Yatak odasında 1 milyon YTL

Üzerimde para taşımaya korkar oldum.

bütün dereler kurusa yiyecek balık kalmasa beyaz o zaman anlayacakki pararının yenmediğini çünkü kağıttır bir kızıldereli ata sözü şimdiki okumuşlar ne hikmetse hırsızlık nasıl yapılır onu öğretiyorlar bence namusuz okumuş olacağına namuslu cahil olamyı tercih ederim en azından vicdanım rahattır

ben bir çobanım ama namuslu bi çoban prof olmuş ne yazar...

Beyler noluyoruz bakıyorumda yargısız infaza başlanmış hemen.Siz kimsiniz Allah aşkına ya yargı mercisi falanmı?Hemen suçlu ilan etmeler NAMUSSUZ diye etiketlemeler falan.Biri diyorki hiç gözüm tutmuyordu kardeşim madem vardı böyle bir ön sezin yada şüphen medeni cesaretini takınıp makamında konuşşaydın ya adamla.ÇOBAN kardeş sen farkında olmadan kendini aşağılıyorsun bunun farkındasın değilmi?Peki bunu sebebi ne dur ben söyleyim cehaletin yüzünden olaylara balıklama atlaman.Adama düpedüz namussuz demişin peki buna hakkın varmı?Üstü kapaklı namussuz dediğin adam bu yorumunu görse ve senin hakkında suç duyurusunda bulunsa ne yapacan hadi onu geçtim manevi tazminat davası açsa ki kesin kazanır ödeyebilecenmi o zaman bu parayı.Sanmıyorum.Yapmayın kardeşim ya çobanıda bir profuda bu memlekette.Niye bu memlekette kıyaslama yapılır anlamam.Biriside diyorki yargı vatandaştan daha geri seviyede yazdıklarına bakılırsa bu tür konuları yakından takip ediyorsun.Ama sanada şunu söyleyeyim yargı hiçbir zaman vatandaştan geri olmaz şu genelleme kültürünü hele bir bırakın öyle yazın çizin.Yargılama yapılır yalanın binbir türlüsü halkın ağzında yargı napsın sayın kardeşim söylermisin bari bir katkın olsun ha sisteme. Bir başka hususta Selçuk Üniversitesinin adı rektörün adından daha fazla vurgulanıyor bu olayda.Üniversiteme laf söyletmem arkadaş herkes haddini bilsin öyle konuşsun Süleyman Okudan geldi üniversitenin felsefesi değişti yiğidi öldür hakkını yeme şimdi.Diplomasında Selçuk üniversitesi yazıyor diye faşist damgası vurularak dışlanan bir topluluktuk biz.Çok şükür o dönemler bitti gibi gibi... SAKIN KİMSE BENİ REKTÖR TARAFTARIDA ZANNETMESİN BENİMDE BAZI HUSUSLARDA SUÇ İSNADINDAN UZAK DEĞERLENDİRMELERİM OLACAK.Kampüse tranvay hattı döşendi ihale bedeli 8 buçuk trilyonu geçiyor.Yazık yav bu kadar para fuzuli yere neden harcandı.Hiçbir faydası olmayan bir proje güzelim kampüs ayrıca mahfoldu.Kampüste bulunan yurtlara torpilsiz girmek mümkün değil bilen bilir.Bir sürü boş yer varken illaki yukarılardan birileri arayacak müdürler kendilerini ezdirecek yurtlara öyle gireceksin.Ben dahi yukardan bi yerlerden buldum bi adamda girebildim.Tabi benimkine torpil denirse önce müracaatımı yaptım yer yok denincede biliyorumki var ve ısrarla abi bizi ezmeden bu iş olmaz edasındalar gerekeni yaptım hakkımdı aldım.

