8
Haziran
2025
Pazar
BİLİM TEKNOLOJİ

Ağ ve İnternet Güvenliği

Merhaba;

Değerli Kent Haber camiasının ve okuyucularının yeni yıllarını kutluyorum.

İktisatçı ve bilişimciyim. Programcıyım, halen e-güvenlik konusunda çalışıyorum.

Kent Haber yönetiminin nazik yazarlık davetlerini; ticari kaygılar ile yayın yapmadıkları, halkımızın sorunlarını herhangi bir etki altında kalmadan işleme çizgileri, teknolojiye yakın olmaları dolayısıyla takdirlerim ile kabul ettim. Bundan böyle, bilişim konularını işleyecek makalelerimle, sizlerle birlikte olacağım.

İnternet üzerinden yayın yapmakta olan Kent Haber’ in, interneti bir araç olarak görmeyip, bilişim konularına karşı göstermiş olduğu duyarlılığı, profesyonelliğini göstermektedir. Ülkemiz, 2003 yılında uygulamaya aldığı e-Dönüşüm Türkiye Projesi ile e-Türkiye’ ye doğru ciddi adımlar atmış, çok az ülkenin sahip olduğu 15.Ocak.2004 tarihli ve 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu ile bilişim toplumu olma yolunda ivme kazanmıştır. Proje kapsamında halkımız bilgisayar sahipliği ve internet kullanımı konularında teşvik edilmiş, kampanyalar ile başarılı olunmuştur. Kent Haber, ülkemizin bu sürecinin farkındadır, işlediği konular ile bunu ispat etmiştir, okuyucusunu bu alanda aydınlatmaktadır.

Bu dönüşüm sürecine her kurum, kuruluş ve ferdin katılması, görev ve sorumluluk alması gerekmektedir. Özellikle medya konuyu bilinçli olarak işleyip, gündem oluşturmalıdır. Oysa medyamızın e-dönüşümü anlamadığı ve ilgilenmediği görülmektedir. Geçtiğimiz haftalarda bir internet gazetesi hacklendi, üç gün yayın yapamadı. Azımsanmayacak okuyucuya sahip bu gazetenin, sahip olduğu okuyucu çokluğuna karşın, internet üzerinden yayın yapmasına karşın, güvenliğini sağlayacak bilgi ve bilince sahip olmadığını gördük. Bu tip olaylar halkımıza kötü örnek olmaktadır. İşin daha da ilginci, konu sessiz sedasız geçiştirildi. Gazetenin kendisi dahil olmak üzere, haber yapan bir-kaç basın kuruluşu, haberi veriş tarzlarıyla, konuya münferit bir olay görüntüsü verdiler. Eğer medyamız bilinçli olsaydı, tüm dünyanın gündeminde olan e-güvenlik konusunu bu vesileyle işler, kurum ve kuruluşları uyarır, sanal alemde henüz yeni olan gençlerimizin doğru çizgide olmalarına katkı sağlardı.

Medyanın benzer yaklaşımını sanal banka kullanıcılarının soyulmaları olaylarında görüyoruz. Binlerce kişi sanal bankaları ile soyuldu, soygunlar devam ediyor. Bilişim toplumu olma yolundaki ülkemiz insanları mağdur oluyor, ama medyamız (birkaç kuruluş hariç) ısrarla bu haberleri yayınlamaktan kaçınıyor. Bu gruba giren bazı kuruluşlardan, reklam kaygıları dolayısıyla böyle davrandıklarını bizzat duymuşumdur. Ticari olarak yanlış yoldalar, kendilerinin benzer olaylarla karşılaşmayacaklarının hiçbir garantisi yok. Etik olarak yanlışlar, gerçekleri saklıyorlar. Ufukları yanlış, Türkiye’ nin varması gereken ve varacağı noktayı hayal bile edemiyorlar.

