22
Mayıs
2024
Çarşamba
BİLİM TEKNOLOJİ

TEKNOLOJİ BAKANLIĞI KURULMALI

Türkiye Bilişim Vakfı'nın (TBV) Başkanı Faruk Eczacıbaşı, "Biz vakıf olarak bilgi toplumu yaratmayı amaçlıyoruz. Bu konuda yanlış anlamalar var. Bizi arayıp en iyi laptop markasını soruyorlar" dedi.

Türkiye Bilişim Vakfı'nın (TBV) Türkiye'yi geleceğe taşımak ve bilgi toplumu yaratmak amacıyla 1995'te kurulduğunu hatırlatan TBV Başkanı Faruk Eczacıbaşı, yapılan tüm çalışmalara karşın vakfın iş yapısının birçok kişi tarafından yanlış anlaşıldığını söyledi. 

Yanlış anlaşılma konusunu bir örnekle aktaran Eczacıbaşı, "TBV'yi çok teknik bir vakıf zannederler. Vakfın bilgisayarın içinden, modellerinden, tüm teknik aksamıyla ilgilendiğini sananlar bile var. 

Öyle ki bizleri arayıp, son model bilgisayarın markasını soruyorlar. Bu tamamen yanlış. Biz ne sektör kurumuyuz, ne pazarın kendisiyle ilgiliyiz, ne de teknik bir kurumuz. 

TBV, Türkiye ekonomisinin sınıf atlaması, ileri çağdaşlık düzeyini yakalamış ülkelerin düzeyine gelmesi için bilişimin araç olarak kullanılmasını hedefleyen bir vakıftır" diye konuştu.

Ankara'ya destek olmak
"Bilgi toplumu ifadesi sık kullanılan ve nereye çekilirse oraya giden bir kavram" diyen Eczacıbaşı, bu kavramın tanımını şu sözlerle aktardı: 

"Bilgi toplumu, bilgiye dayalı ekonomisini oluşturabilmiş toplumdur. Türkiye'nin bilgi üretiminin, ekonomisinin, sosyal yapısının gelişmesini sağlamak gerekiyor. Ankara kanalıyla belirli politikaların oluşmasını sağlamak istiyoruz. 

Ona destek verecek bilgi altyapısını sağlamak ve veri toparlamak istiyoruz. AB ile olan ilişkileri bu açıdan geliştirmeye çalışıyoruz. Ortak projeler geliştirerek birbirimizi tanımalı ve Türkiye adına fırsatlar yaratmalıyız."

Eğitim şart!

Türkiye'nin eğitim açığının düzgün bir seferberlikle kapatılacağını belirten Eczacıbaşı, Hindistan ve Çin'in yanı sıra yeni rakiplerin arttığına dikkat çekerek şöyle konuştu: 

"Hindistan ve Çin eğitimlerini başarılı planlıyor. Onların, ülkeleri dışında çok önemli sayıda yurttaşları var. Örneğin, Amerika'nın gelir düzeyi en yüksek grubu Hintlilerdir. Onlar çalışmalarında kendi ülkeleriyle projeler geliştiriyor. Bizde ise eğitim verdiğinde, bu beyin göç edebiliyor. Beyin göçü tersine çevriliyor denilse de tehlike her zaman var olacak. Beyin göçü hiç bir zaman tamamen engellenemez. Ancak teknoloji sayesinde bunun önüne geçilebilir."
Günümüzde tüm ülkelerin aynı kulvarda koştuklarını ifade eden Eczacıbaşı, "Pistteki koşucunun yalnız formda olması yetmiyor. Teknik ekipmanı da neredeyse bir o kadar önemli. Yarışcı hem fit olmalı hem de teknik altyapısı güçlü olabilmeli" şeklinde konuştu.

'Ar-Ge'nin bütçe sınırı olmaz'

Ar-Ge'ye (araştırma - geliştirme) ayrılan bütçenin hiçbir zaman yeterli olmayacağını söyleyen Eczacıbaşı, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türkiye'de 2010 yılına kadar GSMH'nin yüzde 2'sinin Ar-Ge'ye ayrılması hedefi var. Şu anda bu pay binde 8 civarında. Bugünkü gelişme 2010 yılı için konulan hedefin aslında pek de gerçekçi olmadığını gösteriyor. Bu nasıl olacak?"
Ar - Ge'den ne anlaşıldığının da önemine değinen Eczacıbaşı, "Ar-Ge'ye pay ayrılıyor demek Ar-Ge çalışması yapılıyor anlamına gelmiyor. Önemli olan ortaya çıkan nedir ve ne işe yarıyor ve ekonomiye nasıl katkı sağlıyor, ona bakılmalı."

'Teknoloji Bakanlığı kurulmalı'

TBV olarak en önemli faaliyetlerinin 'e-dönüşüm' politikalarının düzenlenmesine yönelik çalışmalar olduğunu belirten Faruk Eczacıbaşı, "Elektronik imza kanunu çıktı. Uzun dönemde ekonomiye çok yararlı bir konu. Herkesin yararlanması için zamana ihtiyaç var. Bunun için 3 ya da 5 yıl var diyemeyiz" dedi.
Bilim ve Teknoloji Bakanlığı'nın kurulması gerektiğine inandığını söyleyen Eczacıbaşı, bakanlığın kurulması halinde meşgul olunacak alanların belli olacağını söyledi. Eczacıbaşı, Başbakan Tayyip Erdoğan'ın, seçimlerden sonra bu bakanlığa ilişkin açıklama yaptığını ancak henüz bir gelişme yaşanmadığını da sözlerine ekledi.

BESTE ÖNKOL /Milliyet
Yayın Tarihi : 31 Ekim 2007 Çarşamba 13:08:04


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?