14
Haziran
2025
Cumartesi
BİLİM TEKNOLOJİ

TÜRK BİLİM İNSANLARI BAKIN NELER BAŞARIYOR

Bilim adamları nanoteknolojiyi kullanarak tıp, elektronik, enerji üretimi gibi alanlarda önemli buluşlar yapıyor. Teknoloji sayesinde, radyasyonun etkisini azaltan cihazlar üretiliyor. Kan hücresinden kök hücre yapılıyor. Kimyasal kalıntılar, tarım ilaçları ve zararlı bakteriler yiyecekler üzerinden temizleniyor.

Nanoteknoloji terimi, "maddeyi atomik ve moleküler seviyede kontrol etme bilimi" diye tarif ediliyor ve genel olarak 100 nm ve daha küçük boyuttaki malzeme ve aygıtların geliştirilmesi konusunda kullanılıyor. (Nano = nm = metrenin milyarda biri).

 

Nanoteknolojiler giderek yaşamın her alanına giriyor ve faydası ile zararları hálá biliminsanları tarafından tartışılıyor. Son yıllarda, Türkiye’de bu alanda ciddi çalışmalar yapıldı. Savunma sanayii, enerji üretimi ve sağlık gibi konularda, dünyayı bile geride bırakan projeler başlatıldı.

 

İTÜ-KOSGEB Teknoloji Geliştirme Merkezi Müdürlüğü’nde geçtiğimiz hafta yapılan etkinlikte geleceğe yön verecek ileri teknoloji projeleri tanıtıldı. Bilim adamlarının yaptığı çalışmalar arasında görüntü, çevre kirliliği ve radyasyonu engelleyen nanoteknolojiye dayalı anten tasarımı da var.

 

Göğüs kanserini tespit etmek için kullanılacak son teknoloji mamografi cihazı da.

 

Nanoteknoloji projelerinden bazılarının içerikleri şöyle;

GSM operatörlerinin kullandığı wi-fi, GSM 900, GSM 1800, 3G antenleri birleşip, tek bir antende toplanacak. Görüntü ve çevre kirliliği engellenecek. Etrafa yayılan radyasyonun etkileri de azalacak.

 Geliştirilen yer altı görüntüleme sistemiyle mayınlı araziler tespit edilip, temizlenecek.

 Yüksek ses frekanslarıyla, meyve ve sebzelerin üzerindeki tarım ilaçları, zararlı bakteriler yok edilecek. Bu teknoloji, biberon temizliği ve bulaşıkların üzerindeki kimyasal kalıntıların temizlenmesi için de kullanılacak.

 Dünya uğraşıyor, biz başardık

Dr. Cahit Karakuş (ICHS Haberleşme ve Savunma Teknolojileri Genel Müdürü): 20 yıldır anten tasarımıyla ilgileniyorum. Geliştirdiğimiz nano anten teknolojisi sayesinde, GSM operatörlerinin kullandığı, wi-fi, GSM 900, GSM 1800, 3G antenleri tek sistemde toplanacak. 3G teknolojisi geliştikçe operatörlerin kullandığı anten sayısı da artacak. Bunların tasarımında sıkıntılar yaşanıyor. Hepsi yurtdışından geliyor. Baz istasyonunda kurulan bir antenin kablolama sistemiyle ortalama maliyeti 1.000 avroyu buluyor. Biz, bu fiyatı yarı yarıya indireceğiz.

 Geliştirdiğimiz anten sayesinde verimlilik artacak. Çevre ve görüntü kirliliğini engelleyeceğiz. Radyasyonun etkisini de azaltacağız. Şu anda kullanılanlardan ufak ve hesaplı olacak. Dünyada herkes bunu yapabilmek için uğraşıyor. Biz başardık. Bir yıl içinde projeyi hayata geçireceğiz.

