17
Mayıs
2024
Cuma
ANASAYFA

YÖK Başkanı Teziç:TBMM son sözü söyleyen yer değildir

Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Erdoğan Teziç, TBMM'nin egemenliği bir bütün, yegane, sadece kendisi kullanan konumunda olmadığını belirterek, "TBMM, son sözü söyleyen yer değildir" dedi

Teziç, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Yükseköğretim Yasa Tasarısı'na ilişkin "Bu taslak uzlaşmayla oluşmuştur" şeklindeki ifadesinin "sağlam bir zemine oturduğu kanaati taşımadığını" belirtti.

Başbakan Erdoğan'ın AKP TBMM Grubu toplantısında dile getirdiği bazı eleştirileri değerlendiren Teziç, "Yani egemenlik hakkını kullanan başkaca organlar da vardır. Örneğin yargılama organları, mercileri kararlarını verirken, millet adına karar verir. Çünkü, oluşacak irade, kararın nihai olup olmadığı bir süre sonra ortaya çıkar. O da eğer Anayasa Mahkemesi'ne başvurulmuşsa ki Anayasa Mahkemesi kanunların Anayasa'ya uygunluğunu denetleyen bir makamdır" dedi.

"Türk demokrasisi çoğunlukçu bir bakış açısına mı, yoksa çoğulcu bir bakış açısına mı sahip?" sorusunun önem kazandığını dile getiren Teziç, "Çoğunlukçu, mutlak yetkili tek irade benim iradem diyorsak, bu demokratik olma özelliği taşımaz. Eğer çoğulcu diyorsak; yani muhalefet, denetleyen yargılama organları, sendikalar, dernekler kuruluşlar, üniversiteler, barolar, vs. vardır. Parlamentonun kullandığı yetkinin mutlak, dokunulmaz, mutlaka saygı duyulması gereken bir yetki olarak baştan ortaya konulması, bir doğru ifade değildir" diye konuştu.

ANKARA
Yayın Tarihi : 11 Mayıs 2004 Salı 17:57:35


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
Mehmet EMİROĞLU IP: 193.140.181.xxx Tarih : 13.05.2004 13:32:45
bu ülkede yaşayan insanların çoğunu hiçe sayan ve onların ilgi ve ihtiyaçlarına önem vermeyen bir anlayışı savunurcasına, bu ülkede çoğunlukçu bir demokrasi anlayışı var demek ( afedersiniz ama ) saçmalığın daniskasıdır. ülkede kaos çıkarmak isteyen sadece hükümet midir? yoksa bu krize karışan her kurum mudur? sayın okuyucular dikkat ederseniz 17 aydır bu kurumlar bu konuyu tartışıyorlar. ve hep birbirlerini suçlayan ifadelerle ortalığı karıştırıyorlar.Bugün hükümet ülke için iyi olan şeyi yaptıklarını savunuyorken diğer karşıt kurumlar tam aksini iddia ediyorlar. bunca profösör oturup, bu işi kalıcı barış ve güven içinde çözebilecek fikirler üretemiyorlar. evet bu proflra sormalıyız, neden meslek liselerini mahvettiniz. bende bir meslek lisesi mezunuyum. elektrik bölümü çıkışlı olmama karşın şu anda yapı eğitimi bölümünde lisans eğitimi alıyorum. bu bölümün istihdamı ise %0. son iki senedir milli eğitim kadrosuna alımımız yapılmamakta. şimdi ben soruyorum bu ülkeye faydalı olması gereken bunca türk gencini heba edeceğinize, adam gibi oturup avrupanın çözdüğü gibi, kendi bünye özelliklerimize göre bu sorunu çözseniz ne olur. bu işi laiklik, rejim kavgasına dönüştürmeseniz ne olur? takdiri sizlere bırakıyorum....