Eski Başbakan Mesut Yılmaz ve eski Devlet Bakanı Güneş Tanerin Türkbank ihalesine fesat karıştırmaktan Yüce Divanda yargılanmasına başlandı. Mahkeme usule ilişkin itirazları reddetti.
Mesut Yılmaz, saat 09.50de duruşmanın yapılacağı salona geldi. Yılmaz salona girince, duruşmayı izleyen ANAPlılar ayağa kalktı. Yılmaz ve avukatları duruşmada kendilerine ayrılan bölüme geçtikten sonra Güneş Taner ve avukatı salondaki yerini aldı. Güneş Taner, yerine oturmadan önce Mesut Yılmaz ile tokalaştı.
İlk defa bir eski başbakanı yargılayan Yüce Divan heyeti, Başkan Mustafa Bumin, Başkanvekili Haşim Kılıç, üyeler Sacit Adalı, Fulya Kantarcıoğlu, Tülay Tuğcu, Fazıl Sağlam, Serdar Özgüldür, Ahmet Akyalçın, Mustafa Yıldırım, Mehmet Erten, Necmi Özlerden oluşuyor.
Duruşmaya, Mesut Yılmaz ve avukatları Uğur Alacakaptan ve Aydın Metin ve Güneş Taner ile avukatı Ömer Lütfü Avşar katıldı.
İddia makamında Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Nuri Ok, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcıvekili Abdurrahman Yalçınkaya ve Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Çetin Aslan bulunuyor.
YILMAZIN AVUKATI ALACAKAPTANIN USULE İLİŞKİN İTİRAZLARI
Davada, Yılmazın avukatı Uğur Alacakaptan, usule ilişkin itirazlarını tamamladı.
Alacakaptan, TBMM Araştırma Komisyonunun, belli bir konuda TBMMye bilgi vermek amacıyla kurulduğunu belirterek, komisyonun delil toplayacağım diye yeniden hazırlık tahkikatı yaptığını savundu.
Komisyonun bir üyesinin, Başbakan ve Bakanı temize çıkarmak için eskiden de bir komisyon kurulmuştu, biz bu yapılanların doğru olmadığını gösteren delilleri toplayacağız dediğini aktaran Alacakaptan, bu görüşün komisyonda kabul gördüğünü anlattı.
Uğur Alacakaptan, komisyonda müvekkilinin sanık gibi sorguya çekildiğini, bir takım kişilerin ise konuk gibi ifadesinin alındığını öne sürdü.
KORKMAZ YİĞİT
Alacakaptan, Araştırma Komisyonunda bir aşamada, ifadesi alınan Korkmaz Yiğite, Biz bazı şeyleri burada açıklayamayacağınız için isterseniz özel, ayrı bir toplantı yapalım. Biz bunları daha sonra yargılama heyetine sunarız, tutanağa yazmayız denildiğini ileri sürdü.
Böyle bir araştırmanın yasa ve usule uygun olduğunu söyleyebilir miyiz diyen Alacakaptan, Araştırma Komisyonunun yaptıklarının usul ve yetki saptırması olduğunu iddia etti.
DELİLLER HUKUKA AYKIRI TOPLANDI
Delillerin hukuka aykırı yollardan toplandığını ileri süren Alacakaptan, Komisyon, hangi delili alalım, hangisini almayalım diye tartışmıştır. Biz de hala yapılanların hukuka uygun olup olmadığını tartışıyoruz diye konuştu.
Korkmaz Yiğitin, Araştırma Komisyonunun iyi çalıştığını ifade ederek, dinlenilmesi gereken bazı kişilerin ismini verdiğini savunan Alacakaptan, Araştırma Komisyonunun bir üyesinin, Bu meseleyi çözebilirsek, istenilenleri yerine getirmiş oluruz dediğini aktardı.
Araştırma Komisyonunun, dedektiflik bürosu gibi çalıştığını ileri süren Alacakaptan, Araştırma Komisyonunun, Soruşturma Komisyonuna hukuki yollardan edinilmiş hangi kanıtları verdiğini sordu.