Bu tür üst mevkide bulunan çok okumuş nankörlerin çoğunluğu bu işi yapıyor. Bu şahıs fazla okumuş aptallardan açık vermiş yanı işini bilmeyenlerden. Rektör ve o konumda çalışanların aldıkları üçretleri aslında yarıdan fazlasını keseçeksin. Çünkü hak etmiyorlar. Burunlarından gelsin inşallah.

ZENGİN AİLEDEN GELME TAHMİN ETMİYORUM ANTALYADA BİRSÜRÜ BABADAN KALMA ARAZİSİ VAR

Gerek vergi kaçırma ve gerekse devlet parasını hortumlama ülkede işlenen sair suçların anasıdır.Bütün suçlara verilen cezalardan mislice bu suçlara verilerek caydırıcılık yaratılıp diğer bağlı suçların işlenmesinin önü alınabilir.ülke ekonomisindeki bozulma vatandaşın suça itilmesinde büyük öneme haizdir.Maalesef bütün ceza kanunlarında bu durum gözardı edilip gerek kovuşturma ve gerekse ceza safhası bu tür suçlarda üstünkörü işlemden geçmekte çoğunlukla bu suçlular salıverilmekte veya suçları zaman aşımına uğratılmakta veya parasal güç kazanmış olduklarından işlerini bir şekilde halledebilmektedirler.Oysa cezaevlerinde bunların yozlaştırdıkları eknomik sistemin ittiği bir çok suçlu değişik suç tipleri ile kendileride farkına varmamış olarak ceza çekmektedirler.Bu yönetimin ceza ve infaz rejiminde yanlış kriter seçimine bağlı olarak çıkarılıp uygulamaya konulmuş yasalar zincirinden doğan bir yanlışlıktır.Hernedense suç ve ceza tayininde ekonominin vatandaş ve devlet üzerinde yaptığı bunca ağır tahribat es geçilip sıralama yapılınca işin ölçüsüne varılamayıp günümüzde olduğu gibi cezalarda aşırı artırıma rağmen suç azalmayıp aksine çoğalıyor ve cezaevleri kapasiteleri yetersiz kalıyor.Oysa avrupa ve amerika da en ağır ceza sıralamasında il sıraları vergi kaçırma ve ekonomik suçlar aldığından hem müteakıp suç zeminlerinde suçların önüne otomatikman geçilmiş olunuyor ve hemde verilen cezalar orantılı ve caydırıcı seviyelerde olduğundan af gibi ne işe yaradığı belli olmayan müessese işletilmeden adalet nisbeten sağlanabiliyor.Bizde tam tersine hırsızlık cinayet gibi temel suçların işlenmesinde olmazsa olmaz haldeki ekonomiye yönelip devleti tüm diğer sosyal etkinliklerinden alıkoyarak vatandaşın suça itilmesinde seyirci konumuna düşüren olumsuzluğun farkına varılmadan sistemin işletilmesinde ısrar yeğleniyor.Bakın göreceksiniz bunca yolsuzluk yapanlar birkaç ay sonra tekrar görevlerinin başına dönerek işi daha da ustalıkla götürecekler ve adalet bir şey yapamayacak.Zira hem başta yanlış zemini seçmişiz hemde seçtiğimiz yanlış zeminde götürmeye çalıştığımız işlerin hiçbiri ile ilgili kurum denetimini sağlayamıyoruz.ara da bir göle maya atar gibi rastgele bir kaç olaya el koyup kendimizi oyalayıp işin aslına bakmıyoruz ve habire cezaevi yapalım olmadı af çıkaralım diyoruz ve hemen hemen her il de hukuk fakülteleri açarak hukukçu yetiştirip hukuk ve adalet sisteminde kalite arıyoruz.işin ilgilileri yüce yargı ve bakanlık vatandaştan daha geri ve yardıma muhtaç.

süleyman okutanı zaten hiç gözüm tutmuyordu üniversitede de bayağı öğretim görevlileri üzerinde hegomanyası olduğunu duyardım suçlu ise cezası verilsin