18
Mayıs
2024
Cumartesi
ANASAYFA

YÖK yol verdi Dinçer'in ünvanı gidiyor

YÖK Genel Kurulu, 3 Haziran’da Dinçer’i görüştü ve ‘intihal-aşırma’ için disiplin uygulamasının tanımını genişletti. Kararda zamanaşımının, kitabın basımından değil, intihalin gündeme geldiği günden başlaması kararı alındı.

Ayrıntıları Hürriyet gazetesinde Kamuran Zeren imzasıyla yayımlanan haberden alıntılayarak aktarıyoruz.

YÖK, intihal suçu sabit bulunan ama zamanaşımıyla kurtulan Başbakanlık Müsteşarı Ömer Dinçer’in ‘Prof. Dr’ ve ‘Öğretim üyesi’ unvanlarını elinden alıyor. YÖK kararıyla zamanaşımı kitabın basıldığı 1996’dan değil, intihal (çalıntı) suçunun gündeme geldiği 2004 tarihinden başlatılacak.

ORTAK yazdığı kitapta ‘intihal’ suçu sabit bulunmasına karşın, disiplin cezasından ‘zamanaşımı’ gerekçesiyle kurtulan Başbakanlık Müsteşarı Ömer Dinçer’in, ‘Prof. Dr’ unvanı ve ‘öğretim üyeliği’nin elinden alınması kesinlik kazandı. YÖK’ün aldığı son karara göre, Dinçer ile birlikte ‘intihal’ suçu sabit bulunan ortağı Yard. Doç. Dr. Yahya Fidan da, bir daha geri dönememek üzere üniversite öğretim üyeliği mesleğinden çıkarılacaklar. İkili, akademik unvanlarını da bir daha kullanamayacak. Dinçer, Başbakanlık Müsteşarlığı sona erdikten sonra artık üniversiteye dönemeyecek.

YÖK DARBESİ

YÖK, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, ‘herkes şunu bilsin ki, sonuna kadar kendisiyle çalışacağım’ diye sahip çıktığı Müsteşarı Ömer Dinçer hakkındaki ‘İntihal Dosyası’nın yeniden açılmasını sağlayacak bir karar aldı. YÖK Genel Kurulu’nun 3 Haziran 2005 tarihli toplantı kararında, Dinçer’in, üniversite öğretim üyeliği mesleğinden çıkarılarak, akademik unvanının elinden alınmasının önünü kapatan ‘zamanaşımı’ süresi yeniden yorumlandı.

YAKAN TANIM

YÖK, Dinçer’e disiplin cezası uygulanmasının yolunu, ‘İntihale konu eserin herhangi bir şekilde alınıp satılıyor veya kütüphanelerde bulunuyor veya internet ortamında ulaşılabiliyor ve bu suretle yazarlar veya üçüncü kişiler tarafından kullanılıyor olması’, yine ‘Yazarın veya yazarların intihale konu teşkil eden eserden başka bir esere alıntı yapması veya yapmaları veya atıfta bulunması veya bulunmaları’ ve ‘eserin kaynak veya dayanak gösterilerek, hukuki, idari veya bilimsel bir karar alınmış olması veya işlem yapılması’ tanımlarıyla sonuna kadar açtı. Dinçer’in, Prof. Dr. Tamer Koçel’in ‘İşletme Yöneticiliği’ adlı kitabından intihal yaptığı, Cumhuriyet ve Marmara üniversiteleri tarafından tescillenen ‘İşletme Yönetimi’ kitabı halen, TBMM Kütüphanesi’nde bulunuyor. İnternetten de ulaşılabilen söz konusu kitap hakkında, YÖK’e, başka yazarlar tarafından atıfta bulunulduğu bilgileri geldiği de bildirildi.

BAZ, 2004

Bu durumda, Marmara Üniversitesi, suçun işlendiği tarihte kendi öğretim üyesi olan Ömer Dinçer hakkında, Disiplin Yönetmeliği hükümlerine göre yeniden işlem yapacak. Zamanaşımı sürecini ise kitabın basın tarihi olan 1996’dan değil, intihal suçunun gündeme gelme ve idari işleme kaynak olma tarihi olan 2004’ten başlatacak. YÖK Genel Kurulu’nun, ‘zamanaşımı’ yorumuna ilişkin bu kararı, zamanaşımı nedeniyle disiplin cezası uygulayamayan Marmara ve Cumhuriyet Üniversitelerine ‘bilgi ve gereği için’ gönderildi. Ortağı Dinçer gibi disiplin cezasından zaman aşımı nedeniyle kurtulan Fidan da, halen görev yaptığı Cumhuriyet Üniversitesi’nin değerlendirmesi sonunda, hem öğretim üyeliği mesleğinden çıkarılacak hem de akademik unvanını kaybedecek.

Zamanaşımı kurtarmıştı

BAŞBAKANLIK Müsteşarı Ömer Dinçer’in 1996 yılında Yahya Fidan ile ortak yazdığı ‘işletme Yönetimi’ isimli kitapta intihal (çalıntı) yaptığı, Marmara ve Cumhuriyet üniversitelerince tescillenmişti. Her iki üniversite de, yürüttükleri incelemeler sonunda, ‘suçun sabit olduğu’ sonucuna varmışlar, ancak, kitabın yayım tarihi 1996 olduğu için, Yükseköğretim Kurumları Yönetici, Öğretim Elemanı ve Memurları Disiplin Yönetmeliği’nin 19. maddesi uyarınca, suçun zamanaşımına uğradığına işaret ederek, ‘disiplin yönünden işlem tesisi mümkün olamadı’ demişlerdi. ‘Zamanaşımı’ olmasıydı, Dinçer ve Fidan üniversite öğretim üyeliği mesleğinden çıkarılacaklardı. Bunlar, bir daha akademik unvanlarını da kullanamayacaklardı.

Yönetmelik ne diyor?

YÜKSEKÖĞRETİM Kurumları Yönetici, Öğretim Elemanı ve Memurları Disiplin Yönetmeliği’nin 11. maddesi, ‘Bir başkasının bilimsel eserinin veya çalışmasının tümünü veya bir kısmını kaynak belirtmeden kendi eseri gibi göstermek’ suçunu işleyenler için üniversite öğretim mesleğinden çıkarma cezası öngörüyor. Bu durumda akademik unvanı da elinden alınan kişi, bir daha üniversiteye dönemeyeceği gibi, kamu kurum ve kuruluşlarında da çalışamıyor. Çalıştığı özel kuruluşlarda ya da özel işinde akademik unvanını kullanamıyor.

HÜRRİYET
Yayın Tarihi : 8 Haziran 2005 Çarşamba 02:34:19
Güncelleme :8 Haziran 2005 Çarşamba 02:36:17


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
A.Ayvaz ÇAL IP: 85.98.57.xxx Tarih : 8.06.2005 16:27:49
Yök'ün İhtilal ürünü olması Demokrasiye ne kadar ykışan bir yamalık olabilir? YÖK kendisi gibi düşünen ilim hırsızlarını görmezden gelip kendisi gibi düşünmeyenleri nasıl kanun ve nizam dinlemeden ezebilecegini bilmeyen mi var? YÖK İhtilal Kuvvetleri'nin sivil görüntüsüdür.