YILMAZ, KOMİSYONDA SUÇLU İLAN EDİLDİ Araştırma Komisyonunun, suçsuzluk karinesini ihlal ettiğini söyleyen Alacakaptan, müvekkilinin Araştırma Komisyonunda suçlu ilan edildiğini öne sürdü. Araştırma Komisyonunun ardından meselenin Soruşturma Komisyonuna geçtiğini belirten Alacakaptan, Soruşturma Komisyonunda yeni deliller sunulduğunu, bunlardan birinin de Türkbank ile Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulunun raporu olduğunu bildirdi.
Alacakaptan, İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesinde, Soruşturma Komisyonu çalışmalarına denk düşen bir tarihte açılan davada açıklamalarda bulunan Korkmaz Yiğit, Hayyam Garipoğlu ve Güneş Tanerin beyanlarının hadiseye ışık tutacağının söylendiğini ve bunun da delil olarak kabul edildiğini söyledi.
Uğur Alacakaptan, Bu dava, İstanbul 7. Nolu DGMde 1998 yılında açılan bir davadır. Bu dava ilk Soruşturma Komisyonu zamanında incelenmiş ve değerlendirilmiştir. Yeni delil değildir dedi.
SİYASİ AMAÇLA YAPILAN İŞLEMLER
İlk kurulan Soruşturma Komisyonu kararına muhalif kalan üyelerin görüşlerinin yeni delil olarak sunulduğunu savunan Alacakaptan, Ben 50 yıllık hukukçuyum, hayatımda böyle bir şey görmedim, duymadım. İnşallah bundan sonra da böyle bir şey duymam. Bu, tamamı siyasi amaçla yapılan işlemlerle huzurunuzu işgal etmekten başka bir şey değil diye konuştu.
Alacakaptan, usul hatalarının, TBMM Genel Kurulundan geçerek giderilmesinin mümkün olamayacağını ifade ederek, Ortada fiili tüzük değişikliği vardır. Bu, hem Anayasaya hem de altına imza attığımız uluslararası sözleşmelere aykırıdır. Yüce Divanın öncelikle Anayasa Mahkemesi sıfatıyla bu aykırılığı ele alması gerekir. Öncelikle bunun ele alınmasını talep ediyorum dedi.
Uğur Alacakaptan itirazlarını, Fransız bir hukukçunun, Siyasetin adaleti soysuzlaştırmaya başladığı noktada izlenecek en iyi yol, adaletten ayrılmamaktır sözleriyle tamamladı.
TANERİN AVUKATININ İTİRAZLARI
Eski Devlet Bakanı Güneş Tanerina vukatı Ömer Lütfü Avşar usule yönelik itirazlarda bulunmayacaklarını, bunun mahkemece resen dikkate alınmasını istedi.
Duruşmaların haftada en az iki kez yapılmasını, delillerin ve tanıkların mahkemece taktir edilerek getirtilmesini isteyen Avşar, ayrıca müvekkili Tanerin duruşmalardan vareste tutulmasını istedi.
Avşar, iddianame yerine geçen TBMM Soruşturma Komisyonu raporundaki suçlamaların net olmadığını, bu nedenle raporun tavzih edilmesini talep etti.
BAŞSAVCI OK
Yılmazın avukatı Uğur Alacakaptan ile Tanerin avukatı Avşarın istemlerine ilişkin görüşünü bildiren iddia makamındaki Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Nuri Ok, Alacakaptanın daha önce aynı suçlama ile ilgili TBMM Soruşturma Komisyonunun Yüce Divana sevke gerek görmediği, bu kararın TBMMden de geçtiği, bu nedenle davanın reddi gerektiği yönündeki istemine katılmadığını belirtti.
Önceki kararın kesin hüküm niteliği taşımadığını, ayrıca önceki suç fiilin Türk Ceza Kanununun görevi kötüye kullanmayı düzenleyen 240. maddesi, şimdiki suçlamadaki fiilin ise ihaleye fesat karıştırmayı düzenleyen 205. madde olduğuna işaret eden Ok, yeni bir delil ortaya çıkması durumunda veya önceki soruşturmada hata yapılması halinde ya da önceki kararın siyasi saiklerle verildiği düşüncesi olması halinde yeniden soruşturma açılabileceğini belirtti.