 Teknoloji üretiminin yarısı İTÜ’de yapılıyor

Tuna Şahin (KOSGEB Başkan Yardımcısı): KOSGEB’de, 1992-2009 yılları arasında 1.190 proje hayata geçirildi. 660 girişimcinin desteklendi ve 312 patent belgesine destek verildi. Bu çalışmalarda da 15.100 kişiye istihdam sağlandı. Teknoloji geliştirme merkezi vasıtasıyla, bu kültürünün yaygınlaşması ve Ar-Ge için gerekli dönüşümün gerçekleştirmesi gerekiyor. Türkiye’de teknoloji üretiminin neredeyse yarısı İTÜ’de yapılıyor.

 Nobel Ödülü alacağız

Prof. Dr. İbrahim Akduman (İTÜ Elektrik-Elektronik Fakültesi, Elektronik ve Haberleşme Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi): 15 kişiden oluşan ekibimizle, elektromanyetik görüntülemeyle ilgili çalışmalar yapıyoruz. Ben, dünyadaki en iyi gruplar arasında gösterilen İTÜ Elektromanyetik Araştırma Grubu’nun yürütücüsüyüm. Askeri ve savunma amaçlı projelerimiz var.

 Mayınlı arazilerin temizlenmesi için, laboratuvar ortamında bir proje geliştirdik. Elektromanyetik dalgalarla gizlenmiş mayınları görüntülemeyi başardık. Bir duvar yaptık. Bu duvarın arkasında cam, plastik ve tahta gibi cisimler yerleştirdik. Geliştirdiğimiz makine sayesinde bunları ayırt edebildiğimizi gördük. Bu sistemi araçların üzerine yerleştirip, arazi üzerinde gitmesini sağlayarak mayınları imha edeceğiz. Şu an kullanılan teknoloji ile plastik madde ayırt edilemiyor. Bu çalışma bir çığır açacak. Savunma Sanayii Müsteşarlığı’dan gelen yetkililere sunum yaptık. Projemiz çok beğenildi. Cihaz haline getirilmesi gerekiyor ancak maddi sıkıntı yaşıyoruz. Süreç çok yavaş ilerliyor.

 Göğüs kanserine erken teşhis

Sağlıkla ilgili de bir projemiz var. Bence bu hepsinden önemli ve öncelikli. Göğüs kanserinde erken teşhis için önem taşıyor. Kullanılan mamografi cihazları, 8 mm’den ufak parçaları görüntülemiyor. Ayrıca bu cihazlar X ışını verdiği için radyasyon yayıyor. Bizim üreteceğimiz cihaz, cep telefonunun yaydığı elektromanyetik dalgaları yayacak. Ve bu cihaz ile 1 mm’ye kadar olan parçaları bile görebileceğiz. Bütün tetkikler, hastaya dokunmadan ve canını acıtmadan yapılacak.

 Laboratuvar ortamında çalışmalarımıza devam ediyoruz. Proje TÜBİTAK tarafından desteklendi. Hayata geçmesi 2 yıl sürecek. Dünyada bir ilki gerçekleştireceğiz. Maliyeti de kullanılan mamografi cihazından çok daha ucuz olacak.

 Projeyi geliştirirken konusunda uzman doktorlarla bir araya geldik. Dünyanın hiçbir yerinde bunu başarabilen bir ekip yok. Bırakın 8 mm’ yi, 5 mm’ yi yakalamak bile o kişiye 5 yıl kazandırmanız demek. Proje insan hayatıyla ilgili olduğundan benim için ayrı bir önem taşıyor. Bununla Nobel ödülü alabiliriz. Projeyi, yurtdışında yapmamız için teklifler alıyoruz. Ama kendi ülkemizde hayata geçireceğiz. Çünkü orada yaptığınız hiç bir iş sizin olmuyor. Hangi ülkede, hangi üniversitede yaparsanız ona ait olarak kalıyor. Dünyada bu konuyla ilgili çalışmalar yapan çok kişi var. Ama biz herkezden önce bunu başardık.

Şeyda İpek Baykal - Hürriyet İK
Yayın Tarihi : 27 Aralık 2009 Pazar 17:18:39


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?