Yatırımcının koçu olacağız

Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan, yatırım ve üretim yapacak girişimcilerin “teşrifatçısı” ve “Koç”u olacaklarını söyledi.

Çağlayan, Türkiye İşadamları ve Sanayiciler Konfederasyonu'nun (TUSKON) genişletilmiş yönetim kurulu toplantısında yaptığı konuşmada, yatırımcı ve
üreticinin "piyonu, teşrifatçısı, zaman zaman da koçu" olacaklarını dile getirdi. Beş yıllık AKP iktidarı döneminde Türkiye’nin yeniden inşasının ve ekonominin imarının gerçekleştiğini ve sanayideki gelişmeyi herkesin
hissettiğini savunan Çağlayan, yeni dönemde konulan hedeflerin de tutturulacağını kaydetti. Çağlayan, Türkiye’yi, 5 yıl önce yolunu yitirmiş bir kediye benzeterek, Türkiye’nin krizden yüzünün akıyla çıktığını ve elde edilen büyüme stratejisinin yeni dönemde de sürdürülebilirliğinin sağlanacağını dile getirdi.

Makro ekonominin, mikro ekonomiyle devam ettirileceğini söyleyen Çağlayan, “Cumhuriyet tarihinde ilk defa bir parti seçim stratejisine, sanayi stratejisi, teşvik politikası, sanayi envanteri, sanayi haritası koymuştur” diye konuştu.

Çağlayan, gelecek dönemdeki ilk çalışmanın sanayi envanteri olacağını ifade ederek, bu kapsamda hangi sektörde, neyin, nerede olduğunu ve nasıl bir yatırım yapılması konusunda çalışma yapılacağını kaydetti. Sanayi
envanterinden sonra ise, sanayi stratejisinin belirleneceğini söyleyen Çağlayan, bu çalışma içerisinde de uluslararası sektörler belirlenerek, bunlara nasıl bir teşvik yapılacağı yönünde çalışılacağını bildirdi.

Çağlayan, mevcut teşvik politikasında yolun sonuna gelindiğini ve yeni bir teşvik politikasının belirleneceğini vurgulayarak, “Bunun için de önce sanayi envanteri, sonrasında ise bu sanayilerin nerede ve nasıl destekleneceği
belirlenecek. Türkiye’nin zenginleşmesini istiyoruz. Mesela, Oyak Bank, 37 milyon dolara satılamıyordu. 2.6 milyar dolara satıldı. Bir bankanın 5 yılda bu rakama ulaşması, Türkiye’nin ekonomi ve makro ekonomideki başarısı, siyasi istikrarını gösteriyor” dedi.

-“SOSYAL GÜVENLİK KARA DELİK”-

Çağlayan, teşvik modelinin, “Ne, Nerede, Ne zaman, Nasıl, Neden ve Kim” sorularını içeren “5N 1K” modelinin uygulanmasıyla gündeme getirileceğini bildirdi. Vergi reformuyla ilgili çalışmaların da devam edeceğini ifade eden
Çağlayan, sosyal güvenlik reformu kapsamında ise SSK primi işveren payında 5 puanlık bir indirim uygulamasının devreye gireceğini kaydetti.

Çağlayan, Sosyal güvenlik sisteminin, Türkiye’nin kara delik konularından biri olduğuna işaret ederek, “Bu konuda bir başka bakanla ayrı düşüncede olduğumuz yazılıyor. Yok böyle bir şey. Sonuçta birimiz sol bek birimiz sağ bek olan aynı takım oyuncusuyuz ve kendi kalemize değil Türkiye olarak başka kaleye gol atmak için oynuyoruz” diye konuştu. Sosyal güvenlik konusunda idari, siyasi ve yasal çalışmaların yapılacağını ve sosyal güvenlik için 37 milyar YTL ayrıldığını dile getiren Çağlayan, “Sırf popülizm uğruna, “kim veriyorsa ben 5 katı veriyorum” diyerek, devlet kaynaklarının kaybedilmesine neden olanların faturasını şimdi biz ödüyoruz” dedi.