YÜCE DİVAN, USULE YÖNELİK İDDİALARI REDDETTİ
Ok, Yılmazın Soruşturma Komisyonuna verdiği ifadede, aynı konudaki Soruşturma Komisyonunun kararından önce gizli uzlaşmadan bahsettiğini, ancak Yılmazın bu gelişmelerden haberinin olmadığını söylediğini ifade etti. Ok, önceki Soruşturma Komisyonunun tarafsız olarak hareket etmediğinin Yılmazın bu ifadesiyle de doğrulandığını kaydetti.
Yüce Divan Başkanı Mustafa Bumin, usule yönelik itirazların reddedildiğini açıkladıktan sonra, sanıklar ve avukatlarına savunma yapıp yapmayacaklarını sordu.
YILMAZ, SAVUNMA YAPACAK
Duruşmada daha sonra Yılmaz ve Tanerin nüfus ve adli sicil kayıtları okundu. Adli sicil kayıtları olmadığı görülen Yılmaz ve Taner, okutulan nüfus ve adli sicil kayıtlarının kendilerine ait olduğunu bildirdiler.
Yüce Divan Başkanı Mustafa Bumin, Başbakanlık Personel ve Prensipler Genel Müdürlüğünden, eski Başbakan Yılmaz ve eski Devlet Bakanı Tanerin bu sıfatlarla görev yaptıkları dönem ve ne kadar süre görev yaptıklarına ilişkin bilgilerin kendilerine gönderildiğini bildirdi.
Duruşmada daha sonra Bumin, sanıklara savunmalarını hazırlayıp hazırlamadıklarını sordu. Mesut Yılmazın savunma yapacağını ifade etmesi üzerine, duruşma ertelendi.
MECLİSİN SEVK KARARI
Eski Başbakan Yılmaz ile eski Devlet Bakanı Tanerin Yüce Divana sevk kararında, Türkbank ihalesi sürecinde ihalenin yapımında ve fiyat oluşumunda fesat karıştırmak suretiyle güdümlerinde bir medya düzeni kurmak için tüm organizasyonları gerçekleştirdikleri, böylece siyasi rant amaçladıkları, ayrıca Türkbank ihalesi ile doğrudan ilişkisi bulunmayan üçüncü şahıs konumundaki Kamuran Çörtüke ihalede üstlendiği aracılık misyonunun karşılığı olarak Genç TVnin bedelsiz olarak verilmesini sağladıkları belirtiliyor.
Yılmaz ve Tanerin Türk Ceza Kanununun devlet alım-satımına fesat karıştırmak suçunu düzenleyen 205 (10 yıldan aşağı olmamak üzere hapis), ceza artırımı ve memuriyetten men cezası öngören 219/1-4 ve 33. maddeleri uyarınca cezalandırılmaları isteniyor.
Yılmaz ve Tanerin duruşması 24 Marta bırakıldı
Yüce Divanda, eski Başbakan Mesut Yılmaz ile eski Devlet Bakanı Güneş Tanerin yargılandığı dava 8 kişinin 24 Mart 2005te tanık olarak dinlenmesine karar verildi.
Verilen aradan sonra Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Nuri Ok ile sanıkların istemlerine ilişkin ara karar açıklandı.
Yüce Divan Başkanı Mustafa Bumin, Korkmaz Yiğit hakkında "çete oluşturmak ve ihaleye fesat karıştırmaktan" İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesinde açılan davanın tutanakları, Alaattin Çakıcı hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca "çete oluşturmak ve ihaleye fesat karıştırmaktan" yürütülen soruşturma ile varsa bu konuda açılmış davanın dosyasının istenmesine karar verildiğini bildirdi.
Bumin, TMSFden, Türkbankın ihalesi öncesi bu bankaya ne kadar kaynak aktarıldığı, Emniyet Genel Müdürlüğünün İçişleri Bakanlığı ve Başbakanlığa gönderdiği 3 Ağustos 1998 tarihli bilgi notlarının onaylı örneklerinin de istenmesine karar verildiğini ifade etti.
Celal Balaban, Aydın Esen, Yener Dinçmen, Adnan Yaylacı, Osman Tunaboylu, Kutlu Aktaş, Sema Erdem ve İbrahim Oktayın tanık olarak dinlenilmesi için davetiye çıkarılmasına karar verildiğini de belirten Bumin, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının ve sanıkların diğer istemlerinin gelecek duruşmada değerlendirmeyi kararlaştırdıklarını, duruşmanın 24 Mart 2005 tarihine bırakıldığını kaydetti.