15
Haziran
2025
Pazar
BİLİM TEKNOLOJİ

YOKSA GOOGLE BİZİ ESİR Mİ ALDI?

Hayatın her alanına giren Google'la ilgili eleştiriler artıyor. Şirketin çok fazla bilgiye sahip olduğu, eleştirilerini Google'ın 30 yaşındaki genç yöneticisi Tom Stocky'le konuştuk...

- İlk başlarda herkesin bayıldığı ve arkadaşlarına kullanmasını tavsiye ettiği Google'ın son zamanlarda "çok fazla bilgiye sahip olduğu" izlenimi var. Hayatımızı ele geçiriyorsunuz galiba!

- Bu konuda internette ve gazetelerde bir sürü şey okuyorum. Bizim açımızdan önemli olan, işimizi alçakgönüllü biçimde yapmak ve kullanıcılara istediklerini vermek. Biliyorsunuz bizim sloganımız "Don't be evil" (Kötülük yapma) ama kullanıcılarımıza "biz kötü değiliz, size kötülük yapmayız" demek bir noktadan sonra anlamını yitiriyor. Böyle bir algı varsa, yapılacak iş, doğru bildiğimiz yolda devam etmek. Yeni, kullanışlı programlar üretmek...

- Microsoft da yola iyi niyetle çıkmıştı ama Avrupa Birliği'nin en sonunda tekel davası açtığı ve kazandığı bir olaylar zinciri yaşandı. Google, 1990'larda Microsoft'un yaptığı hatalardan bir şey öğrendi mi?

-Pek çok ülkede, büyük olanın doğası gereği kötü olduğuna dair bir inanış var. Ben büyük olanın mutlaka kötü olması gerektiğini düşünmüyorum. CEO'muz Eric Schmidt, "umuyorum ki rakiplerimizin düştüğü hatalara düşmeyiz" diyor. Gerçekten rakiplerimizin tekelleştiği durumlar oldu. Ama biz dikkatliyiz, çalıştığımız ülkedeki yerel yasalara göre hareket ediyoruz. Amacımız, bir yandan bilgiyi insanlara ulaştırırken bir yandan da bunu çalıştığımız ülkenin yasalarına uygun biçimde yapmak.

- Yasalara uyuyoruz diyorsunuz ama aniden girdiğiniz yayın dünyasındaki yasalara uymadığınız söyleniyor, Book Search en tartışmalı girişiminiz oldu.

- Yanılıyorsunuz, Book Search'ü yayıncılık endüstrisiyle ortak çalışarak yarattık. Çok şey öğrendik. Yeniden bu işe girişsek eminim pek çok şeyi farklı yapardık. Ama Book Search'ü biraz da övmek isterim, sonuç itibariyle iyi bir amaca hizmet ediyoruz! Normalde nedir, aradığınız kitapların bulunduğu kütüphane size uzaksa, o kitapları okuyamazsınız. Yalnızca İstanbul'da bulunan kitaplar var mesela. Ben Zürih'te yaşıyorsam o kitaba ulaşmak için uçağa binip buraya gelmek durumundayım. Bu kitabı internete koymak, içindeki sözcükleri aranabilir biçimde dijital ortama yerleştirmek, neresinden bakarsanız bakın önemli.

- Kaç kitabı dijital ortama geçirdiniz?
- Book Search'ün 100 ülkeden 25 bin yayıncı ortağı var. Bunlar arasında 40 kütüphane yer alıyor. Şimdiye dek yedi milyon kitap dijitalleştirildi. Kullanıcılar bu yedi milyon kitap içinde arama yapabilecek. İsteyen yayıncılar, kitaplarını Google Book Search'ten çıkarabilecekler. Her zaman yazarların telif haklarını gözeteceğimizden de emin olabilirsiniz.

