19
Mayıs
2024
Pazar
ANASAYFA

Yargının zirvesi karıştı

Anayasa Mahkemesi Başkanı Kılıç bu sabah yaptığı açıklamada, açıklamanın kendi görüşü değil belde belediyeleriyle ilgili kararı veren 6 üyenin görüşünü yansıttığını belirtmişti.

Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Osman Alifeyyaz Paksüt, üyeler Fulya Kantarcıoğlu, Mehmet Erten, Cafet Şat, A. Necmi Özler, Fettah Oto, Şevket Apalak ve Zehra Ayla Perktaş’ın imzaları bulunan açıklamada, şunlar kaydedildi:

“Anayasa Mahkemesi Başkanlığı tarafından 24 Aralık 2008 gününde yapılan açıklama, Anayasa Mahkemesinin görüşünü yansıtmamaktadır.

Anayasa’nın 149. maddesine göre, Anayasa Mahkemesi, Başkan ve on üye ile toplanır, salt çoğunluk ile karar verir. Bu bağlamda, belirtilen usule uyularak yapılmayan açıklamalar Mahkeme görüşü olarak kabul edilemez. Öte yandan, Anayasa Mahkemesi kararlarının uygulanmasından, anayasal görev, yetki ve sorumluluk, ilgili kurum ve kuruşlara aittir.

Önceden haberdar olmadığımız, bu nedenle de oluşumuna hiçbir katkıda bulunamadığımız açıklamaya katılmıyoruz.”

BU NOKTAYA NASIL GELİNDİ?


Meclis, 6 Mart 2008’de nüfusu 2000’in altına düşen belediyelerin kapatılmasını öngören kanunu kabul etti. Yasanın çıkmasının ardından CHP Anayasa Mahkemesi’nde düzenlemenin iptali istemi ile dava açtı.

31 Ekim 2008 davayı karara bağlayan yüksek mahkeme, iptal istemini reddetti ancak kapatılacak belediyelerin 60 gün içinde dava açabileceklerine hükmetti. 122 belediye iki aylık süre içinde dava açtı.

DANIŞTAY “KAPATILAN BELEDİYELERİN TÜZEL KİŞİLİĞİ DEVAM EDER” DEDİ


Danıştay, davacı Bulancak Belediyesi’nin tüzel kişiliğinin dava sonuçlanana kadar devam edeceğine hükmetti. 862 belediyenin kapatılmasını içeren İçişleri Bakanlığı genelgesini bu belediye lehine iptal etti.

YSK BELEDİYELERE SEÇİM YOLUNU AÇTI


Danıştay’ın kararı üzerine toplanan Yüksek Seçim Kurulu, dava açmayan 740 belediyeye de 6 Şubat’a kadar açmaları şartıyla seçime girme şansı tanıdı. Kurul, 6 Şubat tarihini belirlerken, kanunun yayınlandığı 22 Mart 2008 tarihini değil, Anayasa Mahkemesi’nin gerekçeli kararının yayınlandığı 6 Aralık tarihini esas aldı.

Başbakan Erdoğan yaptığı açıklamayla YSK’nın kararına dayanak olan Danıştay kararını eleştirdi ve Danıştay’a “Demek ki ikinci bir Anayasa Mahkemesi daha çıktı” sözleriyle tepki gösterdi.

ANAYASA MAHKEMESİ: YSK VE DANIŞTAY ANAYASAYI İHLAL ETMİŞTİR


Anayasa Mahkemesi’nden aynı gün yaptığı açıklamada, YSK’yı dava açma süresini 22 Mart yerine 6 Aralık’ta başlatması nedeniyle anayasayı ihlal etmekle suçladı.

Ancak Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Osman Paksüt, Mahkeme Başkan Haşim Kılıç’ın açıkladığı bu bildiriden Yüksek Mahkeme üyelerinin haberi olmadığını açıkladı ve bildirideki ifadeleri talihsiz ve sert olarak nitelendirdi.

BAŞKAN KILIÇ: 6 ÜYENİN KARARI BUDUR


Anayasa Mahkemesi Başkanı Kılıç, bugün sabah “Açıklama şahsi değil, kararı veren 6 kişinin görüşünü yansıtıyor” dedi. Ancak Anayasa Mahkemesi’nin 8 üyesi Anayasa Mahkemesi Başkanlığı tarafından, ‘kapatılan belediyelerin dava açma süresine ilişkin’ dün yapılan açıklamanın, Anayasa Mahkemesinin görüşünü yansıtmadığını” bildirdi.

8 üye: Kılıç’a katılmıyoruz


Anayasa Mahkemesi Başkanı Kılıç bu sabah yaptığı açıklamada, açıklamanın kendi görüşü değil belde belediyeleriyle ilgili kararı veren 6 üyenin görüşünü yansıttığını belirtmişti.

Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Osman Alifeyyaz Paksüt, üyeler Fulya Kantarcıoğlu, Mehmet Erten, Cafet Şat, A. Necmi Özler, Fettah Oto, Şevket Apalak ve Zehra Ayla Perktaş’ın imzaları bulunan açıklamada, şunlar kaydedildi:

“Anayasa Mahkemesi Başkanlığı tarafından 24 Aralık 2008 gününde yapılan açıklama, Anayasa Mahkemesinin görüşünü yansıtmamaktadır.

Anayasa’nın 149. maddesine göre, Anayasa Mahkemesi, Başkan ve on üye ile toplanır, salt çoğunluk ile karar verir. Bu bağlamda, belirtilen usule uyularak yapılmayan açıklamalar Mahkeme görüşü olarak kabul edilemez. Öte yandan, Anayasa Mahkemesi kararlarının uygulanmasından, anayasal görev, yetki ve sorumluluk, ilgili kurum ve kuruşlara aittir.

Önceden haberdar olmadığımız, bu nedenle de oluşumuna hiçbir katkıda bulunamadığımız açıklamaya katılmıyoruz.”

BU NOKTAYA NASIL GELİNDİ?


Meclis, 6 Mart 2008’de nüfusu 2000’in altına düşen belediyelerin kapatılmasını öngören kanunu kabul etti. Yasanın çıkmasının ardından CHP Anayasa Mahkemesi’nde düzenlemenin iptali istemi ile dava açtı.

31 Ekim 2008 davayı karara bağlayan yüksek mahkeme, iptal istemini reddetti ancak kapatılacak belediyelerin 60 gün içinde dava açabileceklerine hükmetti. 122 belediye iki aylık süre içinde dava açtı.

DANIŞTAY “KAPATILAN BELEDİYELERİN TÜZEL KİŞİLİĞİ DEVAM EDER” DEDİ


Danıştay, davacı Bulancak Belediyesi’nin tüzel kişiliğinin dava sonuçlanana kadar devam edeceğine hükmetti. 862 belediyenin kapatılmasını içeren İçişleri Bakanlığı genelgesini bu belediye lehine iptal etti.

YSK BELEDİYELERE SEÇİM YOLUNU AÇTI


Danıştay’ın kararı üzerine toplanan Yüksek Seçim Kurulu, dava açmayan 740 belediyeye de 6 Şubat’a kadar açmaları şartıyla seçime girme şansı tanıdı. Kurul, 6 Şubat tarihini belirlerken, kanunun yayınlandığı 22 Mart 2008 tarihini değil, Anayasa Mahkemesi’nin gerekçeli kararının yayınlandığı 6 Aralık tarihini esas aldı.

Başbakan Erdoğan yaptığı açıklamayla YSK’nın kararına dayanak olan Danıştay kararını eleştirdi ve Danıştay’a “Demek ki ikinci bir Anayasa Mahkemesi daha çıktı” sözleriyle tepki gösterdi.

ANAYASA MAHKEMESİ: YSK VE DANIŞTAY ANAYASAYI İHLAL ETMİŞTİR


Anayasa Mahkemesi’nden aynı gün yaptığı açıklamada, YSK’yı dava açma süresini 22 Mart yerine 6 Aralık’ta başlatması nedeniyle anayasayı ihlal etmekle suçladı.

Ancak Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Osman Paksüt, Mahkeme Başkan Haşim Kılıç’ın açıkladığı bu bildiriden Yüksek Mahkeme üyelerinin haberi olmadığını açıkladı ve bildirideki ifadeleri talihsiz ve sert olarak nitelendirdi.

BAŞKAN KILIÇ: 6 ÜYENİN KARARI BUDUR


Anayasa Mahkemesi Başkanı Kılıç, bugün sabah “Açıklama şahsi değil, kararı veren 6 kişinin görüşünü yansıtıyor” dedi. Ancak Anayasa Mahkemesi’nin 8 üyesi Anayasa Mahkemesi Başkanlığı tarafından, ‘kapatılan belediyelerin dava açma süresine ilişkin’ dün yapılan açıklamanın, Anayasa Mahkemesinin görüşünü yansıtmadığını” bildirdi.

NTVMSNBC
Yayın Tarihi : 25 Aralık 2008 Perşembe 13:26:16
Güncelleme :25 Aralık 2008 Perşembe 13:34:18


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
metin IP: 78.176.34.xxx Tarih : 26.12.2008 11:34:35

sanamı kaldı surullah kuş bu iş sana gülerim sadece herşeyi eleştiren orda oturan başkan chpli olsaydı böyle konuşmazdın sizin yaptığınız çifte standart hayırlı işler


