'Yeter ki suçtan dönsünler'
Başbakan Tayyip Erdoğan, "TCK 221, esnetilebilir, öneri getirin." demişti. İlk teklif, TCK'nın mimarlarından biri olan Prof. Dr. Bahri Öztürk'ten geldi: "Bilgi verme şartı kaldırılabilir. Örgütün teröre bulaşmamış yöneticileri de etkin pişmanlıktan yararlanabilir. Bu düzenlemeler, terör bataklığının kurutulmasında çok etkili olacaktır."
Kuzey Irak'taki PKK kamplarına yapılan operasyonun ardından 'eve dönüş' projesi yeniden gündemde. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 2 yıldır yürürlükte olan yasanın esnetilebileceğini belirterek, önerilere açık olduğunu açıklamıştı. İlk teklif TCK'yı hazırlayan akademisyenlerden biri olan Prof. Dr. Bahri Öztürk'ten geldi. Başbakan'a destek veren Öztürk, mevcut yasada düzenleme yapılarak yakalanmış olma durumu ile gönüllü teslim olanlar arasındaki farklılıkların azaltılabileceğini söyledi. Öztürk, bilgi verme şartının da kaldırılabileceğini kaydetti. TCK 221. maddedeki etkin pişmanlık, suça karışmayan örgüt üyelerinin teslim olması halinde ceza verilmemesini öngörüyor. Yakalanan örgüt üyesine terör örgütünün dağılması ya da üyelerinin yakalanmasını sağlamaya elverişli bilgi vermesi halinde ceza verilmiyor. Örgütün kurucusu, yöneticisi ve üyesi olmakla birlikte, örgütün dağılmasını sağlama imkanı bulamayanların, gönüllü teslimi ve işlenen suçlarla ilgili bilgi vermesi şartıyla hakkında örgüt kurmak, yönetmek veya üye olmak suçundan cezai işlem yapılmıyor.
Bahri Öztürk, İstanbul Kültür Üniversitesi Hukuk Fakültesi ceza hukuku profesörü. TCK ve Terörle Mücadele Kanunu yasa çalışmalarına katkıda bulundu.
Prof. Dr. Bahri Öztürk, Türkiye'nin terörden canının yandığını, 30 bin insanın hayatını kaybettiğini hatırlatarak suça karışmış olanların hepsinin teslim olması için yeni bir düzenleme yapılabileceğini söylüyor. Terör örgütünün sözde komutanları dışında TCK 221. maddenin esnetilebileceğini vurguluyor. Öztürk, "Bu düzenleme terör bataklığının kurutulmasında, dağa çıkanların inmesinde çok etkili olacaktır." ifadesini kullanıyor. Öztürk, "TCK 221. madde adam gibi uygulansaydı dağda kimse kalmazdı." görüşünde. Suça bulaşmış kişileri bu yoldan çevirmenin siyaset biliminin temel prensibi olduğuna dikkat çekiyor. Bu noktada Alman ceza hukukçusu Feuerbach'ın 'Suçtan vazgeçmek isteyene altından köprüler yaptırın, yeter ki geri dönsün' şeklindeki sözünü hatırlatıyor. Öztürk, örgütün dağılması noktasında siyasilere önemli görevler düştüğünü ifade ediyor. 221. maddede yapılacak düzenlemenin silahlı terör örgütlerinin tamamını kapsayacağına dikkat çeken Öztürk, şöyle devam ediyor: "Bulunacak formül, şehit ailelerini ve kamuoyunu rencide etmeyecek bir çözüm olmalıdır. Örgüt yöneticisinden yöneticiye fark var. Avrupa Parlamentosu'nda konuşmalar yapıp siyasi propaganda yapanlara etkin pişmanlık uygulanabilir. Ama Murat Karayılan gibi 25 kişilik sözde komuta kademesini cezasız bırakmak mümkün olmaz. Kayıplarımızın sayısı 30 bini geçti. Terör sorunu mutlaka çözülmelidir." Öztürk, terörle mücadele kapsamında yapılacak yasal düzenlemelerde ekonomik tedbirlerin de yer alabileceğini vurguluyor. Öztürk, şöyle devam ediyor: "Keşke mümkün olsa da terörü ben yok etsem. Siyasilere çok önemli işler düşüyor. Yerel seçimler terörü bitirmek için büyük bir umuttur. Devlete düşman olmayan bütün partiler birleşmeli. Belediyelerin sağlayacağı ekonomik desteklerle işsizlik önlenebilir."
Gökçen'e göre 221 iyi anlatılamadı
TCK'da imzası bulunan akademisyenlerden biri de Doç. Dr. Ahmet Gökçen. Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Gökçen, 221. maddenin kamuoyunda yeterince bilinmediği kanaatinde. TCK hazırlanırken terör örgütünün çökertilmesi düşüncesinin konuşulduğunu ifade eden Gökçen, "221. madde, suça karışmadan teslim olana cezasızlık sebebi sağlıyor. Şu haliyle uygulanmaya müsait. Madde iyi anlatılamadı." diyor. TCK'nın kişiyi suç işlemekten korumak amacıyla pek çok düzenleme içerdiğini, bunlardan birinin 221. madde olduğunu belirten Doç. Dr. Ahmet Gökçen, şunları kaydediyor: "Kişiyi her an suç işlemekten vazgeçirmek, vazgeçeni ödüllendirmek amaç. Suçu işledikten sonra pişman olursa da cezasında indirim yapılıyor. Yeter ki suçtan dönsün. Yasanın mevcut halinde örgütün yöneticilerinden suç işleyenler bile, yeterli bilgi verirlerse onlar hakkında çok önemli ceza indirimleri var. Teröre bulaşanları tekrar topluma kazandırmamız lazım, suçlu da olsa bizim insanımızdır. Maddenin kamuoyunca bilinmesi, doğru algılanması gerekiyor. Terör örgütü, iyi eğitemediğimiz, iş bulamadığımız için gençleri dağa çıkarıyor. Gençlerimizi örgütün elinden kurtarmamız lazım. Bu daha iyi anlaşılsa, yeni bir düzenlemeye gerek yok.
