Ellerinde yeterli veri ve delil olmadığı için geminin batırılıp batırılmadığı konusunda herhangi bir yorum yapılamayacağını ve bu konuda kesin bir yargıya varılamayacağını da belirten Pepe, "insanın kafasına acaba battı mı, yoksa batırıldı mı diye bir soru oluşuyor. Ancak yeterli verimiz yok. Ama yarınki incelemelerden sonra batma nedeni açıklanacak" dedi.

"380 bin ton su kirlenebilir"

Pepe, İspanya ile Türkiye arasındaki görüşmelerde tehlikeli atığın aktarılmasına karar verildiğini ancak buna imkan bulamadan, geminin battığını ve Krom artı altı maddesini içeren atığın 380 bin ton suyu kirletebileceğine dikkat çekti.
Atıktan numuneler alarak takibe başladıklarını belirten Pepe, ambarlardaki tehlikeli atığın suyla karıştığını ve 20 metre derinlikte kirlenme başladığını da belirtmişti.

"Hukuki süreç devam ediyor"

Basın mensuplarına, konuyla ilgili üç dosya gösteren ve hukuki sürecin devam ettiğini belirten Pepe, tehlikeli atığa karşı bakanlığın ve sahil güvenlik ekiplerinin gerekli önlemli aldığını ve halkı uyardıklarını belirtti.

"Atık için Dışişleri bakanlığı ile temasa geçtik"

Gemide bulunan tehlikeli atık nedeniyle, Orman ve Çevre Bakanlığı’nın Dışişleri ile temasa geçtiğini ve 6-13 aralık 2002 tarihinde Cenevre Sözleşmesi’ne uygun olarak konunun tartışıldığını belirten Pepe, 2003’te Türkiye ve İspanya’nın tehlikeli atığın tahliyesinde mütabakata varıldığını, ancak geminin içindeki tehlikeli atıkla ilgili, geminin donatanı ve sahibi arasındaki anlaşmazlık yüzünden bir sonuca varılamadığını da söylemişti.

Türkiye’nin 9 şubat 2004’te, icranın kaldırılması için dava açtığını söyleyen Pepe, 17 haziran 2004’te ise bir karar verildiğini ancak bir şekilde bu karara da itiraz edildiğini sözlerine eklemişti.

İskenderun Körfezi’nde beş yıla yakın süredir bekletilen ve 2 bin 200 ton toksik atık taşıdığı iddia edilen İspanya bandıralı gemi geçtiğimiz pazartesi günü batmıştı.