'Yıldırım' açıklamalar!

Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım FB TV'de uzun süredir beklenen açıklamalarına başladı.

Konuşmalarına geride kalan sezonda Fenerbahçe'nin Şampiyonlar Ligi'nde sergilediği performansla başlayan Aziz Yıldırım iyi bir sezon geçirdiklerini ifade etti.

Aziz Yıldırım: "Fenerbahçe olarak yanlız futbolda değil, basketbol bayan ve erkeklerde de çeyrek final oynadık ve sporcularımız Avrupa'da başarılı bir sezonu tamamladı. Fenerbahçe'nin Şampiyonlar Ligi'nde çeyrek finale kadar kalması ve belki de daha çok inansak finale kadar gidebileceğimiz bir sezonda dünya devlerinden Chelsea'ye elendik. Kurumsal yapı ekonomi ve tesisleşme ve kulübü belli noktalara taşıyarak sportif başarıların da gelmeye başlayacağını biliyorduk. Daha önce birinci turlarda, ön elemelerde elenemeler vardı. Ama 3-4 senedir yapılan katılımlarla Avrupa'da Fenerbahçe hem dersler hem de kazanımlar çıkartmaya başladı. Eksiklerimizi de kulüp içerisinde tamamlayarak bugünlere geldik. Bu trend içerisinde futbolcular, taraftar ve yönetim de üzerine düşeni yapmıştır. Ama önemli olan bu trendi sürdürerek sonunda şampiyon olmak. Bunun için de hepimizi çalışıyoruz."

Bizim çolcuklarımız yeterliyse yabancı almak gereksiz

"6+2 sezon başında çıksa Şampiyonlar Ligi'nde daha çok ilerlerdik demek yanlış olur. Önemli olan yabancı oyuncunun kalitesini arttırmak. Yabancıyı neden alalım? Bizim çolcuklarımız yeterliyse yabancı almak gereksiz olur. Bizde U19'a kadar çocuklarımız başarılı ama ondan sonra düşüş başlıyor. Ama bunu değiştirmek lazım. FIFA'nın aldığı kısıtlamaya biz de sıcak bakarız. Bu sayede biz de onlarla eşit mücadele edeceğimiz için mutlu oluruz. Çocuklarımızın kalitesini de üst düzeye çıkartarak elimizden geleni yaparız. Önemli olan şartları bütün ülkelere eşit seviyeye getirmek."

Zoru görünce bizler de yaparız

"Evet Şampiyonlar Ligi'nde yabancı kuralı değişiklikleri beklediğimiz gibi olmasa da final olur. Ama bu konuya daha derin bakmak lazım. Futbol Federasyonu'nun Türkiye'de radikal kararlar alması lazım. Hasan Doğan ve yönetiminin de bu konuyla ilgili çalıştığını biliyorum. Avrupa'da bir çok Türk çocuğu var. Bunları duyuyoruz. Orada 18-19 yaşlarında çocukların liglerde oynamaya başladıklarını görüyoruz ve bizlere de teklif ediyorlar biz de takip ediyoruz. Büyük kulüplere yani birinci liglerde bir alt yapı oluşması lazım. Türkiye'de çok fazla lig takımı var. Liglerin daha düzenli kurulması lazım. Buradan başlayarak radikal kararlar alınmalı ve profesyonel yöneticiler getirilmeli. Bunun içerisinde kulüp yapıları, hakemler dahil. Bugün başkanlar geliyor parayı harcıyor ve sonra gelen başkan ne yapsın: borçları mı ödesin, futbolcu mu alsın. Ama artık UEFA'da daha iyi takip edecek ve kulüplerimiz de daha dikkali olacak. Fenerbahçe herşeyi yapmasına rağmen 5 bin frank ceza yedi. Zannedersem Beşiktaş ve Galatasaray da yedi. Federasyon da yedi. Ama zaman içerisinde bunlar düzelince daha iyi olacak. Bu yıl radikal kararlarla gelecek iyi oyuncularla birlikte biz de Beşiktaş da Galatasaray da daha iyi yerlere gideriz. Tüm Türk toplumu olarak artık Avrupa'da başarılı olmak istiyoruz. Bu yola artık girilmiştir. Kurallara uyulacak, mecburlar; yoksa öncü puan silinir sonra da men edilir. Zoru görünce bizler de yaparız."