-2B SAVUNMASI-

Özelleştirilmelerin başladığı 1984 yılından 2002 yılına kadar 8.5 milyar dolarlık gelir elde edildiğini aktaran Çağlayan, bugün ise tutarın 40 milyar dolar olduğunu ifade etti. Çağlayan özelleştirmeler karşısındaki tutumların
Türkiye için eksiklik yarattığını savunarak, Petkim’in özelleştirilmesiyle Türkiye’nin 2 milyar dolarlık kazancı olacağını kaydetti. Çağlayan, ayrıca, 2B arazilerinin satışıyla da Türkiye’nin 50 milyar doların üzerinde bir gelir
elde edeceğini dile getirdi.

-“İSTİHDAMDA PROBLEM, ARZ VE TALEBİN ÇAKIŞMAMASIDIR”-

Kayıt dışı konusuna da değinen Çağlayan, “Kayıt dışının anası, yüksek prim ve yüksek vergidir” dedi. Çağlayan, Türkiye’de işsizlik olduğuna inanmadığına ilişkin konuşmasını anımsattı. Çağlayan, işsizlik olgusunu değerlendirirken de “Türkiye’de milyonlarca işletme işçi ararken, milyonlarca kişi de işsiz geziyor.
İstihdamda problem, arz ve talebin çakışmamasıdır” diye konuştu. Yeni bir istihdam politikasının yapılması gerekliliğine dikkat çeken Çağlayan, bu konuda meslek liselerinin çok önemli olduğunu ifade etti.

-“YATIRIMCININ TEŞRİFATÇISI OLACAĞIZ”

Çağlayan, 2002-2006 yılları arasında sanayideki istihdamın yüzde 19’dan yüzde 20’ye çıktığını ifade ederek, sanayi sektöründe bir kişilik istihdam yaratma maliyetinin 100 bin dolar olduğunu bildirdi. Çağlayan, bir işgücü planlaması yapılarak, hangi sektörde, kaç kişiye istihdam olduğunun belirleneceğini kaydetti. Hem sanayi, hem ticaret hem de hizmet sektörlerine yönelik organize sanayi bölgelerinin oluşturulacağını aktaran Çağlayan, Ar-Ge yatırımları için
de yeni bir teşvik yasasıyla, inovasyona vergi teşviki, teknoloji alanında projesi olana da 100 bin YTL’lik teşvik sağlanacağını kaydetti. Çağlayan, tüm sektörlere yönelik bir çalışma içerisinde olunacağını bildirerek, “Biz
sektörün piyonu, teşrifatçısı, zaman zaman da koçu olacağız” dedi.

-“BÜYÜMEDE KARAMSARLIK GEREKSİZ”-

Büyüme konusunda bazı iş adamlarını karamsarlığa düştüğünü ifade eden Çağlayan, “Endişelenecek bir durum yok. Yüzde 2’lik büyüme endişelendirmesin. 2008’deki büyüme hedefi yüzde 5.5” diye konuştu. Çağlayan, Türkiye’nin dışarıdan çok iyi bir profil çizdiğini, dünya devi iki otomotiv firmasının Türkiye’de yatırım
yapmak için çalışma yaptığını kaydetti. Magna Group’un 400 milyon dolarlık yatırım yapacağını söyleyen Çağlayan, adını vermediği diğer firmanın ise 1 milyar euroluk bir yatırım çalışması içinde olduğunu aktardı.

-“GÜNEYDOĞU SORUNU BİTERSE KAYNAK YARATILIR”-

Türkiye İşadamları ve Sanayiciler Konfederasyonu (TUSKON) Başkanı Rızanur Meral de yeni dönemde yapılacak tüm çalışmalarda yer almak istediklerini söyledi. Meral, teşviklerle, özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesindeki kan kaybının durdurulacağını vurgulayarak, “Özellikle Güneydoğu sorununun çözülmesiyle, savunaya giden masrafların, ekonomi için kazanç olacağını düşünüyorum” dedi.