Sadece birkaç ülkede yaşanan toplumsal dönüşümdeyiz, bir evrim, bir devrim sürecindeyiz. Dönüşümün hızı, süresi çok önemli. Böylesi bir toplumsal evrim, medyasız olmaz. Medyanın reklam ve reklam geliri kaygısını bir tarafa bırakıp, bu sürece katılması, görevini yerine getirmesi gerekir. Ayrıca dönüşüme girmeyen medya kuruluşunun kendi geleceğini ticari açıdan yok ettiğinin bilinmesi gerekiyor.

Yapılan istatistikler ile bilgisayar ve internete karşı korku oluştuğu tespit edilmiştir. Kullandığı sanal bankası ile soyulan, okuduğu internet gazetesi hacklenen, her gün yeni bir bilgisayar virüsünün neden olduğu zararı yaşayan toplumun başka türlü düşünmesi beklenebilir mi?

e-Güvenlik (doğal seyir olarak) bütün dünyanın uğraştığı bir problemdir. Problemin varlığı ortaya konulmuş ve çözümleri üretilmektedir. Bizde nedense saklamak, göz ardı etmek için çaba sarfedilmektedir. Ayıp olduğu; Türkiye’ nin zaafiyeti, beceriksizliği olduğu kompleksinden kurtulamadığımız sürece, her geçen gün bize özgün bu zayıflığımızdan kurtulamayacak, komşu ülkelerin hackerlerine kolay hedef olmaya devam edeceğiz.
http://www.sanalbankamagdurlari.com adresli siteyi incelerseniz, soygunlarda yoğun olarak yabancıların parmağının olduğunu göreceksiniz.

Bankaların, bunca sanal banka kullanıcısının soyulmasına rağmen hiçbir şey olmamış gibi davranmaktan, olayları baskı ile örtbas etmekten vazgeçmeleri; internet kullanmayı bilmeyen toplumumuzu, e-güvenlik konusunda bilinçlendirme maliyetinden kaçınarak kurtlara yem ettiklerini kabul ederek, bu ülkenin bankası olduklarının farkına varmaları, üzerlerine düşeni yapmaları gerekiyor. Bankacılık sistemimiz zarar görmüştür, zarar görmeye devam etmektedir.

Medyanın, magazinden başını kaldırıp, konuların farkına varması, önce kendi güvenliğini sağlaması, sonra kendisini e-dönüşüme tabi tutması; kuşların haber verme devrinin geride kaldığını, konuları halka anlatmak gibi bir görevinin olduğunu hatırlaması gerekmektedir.

e-Dönüşüm Türkiye Projesi 2005 Eylem Planındaki “Güvenli internet kullanımı konusunda toplumda farkındalık yaratma” eyleminin, “Henüz başlanmamış eylemler” kategorisinden çıkartılıp, bir an önce hayata geçirilmesi gerekmektedir.

2006 yılından itibaren e-imza günlük hayatımıza girmeye başlayacak. Bir çok kamu kuruluşuyla yapılacak işlemlerde zorunlu olarak kullanılacak. E-güvenlik konusunda bilinçli olmamız gerekiyor.

Tübider Bilişim Sektörü Derneği “Ağ ve İnternet Güvenliği” eğitimi veriyor. Özellikle bilişimcilerin bu eğitime katılmalarını tavsiye ediyorum. Detaylı bilgiyi http://www.okulbilisim.com//course/view.php?id=11 adresinden okuyabilirsiniz.

Bu konuda ilk olarak yazılmış bir eseri sizlerle paylaşmak istiyorum.
Her Yönüyle Elektronik İmza
Yazarlar: Doç.Dr. Şeref Sağıroğlu
Doç.Dr. Mustafa Alkan
Temin adresi: http://www.ottomanstore.com/switch.php?file=ProductInfo&cat_id=298&product_id=4986

Saygılarımla

Faruk KEKEVİ
20.01.2006
Yayın Tarihi : 20 Ocak 2006 Cuma 12:07:37


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
YAZARLAR