Yargıtay:Gizli kamera kaydı delil olamaz

Yargıtay, yasak sorgu yöntemleriyle elde edilen delillere itibar edilerek mahkumiyet hükmü kurulamayacağına karar verdi.

Yargıtay 1. Ceza Dairesi, bir cinayet davasının temyiz incelemesini yaparken verdiği kararda, sanığın itiraflarını içeren video kasetin tamamının hukuken geçersiz kabul edilmesi gerektiğini belirtti. Buna göre ilgili davada yerel mahkemenin diğer deliller çerçevesinde değerlendirme yapması istendi.

Kocaeli 2. Ağır Ceza Mahkemesi, bir kişiyi taammüden öldürmekten sanık ve ölümle biten kavgaya feri fail olarak katılmaktan 3 sanığı çeşitli hapis cezalarına çarptırdı. Yargıtay 1. Ceza Dairesi, yerel mahkemenin kararını oybirliği ile bozarken, hüküm kurulurken delillerin değerlendirmesinde esas alınacak kurallara dikkati çekti.

Sanıklardan ikisinin susma haklarını kullanmak istedikleri, ancak polisin ifade almakta ısrar ettiği kaydedilen Yargıtay kararında, “Polisle sohbet eden sanığın ‘suçu diğer sanıkla işlediği şeklindeki’ ikrarları gizli kamerayla çekilmiştir.” denildi. Yine soruşturmanın ileri aşamalarında her iki sanığın da suçu inkar ettiği belirtilerek, mahkemenin sanıklardan birinin ikrarını içeren video kaseti karar için esas aldığı vurgulandı.

Oysa Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’na göre soruşturma organlarının hukuka aykırı şekilde elde ettikleri deliller geçerli kabul edilmiyor.

Bu düzenlemeler karşısında yasak sorgu yöntemleriyle elde edilen delillere itibar edilerek mahkumiyet hükmü kurulamayacağının açık olduğu vurgulanan kararda, şöyle devam edildi: “Dosyadaki olayda, sanık, kollukta ifade vermeyeceğini açıkça belirtmiştir. Buna rağmen, kendisiyle sohbet havasında yapılan mülakatın habersiz olarak videoya kaydedilmesi suretiyle sanık aldatılarak özgür iradesiyle savunma yapması engellenmiştir. Bu nedenle yasak sorgu yöntemiyle elde edildiği anlaşılan video kasetin delil olarak hükme esas alınması mümkün değildir.”

Kararda, sanığın ikrarını içeren video kasetin tamamının hukuken geçersiz kabul edilerek, bunun dışındaki deliller değerlendirilerek hüküm kurulması gerektiğine işaret edildi.