17
Mayıs
2024
Cuma
ANASAYFA

Zina yasası başka bahara mı kaldı?

AB çevreleri ve Türk kamuoyundaki yoğun tepki, AKP’yi zinanın yeniden suç olması konusundaki talebinde geri adım atma noktasına getirdi. Adalet Bakanı Cemil Çiçek, "TCK’da CHP’ye rağmen bir değişiklik düşüncesi içinde değiliz" dedi. Çiçek’in açıklaması, CHP’nin itirazını sürdürmesi halinde, AKP’nin zinanın suç haline getirilmesi konusunda ısrarcı olmayacağı, en azından bu düzenlemeyi hükümet olarak sahiplenmeyeceği yorumlarına yol açtı. AKP ile CHP arasında zina konusu dışında tasarının devrim kanunlarına muhalefet, görev sırasında din hizmetlerini kötüye kullanma, eğitim ve öğretim faaliyetlerinin engellenmesini düzenleyen maddelerine ilişkin uzlaşma görüşmeleri dün de sürdü. AKP ve CHP temsilcilerinin katıldığı toplantıda zina önergesi gündeme gelmedi. Adalet Bakanlığı Kanunlar ve Kararlar Müdürlüğü bünyesinde de bu konuda önerge metninin kaleme alınmadığı öğrenildi.

Yeni yasama yılında 8 tasarıdan oluşan yargı reformunu Meclis’ten CHP ile uzlaşarak geçirmek isteyen AKP’nin zina konusunda şu taktiği izlemesi bekleniyor: TCK tasarısı bugünden itibaren Genel Kurul’da görüşülmeye başlanacak. Aile bütünlüğünün korunmasına ilişkin bölüme monte edilmesi düşünülen zinayı suç haline getirecek düzenleme konusunda AKP, CHP ile uzlaşma arayışlarını sürdürecek. İlgili bölüme gelindiğinde hükümet adına önerge verilmeyecek, ancak bir grup milletvekilinin imzasıyla zinanın şikayete bağlı suç sayılması önerilecek. AKP böylece son kez CHP’nin nabzını yoklayacak. CHP tavrını değiştirmezse, AKP zinanın suç olarak TCK tasarısına eklenmesinde ısrarcı olmayacak.

Tepkiler etkili oldu
AKP’nin geri adım atma eğilimine girmesinde, AB, başta TÜSİAD olmak üzere sivil toplum örgütleri ve kamuoyundan gelen eleştirilerin yanı sıra, 8 maddelik yargı reformu paketini riske atmama düşüncesi de etkili oldu. Yargı reformu kapsamında yeni yasama yılında TCK’nın yanı sıra Borçlar, İdari Yargılama, CMUK, Hukuk Muhakemeleri, Medeni Hukuk, Obdusmanlık ve Türk Ticaret Kanunu’nu Meclis’ten geçirmeyi planlayan AKP, reform paketini CHP ile uzlaşarak hayata geçirmek istiyor.

Adalet Bakanı Çiçek, TCK tasarısının yargı reformunun omurgası olduğunu belirterek, "Bu reformu gerçekleştirmek için CHP ile uzlaşmak zorundayız" dedi. TCK tasarısı için "Bu konunu CHP ile mutabakat halinde çıkarma niyetindeyiz" vurgulamasını yapan Çiçek, uzlaşma formülünü de şöyle açıkladı:

"Üzerinde mutabakat sağlanan maddeler aynen Meclis’ten geçecek. Tartışmaları maddelerde biz de CHP de önerilerini söyleyecek, uzlaşma aranacak. Uzlaşma sağlanamazsa o madde tasandan çıkaralacak ve yerine yürürlükteki TCK’da aynı konuyu düzenleyen madde tasarıya eklenecek. CHP’ye rağmen bir değişiklik düşüncesi içinde değiliz."

Kriz maddelerinin yürürlükteki TCK maddelerinin benimsenmesi yoluyla aşılması formülü, zina konusunda mümkün değil. Çünkü Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararı nedeniyle mecvut TCK’da zinaya ilişkin herhangi bir düzenleme bulunmuyor. Çiçek’in mutabakat formülünün işlemesi durumunda, zina yeni TCK’da suç olmayacak.

Görüşülmeyecek
İsminin açıklanmasını istemeyen üst düzey bir bürokrat VATAN’a yaptığı açıklamada, AKP’nin zina konusunda geri adım eğiliminde olduğunu doğruladı. "TCK tasarısıyla ilgili değişiklik önergelerinin şu an redaksiyonu yapılıyor. Zina, henüz gündeme gelmedi. Yarın da Meclis’in gündemine gelmeyecek" diyen bürokat, VATAN’ın ’AKP bu konudaki ısrarından vazgeçti denebilir mi?" sorusuna şu karşılığı verdi: "Evet. Şu anda görünen o. Yarın Meclis’in gündeminde zina yok diyebiliriz".

