiyor ya da sumen altı ediliyor’’ diyen Kart, yeni gelen fezlekede de bunun çarpıcı örneğinin görüldüğünü söyledi.

İkinci fezlekenin sadece Cumhuriyet Savcılığı’ndaki ’’zabıt katibi’’ nin inisiyatifiyle arşive kaldırılmış olamayacağını kaydeden Kart, ’’Maalesef siyasi iktidarın doğrudan veya dolaylı olarak ilgili savcılıklara yapmış olduğu tavsiyeler sonucu olarak bu dosya da 1 yıl süreyle sumen altı edilmiştir’’ dedi.

Dosyanın 1 yıl bekletilmesiyle ilgili Fatih Cumhuriyet Savcılığı’nın cezai sorumluluğunun yanı sıra siyasi iktidarın da ’’siyasi sorumluluğu’’ bulunduğunu kaydeden Kart, Adalet Bakalığı’nın gecikmeden, dosyayı ihmal edenlerle ilgili gerekli soruşturmayı başlatması gerektiğini söyledi.