Şampiyon olamadığımız için çok üzüldük

"Hem ben hem de yönetimdeki arkadaşlarımızı bu sene şampiyon olamadığımız için çok üzüldük. Belki de Denizli'de kaybettiğimiz şampiyonluktan daha çok üzüldük. Çünkü çok iyi bir kadro oluşturduk. Bana göre oyuncuların iyi konsantre olamamaları, Avrupa'da daha iyi oynayıp pazar paylarını arttırma çalışmaları başarısız olmamıza sebep oldu. Ama bir Alex'in en az bizler kadar üzülmesi beni geleceğe yönelik umutlandırıyor. Fenerbahçe'nin her sene şampiyonluğa oynaması için bütün yönetim olarak çalışıyoruz. Üzülüyorum çünkü kadro olarak da, yönetim olarak da Türkiye'nin en iyisiziyiz. En iyilerin olduğu yerde ben de buna tahammül edemiyorum. Herşeyiniz var ama başaramıyorsanız bir yerde bir eksiklik var demektir. Ben eksikliği biliyorum. Ve bunu gidereceğim. Bazen fazla rahatlık olmuyor bunu gidereceğim."

Bizim medya tutturmuş, "başkan soyunma odasına gitmez"

"Olaya geniş açıdan bakmak lazım. Müdahele etmekten öte sorumluluklara bakmak lazım. Ben Başkan ve Yönetim Kurulu delegelerden yetki alarak görev yapan insanlar. Sorumlulukları gereği de müdahele edecekler ve ediyorlar. Genel Yayın Yönetmenleri her sabah toplantı yaparlar; şunu şöyle yapalım diye. Bu Dünya'nın her yerinde böyledir bozulmaz. Türkiye'de artık kurumlar çalışıyor. Belli kurumlara görevler vereceksiniz ve siz de denetleyeceksiniz. Siz de Genel Kurul'a geldiğiniz de şampiyonsanız alkışlanırsınız. Biz hata yaptık. Nerede yaptık? Şimdi dışardan bir antrenör buluyorsunuz ve hiç bir şey anlatmıyorsunuz, 20 oyuncu verip şampiyon ol diyorsunuz. Olabilir mi? Olamaz. Her şeyi anlatacaksınız. Bizim medya tutturmuş, "başkan soyunma odasına gitmez" Ne demek gitmez. Başkan kontrolü elde tutacaktır. Bu yetkiyi vermişler, kullanacaksınız. Sonra siz hesap veriyorsunuz. Herkesin mantelitesi farklıdır. Bir Brezilyalı'nın ki farklıdır, İngiliz'in ki farklıdır. Ama önemli olan mefaatler içerisinde her zaman karşılıklı oturup konuşarak bunlar aşmalıyız."

"Zico gitmesin" diyorlar

"Anlattık bizim takım böyle oldu. Zico'ya herşeyi gösterdik. Daum ile de herşeyi konuşmuştuk, düşüncelerimizi söyledik; ilk yıl ümitlerle fazla para harcamadan çalışıp sonra yıldızları alarak devam edeceğiz dedik. Zico'ya da yaptık aynısını. İlk geldiğinde "Stajyer Antrenör" diyorlardı. Şimdi ise basın "gitmesin" diyor."

Sakatlıklar için daha dikkatli olunacak

"Mesela Deniz Barış, kasığından sakatlandı, kimseye söylemiyor. 15 günde düzelir dendi ama olmadı. Appiah sezon içerİsinde sakatlandı ve ameliyat oldu. Doktorla ben de konuştum iyi bir çalışma yapması lazım ama yapmadı ve bu işler böyle uzadı. Roberto Carlos da sakatlandı ama illa oynayacağım diye Kayseri maçında oynadı ama kötü oynadı çünkü hazır değildi. Çok oynamak istemesinden dolayı problem oldu. Sonra da sezonu kapattı. Burada profesyonellik önemli. O'nu gibi bir oyuncu bile buradaki atmosferden etkilendi. İnşallah sezon başında da gelecek ve oynayacak. Burada suç doktorlarda demek yanlış. Gerekirse daha çok yatırım yapacağız. Kulüp doktoru gider durumu anlatır ve gerekenler de yapılır. Yeni dönemde doktorlar ile ilgili daha sıkı ve denetim yapacağız. Büyük bir yatırım ve gereken harcamaları yaparak bu işi de yapacağız."