- Peki haklarını gözettiğiniz yazarlarla yayıncılar neden Google'dan bu kadar korkuyor?
- İnternetteki eleştirileri okuyunca çok şaşırıyorum. Ben Google Book Search projesinin başındaki insanları tanıyorum sonuçta. Amaçlarını biliyorum. Bence çok soylu bir görevi yerine getiriyorlar. İlk başlarda yakınmaları, eleştirileri anlamıyordum ama artık onların bakış açısını görebiliyorum. Değişim olan her endüstride gelecekte olacakları bilmemekten kaynaklanan endişeler var.

- Google dünyadaki bütün bilgileri depolayan bir bilgi canavarı mı?
- Bizim amacımız üretmekten çok varolanlara ayna tutmak. Size dünyadaki bilgiyi yansıtıyoruz, o kadar! Bu bilgi bize ait değil. Bilgi internette zaten var, bize sadece onu yansıtmak kalıyor. IDC'nin yaptığı araştırmaya göre 2008'in sonunda dünyadaki 'data' miktarı 487 exabyte. Bu da 487 milyon gigabyte eder! İnanılmaz bir rakam... Yazıcıdan çıkış alsanız bu kadar bilgiyi içeren sayfalar, dünyanın çevresini dört defa döner.

- Twitter gittikçe popülerleşiyor... Neden Twitter gibi bir sistem yapmayı siz düşünemediniz?
- Twitter'ı çok seviyorum ve her gün kullanıyorum. Twitter bir micro-blog sistemi. Amacı, içerik yaratmak. Google'daki amacımız sorunları özel yöntemlerle çözmek. Twitter zaten var, bir tane daha Twitter yaratmak çok anlamlı değil.

- Yakın zamanda Google'dan büyük bir değişim beklemeli miyiz? Yoksa hep küçük değişimler mi olacak?
- Teknolojide evrim ve devrim dönemleri var. Google Search ilk çıktığında ortalık Yahoo! gibi aramadan çok kullanıcıya öneriler yapmayı ön plana çıkaran 'directory siteleri'yle doluydu. Google'ın çıkışı da bir devrim oldu. Şu anda ise küçük değişimlerle bir evrim dönemindeyiz. Her an, 50 ile 200 arası deneysel sistem uyguluyoruz sitede. Her hafta Google arayüzünde iki ile beş arası değişiklik yapıyoruz. Ama Google Voice Search gibi yeni teknolojilerimiz de var.

- Teknoloji dergilerini okuyor musunuz? Mesela Wired'ı? Veya New York Times'ın efsanevi teknoloji yazarı David Pogue'u?
- Pogue'u bazen okurum, Wired dergisini de severim. Ama Google için bu tür kaliteli yayınları, yazıları kullanıcılara göstermek, önermek gibi öncelikli bir amaç yok. İnternette uyduruk içerik sunan site çok, bir de bu tür kaliteli içerik var. Google, kaliteli içeriği ulaştırmayı elbette tercih eder ama "bu yayını seviyoruz, bunu sevmiyoruz" demek işimiz değil. Biz bunun yerine çeşitli algoritmalar kullanarak, insanların en çok ziyaret ettiği sitelerden yola çıkarak kaliteli içeriği sunuyoruz. Kimseye kıyak geçmeyi istemeyiz.

- Bu tam bir programcı cevabı oldu. Algoritmalar ön planda sizin için.
- Evet çünkü ben bir programcıyım! Google bütünüyle objektif sonuçlar sunmak zorunda. Ama bir yandan da dergiler, yazarlar, insanlar bizim hakkımızda ne diyor, bunu yakından takip ediyorum. Benim için en önemli gösterge, uçakta birlikte seyahat ettiğim kişilerin söyledikleridir. Yanımda oturan kişiye hep bilgisayarla, internetle ilgili sorular sorarım. Laf bir noktada ister istemez Google'a gelir. Tabii onlara Google'da çalıştığımı söylemiyorum, bu sayede yaptıkları eleştiriler çok daha objektif oluyor.
 

Kaya Genç - Sabah
Yayın Tarihi : 30 Kasım 2009 Pazartesi 19:02:22


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?