23
Mayıs
2024
Perşembe
ANASAYFA

Zamanaşımı 'Kurtardı'

Zamanaşımı yine sanıkları "kurtardı".
İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu, Ukrayna’da yakalandığı sırada Haluk Kırcı’nın üzerinden çıkan, Remzi Bulut adına düzenlenmiş pasaport için yapılan araştırmada, Maliye Bakanlığında böyle bir kişinin çalışmadığının saptandığını bildirdi. Aksu, pasaportu düzenleyen polisler hakkında da zamanaşımı dolayısıyla herhangi bir işlem yapılmadığını açıkladı.


CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol’un konuyla ilgili soru önergesini yanıtlayan Aksu, 23.10.2004 tarihinde Kırcı’nın Kiev’de yakalandığı sırada, üzerinde kendi fotoğrafı bulunan, ancak Remzi Bulut adına düzenlenmiş TR-A 265868 seri numaralı Yeşil Pasaportun ele geçirildiğini anımsattı.

Yapılan incelemede Gelirler kontrolörü sıfatıyla adına yeşil pasaport çıkartılan Remzi Bulut isimli birisinin Maliye Bakanlığı’nda çalışmadığı ve bakanlığın bu kişi adına hususi damgalı pasaport talebinde bulunmadığını belirten Aksu, Hamburg Başkonsolosluğu’nun da bu pasaportun temdidini yapmadığını bildirdi.

DİSİPLİN SORUŞTURMASI BİLE OLMAYACAK

Bu "evrak sahteciliği" ile ilgili olarak görevlendirilen Mülkiye Başmüfettişi ve Polis Başmüfettişinin hazırladığı araştırma raporundan da bilgiler veren Aksu, "Bu pasaportu düzenleyen polisler hakkında ihmal veya kasıtla suça karışmış olma olasılıklarının bulunduğunu, suça karıştıklarının belirlenmesi halinde TCK 351 ve 352’nci maddelerinden yargılanması gerekeceği, ancak bu suçlardan kamu davası açılmasının 5 yıllık zaman aşımına tabi olduğu, pasaportun da 4.4.1995 tarihinde düzenlendiği gözönünde bulundurulduğunda varsa düzenleyenlerin suçlarının zamanaşımına uğradığı ve adli yönden kamu davası açma olanağının kalmadığı, disiplin cezası uygulanması açısından da Devlet Memurları Yasası’nın zamanaşımı başlıklı 127. maddesine göre zamanaşımının gerçekleştiği ve disiplin soruşturması açılması teklifine gerek olmadığı, pasaportun temdidinin resmi makamlarca yapıldığına dair bir bilgiye ulaşılamadığı ve sahtecilik içerdiği, bu usulsüzlüğe karışanlardan memur yargılama hukukuna tabi olmayanlar hakkında başsavcılıkların doğrudan işlem yapabileceği, Kırcı’nın adli mercilerce verilen kararlar üzerine Interpol tarafından aranıyor olması ve konunun adli mercilerce de takip ediliyor olması nedeniyle bu konuda adli mercilere ihbarda bulunmak amacıyla tevdi raporu düzenlenmesine gerek olmadığı görüşünün belirtildiğini" bildirdi.

HALK BANKASI’NDA YÖNETİCİLER KURTULDU


Eski Halkbank yöneticilerinin, ödenmeyeceğini bildikleri halde Garibaldi firmasına 14 milyon 250 bin dolar kredi kullandırarak, görevlerini kötüye kullandıkları iddiasıyla yargılandıkları dava da zamanaşımı nedeniyle ortadan kaldırıldı.

Ankara 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın karar duruşmasına, eski Genel Müdür Yenal Ansen ve yönetim kurulu üyelerinin avukatı Haluk Pekşen katıldı.

Cumhuriyet Savcısı Vahdet Polatkan, esas hakkındaki görüşünü açıkladı. Sanıklar hakkında sebepsiz zenginleşme ve Mal Bildiriminde Bulunulması, Rüşvet ve Yolsuzlukla Mücadele Kanunu’na muhalefet suçlarından yetkisizlik kararı verilerek, dosyanın Beyoğlu Cumhuriyet Savcılığı’na gönderildiğini anlatan Polatkan, görevde yetkiyi kötüye kullanma suçundan ise takipsizlik kararı verildiğini belirtti.

Polatkan, Beyoğlu Cumhuriyet Savcılığı’nın ise 21 Nisan 2003 tarihinde sanıklar hakkında “görevi kötüye kullanmak” suçundan dava açtığını, yargılamanın kendi mahkemelerinde devam ettiğini kaydetti.


"DAVA AÇILDIĞINDA ZAMANAŞIMI DOLMUŞTU"


Savcı Polatkan, suç tarihinin, en son kredi verilen 16 Şubat 1997 tarihi olduğuna işaret ederek, iddianamenin hazırlandığı Nisan 2003’te, Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) zamanaşımı sürelerini düzenleyen 102. maddesi uyarınca 5 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunu ifade etti.


Mahkeme heyeti, savcının görüşü doğrultusunda TCK’nın 102. maddesi uyarınca davanın ortadan kaldırılmasına oybirliğiyle karar verdi.

İddianamede, Halkbank eski Genel Müdürü Yenal Ansen, 5 yönetim kurulu üyesi ve kredinin kullandırılmasında sorumluluğu olan şube görevlileri hakkında TCK’nın “görevi kötüye kullanma” suçunu tanımlayan 240. maddesi uyarınca 1’er yıldan 3’er yıla kadar hapis cezası isteniyordu.


ANKA / SANSURSUZ.COM
Yayın Tarihi : 2 Mart 2005 Çarşamba 16:04:49
Güncelleme :2 Mart 2005 Çarşamba 16:58:04


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
Z.TOKYAY IP: 62.165.80.xxx Tarih : 3.03.2005 15:26:05
Benim su zaman asimi kavramina aklim ermiyor herturlu sucu isleyip 5 sene yakalanmadinmi yirttin pacayi (ADALET NERDE ADALET ???) Ben humetin zaman asimini yukselttigini biliyorum ama yoksa soylenen laftami kaldi .ben olsam bircok konuda zaman asimi 20 seneye devleti hortumlayana 40 sene zaman asimini koyar meseleyi kokten bitiririm bunun baska caresi varmi? devleti soyanlar vatandasi soyanlar bugun harun gibi ortalikta geziyorlar .