SURULLAH KUŞ IP: 78.166.125.xxx Tarih : 26.12.2008 14:00:10

İŞTE BUNUN İÇİN YARGI SİYASALLAŞTIRILMAYA ÇALIŞILIYOR DİYE BUNUN İÇİN SÖYLÜYORUZ.ELEŞTİRİN BÖYLE OLMAMALIYDI METİN KARDEŞ.BİR YERDE KENDİNİZİ İHBAR ETMİŞ OLUYORSUNUZ.SEN MENSUP OLDUĞUN PARTİNİN DÜŞÜNCELERİNE GÖRE HAREKET EDEBİLİRSİN ÇÜNKÜ SEN YARGIÇ DEĞİLSİN.AMA YARGIÇLAR HERHANGİBİR SİYASET DOĞRULTUSUNDA KARAR VEREMEZ.ONLAR İÇİN YASALAR KANUNLAR ÖNEMLİDİR.BU TÜR ELEŞTİRİNLE MAHKEMELER AKP NİN DÜŞÜNCELERİNE RİAYET ETSİN DİYORSANIZ BU İŞ OLMAZ.BAĞIMSIZ YARGI ANLAYIŞINA TERS DÜŞER.AMA BEN BAĞIMSIZ YARGIYI KABUL ETMİYORUM DİYORSAN ONA BİRŞEY SÖYLEYEMEM. ŞUNU UNUTMAKİ İKTİDARLAR KALICI DEĞİLLERDİR. AMA MAHKEMELER TÜRKİYE CUMHURİYETİ VAR OLDUKÇA ONLARDA VAR OLACAKLARDIR. YARIN İKTİDAR DEĞİŞTİĞİNDE MEVCUT YARGI ORGANLARI SENİN İSTEMEDİĞİN BİR İKTİDARIN DÜŞÜNCELERİ DOĞRULTUSUNDA HAREKET ETMEYE KALKARSA YİNE AYNI DÜŞÜNCELERE SAHİP OLACAKMISIN. ONUN İÇİN YARGI BAĞIMSIZ OLMALIDIR. CUMHURİYET TARİHİNDE BİR MAHKEME BAŞKANININ AÇIKLAMALARINI DİĞER ÜYELERİNİN YALANLADIĞI HİÇ GÖRÜLMEMİŞTİR.BU YARGI TARİHİNDE BİR SKANDALDIR.BENİM YORUMUMUN AKP İLE CHP İLE BİR BAĞLANTISI YOKTUR. AMA SEN PEŞİN HÜKÜMLÜ OLDUĞUNDAN HAVADAN NEM ALMAKTASIN. DAHA ÇOK OKUMAN ARAŞTIRMAN GEREKİYOR.KURSAKTAN ,MİYDEDEN DÜŞÜNEREK YORUM YAPILMAZ.HELE ,HELE BU YORUM YARGI İLE İLGİLİ İSE HİÇ YAPILMAZ.KUSURA BAKMA YAZILARI BÜYÜK PUNTOLARLA YAZDIM DAHA İYİ OKUYUP ANLAYASIN DİYE METİN KARDEŞİM.


surullah kuş IP: 88.229.44.xxx Tarih : 26.12.2008 08:49:18

yargıtay baş savcısına olmadık hakaretleri yapan akp ve başbakan bugün bu durum karşısında anlaşılmayacak şeyler söylüyor.yok efendim ben ikitane anayasa mahkemesi olduğunu yeni öğrendim,danıştay ne demek istiyor,ysk anayasa mahkemesine rağmen nasıl böyle bir karar alır gibi şeyler... ben şunu söylüyorum; işe göre adam olmazda adama göre iş veya adamın kafa yapısına göre iş mantığıyle hareket edilirse bu böyle olur.şöyle baktığımız zaman bu dönemde devlet kadrolarının yönetici sıfatındaki atamalarda bu örnekleri görebiliriz.geçmişteki mahkeme başkanlarını eleştirenler bu günkü durum karşısında zannedersem kıs,kıs gülmektedirler. ama ne yaparlarsa yapsınlar yüce mahkemeler yasalara vede kanunlara karşı mutlaka uygun hareket edeceklerdir.sayın mahkeme başkanının bu yüce görevi taşıyamadığı görülmektedir. mutlaka sayın başkanında başarılı olacağı uzmanlık alanı mutlaka vardır. uzmanlık konusu olmayan bir alanda kendini zorlamasına gerek yoktur. sayın başkan mutlaka kendisi adına gereğini yapacaktır.saygılarımla.


Ş.BEKDEMİR IP: 88.249.238.xxx Tarih : 25.12.2008 14:33:44

siz hukuku bilen insanlar olarak bu kadar kavga ederseniz bu kadar keşmekeş haraket ederseniz bizler neden ve hangi gerekçeyle kanunsuzluk yapmayalım


Yaşar Yılmaz IP: 88.224.188.xxx Tarih : 25.12.2008 17:40:31

Türkiye'nin 1 numaralı yüksek mahkemesinin başına hukukçu olmayan birini oturtursanız bunların olması normaldir.Ben burada birkaç kişinin adını da zikretmeden geçemeyeceğim:Yekta Güngör Özden ve Ahmet Necdet Sezer'i saygıyla anıyorum çünkü bugünkü tablonun yaşanmaması için bu saygıdeğer kişiler Anayasa Mahkemesi Başkanlıklarında çok mücadele ettiler maalesef Turgut Özal'ı derin(dünyanın merkezine)gitsin,bu mücadeleyi engelledi ve bugün yaşanan bu kaos Özal'ın eseridir,öldü gitti ama Türkiye'nin başına bir sürü şey bıraktı.