Abdullah Öcalanın davası savcılarından Talat Şalk, AİHMnin Öcalanın "adil yargılanmadığına" ilişkin verdiği kararı değerlendirdi. Şalk, AİHMnin aldığı karardaki "DGMde askeri yargıç vardı; avukatlara iddianame eksik ve geç verildi; savunma hakkı kısıtlandı; gözaltı süresi boyunca Öcalan avukatlarıyla görüştürülmedi" gibi gerekçelere katılmadığını açıkladı.
Savcı Şalk, gazetecilerin sorularını yanıtlarken, Öcalan davası devam ederken mahkeme heyetindeki "askeri hakim" yerine "sivil hakim" getirildiğini hatırlatarak, sivil hakim ile mahkemeye devam edildiğini belirtti.
Öcalanın avukatlarına yeterli süre verilmediği yönünde gerekçeyi de değerlendiren Şalk, "Biz cumhuriyet savcıları olarak 16 Nisanda iddianameyi, ekleriyle mahkemeye teslim ettik. Ben gayet iyi biliyorum ki mahkemeden Öcalanın avukatları iddianameyi de, bütün mahkeme evraklarını da iki gün içerisinde fotokopilerini aldılar. İddianame kendilerine ve avukatlarına tebliğ edildi" dedi.
İlk duruşma tarihi olan 31 Mayısa kadar Öcalanın iddianameyi okuma fırsatının da olduğunu ifade eden Talat Şalk, esas hakkında savunma için avukatlara yeterli sürenin verildiğini kaydetti.
'HÜKÜM YİNE AYNI OLUR'
Türkiyenin Öcalanı yeniden yargılamaya karar vermesinin ardından yaşanacak gelişmeleri de değerlendiren Şalk, "Öcalan yeniden yargılansa aynı şekilde mahkum olur, değişik şekilde bir hüküm çıkmaz" dedi. Bunun için ilgili Avrupa Delegeler Komitesinin bunu düşünmesi gerektiğini vurgulayan Şalk, Öcalanın Türkiyede yeniden yargılanmasının Türkiyede büyük çalkantılara sebep olacağını ve bunu terör örgütünün de kendine göre yorumlayarak büyükşehirlerde gösterilere girişeceğini söyledi. Savcı Şalk, Türkiyenin delegeler komitesi nezdinde girişimde bulunarak, ülkedeki durumu açık şekilde anlatması gerektiğini ifade etti. Şalk, AİHMnin gerekçelerine katılmadığını bildirdi ve şunları dedi:
"Biz esas hakkındaki mütalaamızı 8 Haziranda verdik. Bu tarihten sonra kendilerine 15 gün süre verildi. DGMde verilebilecek olan son süreydi. Bunu sadece bu süre olarak kabul etmemek lazım, iddianame ve evraklarını aldıklarından itibaren avukatların hazırlanmaya başladıklarını kabul edelim. Yeterli süre kendilerine verildi. İki gün üst üste savunmalarını mahkemede okudular. Daha uzun süre verildiğini kabul edelim, 15 gün değil de 30-45 gün. Neticede her hangi bir değişiklik olmazdı."
'YETERLİ TANIK DİNLENDİ'
Öcalanın sorgulamasında, hem de duruşma savcısı olarak bulunduğuna dikkat çeken Şalk, Öcalana ilk sorularının "Sen Türkiye birliğini bozmaya yönelik suç işledin. Türkiye toprakları üzerinden ayrı bir devlet kurmak istedin" şeklinde olduğunu, Öcalanın yanıtında ise "Evet, doğrudur. PKK örgütünü ben kurdum, eylem emirlerini ben verdim. Amacımız başlangıçta müstakil Kürt devleti kurmaktı.
Sonradan bu amacımızın imkansız olduğunu gördük" dediğini aktardı. Şalk, Öcalanın açık bir ikrarının olduğunu ve duruşmanın birinci celsesinde aynı yanıtı "özür dileyerek" yinelediğini ifade etti. Davayı izlemeye gelen ABnden gelenlerin olduğunu, Avrupa basınında ise mahkemeye ilişkin olumlu yazıların yazıldığını anlatan Şalk, "yeterli tanık dinlemedikleri" yönündeki eleştirileri ise kabul etmediğini bildirdi.
'KARAR TÜRKİYE İÇİN BAĞLAYICI DEĞİL'
Şalk, Türkiyenin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS)ne imza atmakla bir takım yükümlülükler altına girdiğini ancak "sanıkların lehine yargılanmanın yenilenmesi" yönünde her hangi bir yükümlülük altına girmediğini söyledi. Savcı Şalk, Türkiyenin AİHSnin 41. maddesine göre tazminat ödemekle yükümlü olduğunu, bunu da yerine getireceğini kaydetti. Şalk, "AB Delegeler Komitesi Türkiyeye tekrar yargıla yönünde karar verirse bu siyasi karar olur. Türkiyenin bu kararı da uygulama yükümlülüğü yok" dedi.
ANKA
Yayın Tarihi :
12 Mayıs 2005 Perşembe 15:59:38
Yorumlarınız
yüksel IP: 217.25.117.xxx Tarih : 12.05.2005 19:44:29
slm kardesim türkün türkten baska dostu yok bunu anlamamiz gerekli