Feneriumlarıı bütçesi 50 trilyon

"Önce taraftara çok teşekkür ediyorum. Ben Aziz Yıldırım'ım. 10 senedir Başkanlık yapıyorum. Yanımda 8 senedir görev yapan arkadaşlarım var. Bizler de bırakacağız. Biz Fenerbahçeli olduğumuz için geldik. Biz Fenerbahçe'yi iyi yerlere taşımak için söylemlerde bulunduk. Ve Fenerbahçe'de bir değişim oluşmaya başladı. Fenerbahçeliler de takımlarına sahip olmaya başladılar. Feneriumları açtık. 50 trilyon bütçesi var. Tarafar Kart dedik, bir sürü üyesi var. Bu harcamalardaki esas amaçlar Fenerbahçe'ye desket olmak bunu biliyoruz. Burada Fenerbahçe'ye destek olma yarışı başladı. Bu sene şu anda 23.261 kombine satıldı ve geçen yıl da toplam 24 bindi. Yani bir kaç ghün içerisinde geçen yılı tamamlayacağız. Yani basının dediği gibi, "Fenerbahçe topçu aldı kombine patladı" yanlış. Fenerbahçeli doğru yapıyor. Bu sene 26 binlere geliriz ve sponsorlarla da 30 bini bulacağımızı tahmin ediyorum. Rakip takımın olduğu yerde ise kombine satmayacağız. O zaman başınız ağrayabilir. Ama onun dışında 3 tirbünde tamamen kombine. İsteyen istediği yeri alabilir. Önemli olan vatandaş aldığı kombinenin yerinde oturabilmeli. Bu da başkan ve yönetimin görevi. Benim görevim. Sürekli şikayet mektubu alıyoruz. O yüzden tribünlere inip çıkıyoruz. Bizler Avrupalı gibi olmalıyız ve bunu yaratıyoruz. Bunu sağlamamız lazım ki 50 binlere çıkalım. İnsanlar aldığı yerde değil mesela Fenerium üste gidiyor. Bunu değiştireceğiz. Herkese çok teşekkür ediyorum. Artık oyuncuya bağlı değiliz. Bunun da böyle bilinmesi lazım. Kim ven Fenerbahçeliyim diyorsa bu kulübün sahibiridir. Onların yaptığı katkıları da başka türlü değerlendirmek yanlıştır. Ayıptır."

Bizim tribünlerde bir tek bir grubun yaptığı bir küfür var

"Yıllardır mücadele ediyoruz. Avrupa'da herkes içiyor. Gidiyoruz maça herkes içiyor ama taşkınlık yok. Taşkınlık yapanı hemen tespit ediyorlar ve maça almıyorlar, atıyorlar. Burada uygulama yapılıyor ama olmuyor. Burada bazı insanlar var mesela emniyet de öyle çok iyi çalışıyor. Zamanla bunu tam anlamıyla çözeceğiz. Stadın etrafında lokantalar var; gidiyorlar eğleniyorlar ve biz de mutlu oluyoruz ama orada aileler bile küfür ediyor. Maalesef bunlar oluyor. Bir lokantada Galatasaray-Fenerbahçe maçı vardı. Yer ayırttım ama geldiler ve çok rahatsız olduk, çok fazla küfür vardı dediler. Bunların önlenmesi lazım. Lokanta sahiplerinden de rica ettim. Önleyelim dedim. Bizim tribünlerde bir tek bir grubun yaptığı bir küfür var, çok yanlış. Buradan da söylüyorum kessinler. Ceza yiyoruz. Böyle olmaz. Taraftar takımına ceza aldırmaz. Ama bu sene de azaldı bunu da söylemem lazım."

Transfer nasıl yapılıyor?

"Transfer yaparken önce nereye oyuncu gerektiğini teknik direktör ile konulşuyoryuz. Bazıları vardır değerli ve kadronuzda gösmet istersiniz. Biz sezon bitince değil bir yıl boyunca istediğimiz oyuncuyla ilgili çalışırız. Bütün transferlerimiz de böyledir. Uzun ve sabırlı çalışmalardır."

Emre'yi almak için 3 yıl önce Inter'e gittim

"Emre'yi 3 yıl önce almak için Inter'e gittim ve transfer etmek istiyorduk. Futbol kaliteli oyuncularla oynanır. Kaliteli oyuncular yoksa futbol olmaz, başarı tesadüf olur. O gün kazanırsınız ama diğer gün kaybedersiniz. Bunu sağlamak için de kadromuzda kaliteli oyuncu istiyoruz. Ben yabancı hayranı değilim. Takımımızı düşünüyoruz. O yüzden yabanmcı serbest kalsın diyorum. Hiç Fenerbahçe'de oynayamayacak oyuncu getirdik mi? Bugün Lugano desen İtalyan kulüpleri istiyor. Biz kabul etmiyoruz. Çıkış noktamız bu. Ben Emre'yi 3 yıl önce düşünüyordum. Kulübü ile anlaşma yapıldı. 4 yıllık yapıldı. 4.5 milyon Euro bonservis bedelidir. Bu hafta mali çalışma yapıldı haftaya yollanacak ve gerekli anlaşma aşamasını da oyuncunun menajeriyle yapacağız. Herhalde Temmuz'da da kampa katılır."