20
Mayıs
2024
Pazertesi
ANASAYFA

Yargıtay Başkanı Özkaya'dan acı itiraf: Yargı bağımsız değil

Yargıtay Başkanı Eraslan Özkaya, "Türkiye'de yargının bağımsız olmadığını, yarı bağımsız yargıya da 'bağımsız' denilemeyeceğini söyledi.

İstanbul Barosu'nun başlattığı ve 35 ildeki baro tarafından desteklenen "Hukuk Devleti ve Yargı Reformu" kampanyası kapsamında, İTÜ Maçka Yerleşkesi'ndeki Mustafa Kemal Amfisi'nde, aynı konuda bir panel gerçekleştirildi.

Panelde konuşan Özkaya, Türkiye'nin 80 yılı aşkın bir süredir inişli çıkışlı da olsa hukuk devletinin gereklerini yerine getirmeye çalıştığını anlattı. Özkaya, "Son zamanlarda birtakım olumsuz davranışlarla, olumsuz siyasi amaçlarla yargı yıpratılmak isteniyor" dedi.

"Bazılarının 'biz yargıya güvenmiyoruz' şeklinde beyanları bulunduğunu" söyleyen Özkaya, "Birtakım operasyonlarla yargının adeta baskı altına alınmaya çalışıldığını" kaydetti.

Özkaya, "son zamanlarda hukuk devletine yakışır kanunlar çıkarıldığını, ancak yargının düzeltilmesi konusunda en ufak bir kıpırdanma olmadığını" ifade etti. Özkaya, sözlerini şöyle sürdürdü:

"İdari organ, yargıyı abluka altına almak, yargıyı kullanmak için her türlü duyarsızlığı ve gerektiğinde de hamleyi yapmaktadır. Türkiye'de yargının en büyük sorunu bağımsızlığıdır. Türkiye'de yargı bağımsız değil. Yarı bağımsız yargıya 'bağımsız' demek mümkün değil. Bir şey ya çürüktür ya sağlamdır, yarı çürük olmaz. Yarım adalet olmayacağı gibi yarı bağımsız yargı da olmaz. Evvela bu yargımızı bağımsız hale getirmemiz lazım."

Son dönemlerde sık sık anayasa değişikliğinin gündeme getirildiğini de hatırlatan Özkaya, anayasanın toplumun uzlaşma belgesi olduğunu vurguladı.

Özkaya, anayasanın belli bir görüşün, ideolojinin yansıması değil, bütün toplum gereksinimlerine cevap vermesi ve tüm toplum katmanlarıyla paylaşılarak hazırlanması gerektiğine dikkati çekti.

"Ümit ederim böyle bir paylaşmayla anayasa değişikliği gerçekleşir" diyen Özkaya, anayasa değiştirilirken 140-6, 144, 154, 155 ve 159. maddelerin kaldırılıp, yerine yenilerinin konmasının önemine işaret etti.

Özkaya, "Hukuk devleti olmak istiyorsak, hakim bağımsızlığı ve yargıç güvenliğini sağlamamız lazım" dedi.

Anayasa değişikliği yapılırken baştaki 3 maddeye kesin olarak sahip çıkılması gerektiğini de vurgulayan Özkaya, cumhuriyetin modern ve çağdaş kazanımlarının başında laiklik ilkesinin geldiğini hatırlattı. Eraslan Özkaya, şunları kaydetti:

"Eğer laikliği çıkarırsak bütün sistem bozulur. Laiklik ilkesini kavram kargaşası yaparak zedelemememiz ve bozmamamız lazım. Diğer kurum ve kuruluşları laik sistem üzerine oturtmamız lazım. Kimi çevreler, 'laiklik birçok Avrupa ülkesinde anayasa maddesi dahi değil, bunun üzerinde paranoyak olacak kadar durmanın anlamı ne' diyorlar. Eğer biz bir hukuk devletiysek bunu laik sisteme borçluyuz."

Anayasa Mahkemesi üyelerinden 4'ünün TBMM tarafından seçilmesi yönündeki bir değişikliği de eleştiren Özkaya, "Bu yol açıldığı takdirde mahkemenin tarafsız işlemesi tehlikeye düşecek endişesi taşıyorum. Bu husus üzerinde çok durmak gerekir" diye konuştu.

BARO BAŞKANLARINDAN ORTAK AÇIKLAMA

35 baro başkanı adına yapılan ortak basın açıklamasında, "Yargı bağımsızlığı olmadan insan olmaz, insan hakları olmaz, ulus olmaz, hukuk devleti olmaz" denildi.

İstanbul Barosu'nca başlatılan "Hukuk Devleti ve Yargı Reformu" kampanyası kapsamında yapılan açıklamadan sonra Galatasaray'dan Taksim'e yürünerek Cumhuriyet Anıtı'na çelenk bırakıldı.

Odakule'deki İstanbul Barosu önünde biraraya gelen baro başkan ve temsilcileri ile avukatlar adına ortak açıklamayı, İstanbul Barosu Başkanı Kazım Kolcuoğlu okudu. Açıklamada, şöyle denildi:

"Hukuk devleti, tüm eylem ve işlemleri hukuka ve anayasal kurum ve kurallara uyan devlettir. Devletin eylem ve işlemlerini hukuka uygunluğunu denetleyecek anayasal erk de kuşkusuz yargıdır. Hukuk devletinin güvencesi yargı erkidir. Öncelikle yargının tam bağımsızlığı ve yargıcın ise güvenceli olması sağlanmalıdır. Bugünkü koşullarda yargının bağımsız, yargıcın güvencede olduğunu söylemek olanaksızdır. Yargı bağımsızlığı olmadan insan olmaz, insan hakları olmaz, ulus olmaz, hukuk devleti olmaz."

Ortak açıklamada, "siyasi iktidarların, ülke sorunlarını hukuk devleti ile aşmak yerine kendilerine oy ve kolay yöntem sağlayan önlemleri, buyrukları altında tuttukları polis kadrolarını kullanmayı seçtikleri" savunuldu.

 

 

sansursuz.com
Yayın Tarihi : 13 Mart 2004 Cumartesi 18:03:42
Güncelleme :13 Mart 2004 Cumartesi 23:57:06


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?