Zinanın TCK’ya girmesini ilk gündeme getiren AKP Konya milletvekili Harun Tüfekçi: AB’ye zarar verecek bir şey yapmayız
Günlerdir kamuoyunu meşgul eden "zinanın TCK’ya suç unsuru olarak girmesini öneren Meclis Adalet Komisyonu’nun AKP’li üyesi Konya Milletvekili Harun Tüfekçi, bu konuda geri adım atacaklarının sinyalini verdi. Tüfekçi, "AKP, Avrupa Birliği’ne zarar verecek bir adım atmaz" dedi.

"Anadolu’dan ve özellikle kadınlardan mektup alıyorum. Zinanın cezalandırılmasını istiyorlar" diyerek tartışmaları başlatan Tüfekçi, dün VATAN’a şöyle konuştu: "Zina suç olarak Meclis’ten geçer mi geçmez mi, bunu henüz bilmiyorum. Bu grup toplantısından sonra belli olur. Başbakan eğer yarma (bugün) kadar yurtdışından dönmezse, toplantıya Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül başkanlık eder. Zina suçu konusu AB işimize neden zarar versin ki. Ama tabii yine de AKP, AB sürecine zarar verecek bir iş yapmaz."

Ahlaki fişlemeye CHP’den sert tepki
Türk Ceza Kanunu tasarısında devletin, vatandaşları "ahlaki eğilim, cinsel yaşam, sağlık durumu ve sendikal bağlantı nedeniyle" fişleyebilmesine olanak sağlayan madde muhalefetin ve hukukçuların tepkisiyle karşılaştı.

CHP İzmir milletvekili Canan Arıtman, düzenlemenin "kesinlikle kabul edilemeyeceğini" belirterek şunları söyledi: "Anayasa’nın birçok maddesine, uluslararası sözleşmelere aykırı bir düzenleme. Devletimiz laik hukuk devletidir, vatandaşı eşittir, sendikal bağlantıları, cinsel yaşamı, ahlaki eğilimi kimseyi ilgilendirmez. Demokratik hukuk normlarının geçerli olduğu bir ülkede kimse gerekçeyle fişlenemez. Hükümetin bu uygulamaları AİHM’de büyük tazminatlar ödenmesine neden olacaktır. Ceza yasaları o ülkelerin siyasi rejimini belirler.

Eğer siz feodel bir rejimseniz ceza yasasına kişi hak ve özgürlüklerini sınırlayacak insan hak ve özgürlükelirne baskı uygulaacak maddeler koyarsınız. Demokratik bir hukuk develitinde bu tür maddeler yer almaz. Bu hükümetin bu ülkenin rejimini iyi bilmesi lazım. Biz teokratik bir ülke değiliz. Demokratik bir hukuk devletiyiz. Bunun aksine yasalar çıkarırsanız AB’ye giremezsiniz."

CHP’li Topuz’dan ilginç iddia: Başbakan cemaatle AB arasında sıkıştı
CHP Grup Başkanvekili Ali Topuz, Başbakan Erdoğan’ın cemaatlerin isteği üzerine ’zinaya ceza’yı gündeme getirdiğini öne sürdü. Meclis’te basın toplantısı düzenleyen Topuz, "Başbakan, cemaatlerin baskısı ve tesiri altında zinayla ilgili hükmü, TCK’ya koydurmaya çalışıyor. Sayın Başbakan, cemaatlerle AB arasında kaldı. Olayın iç yüzü budur" dedi. Kültür ve Turizm Bakanı Erkan Mumcu’nun bir gazetede yer alan, "Zina’ya ceza konusu referandum konusu olabilir" değerlendirmesiyle ilgili bir soruyu Topuz şöyle yanıtladı: "Üzerinde düşünülmesi gereken bir öneri. Referandum bir demokratik mekanizma olarak elbette kullanılabilir, ancak zina meselesinin bir referandum konusu olup olmayacağı tartışılmalıdır.

Bardakoğlu: Zina ile ilgili düzenlenme siyasetin alanı
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Ali Bardakoğlu, zinanın bütün dinlerde haram olduğunu, ancak düzenleme yapmanın siyasetin alanına girdiğini bildirdi. Bardakoğlu, bazı haber ve yorumlar karşısında Diyanet İşleri Başkanlığı’nın "TCK’daki zina düzenlemesi" konusunda bir yorum yapma gereksinimi duymadığını belirtti ve şöyle dedi: "Çünkü Cumhuriyetimizin temel ilkelerinden biri olan laiklik, dini konularda Diyanet İşleri Başkanlığı’nın açıklama yapmakla yetkili olduğunu, doğrudan yasama ve siyasetin alanına giren konularda ise dini kurumların ve din bilginlerinin açıklama yapmasının doğru olmadığını ifade etmektedir. Başkanlığımız yasalarla belirlenmiş hizmet alanı İslam dininin inanç, ibadet ve ahlak esaslarıdır. Bunun için de hizmetlerde ve kamuoyundaki bütün açıklamalarında laiklik ilkesine ve yasal çerçeveye uymaya özen göstermektetir."
vatan gazetesi
Yayın Tarihi : 14 Eylül 2004 Salı 10:11:44


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?