1
Haziran
2024
Cumartesi
BİLİM TEKNOLOJİ

3. nesile nasıl ulastık

Mobil teknolojilerde sıklıkla kullanılan ‘nesil’ kavramı iletişimin karakterini ve biçimini ifade ediyor. Nesil kavramının, mobil olarak sağlanan veri iletişim hızıyla doğru orantılı olduğunu da unutmamak gerekiyor.

Teknoloji ilerledikçe, mobil cihazlar arasında aktarılan veri miktarı artıyor. Ve mobil iletişim ‘nesil’ atlıyor.

3G en temel anlamı ile üçüncü nesil kablosuz teknoloji anlamına geliyor. GPRS’in bir adım sonrası olarakta tanımlanan 3G ile cep telefonlarından, cep bilgisayarlarından ve dizüstü bilgisayarlardan kesintisiz olarak sürekli bir bağlantı sağlanıyor. Bu da bize TV izlemek ve anında görüntülü görüşme yapmak gibi birçok olanaklar sunuyor.

TÜRKİYE HENÜZ 2.5G’DE

Türkiye’de kullandığımız cep telefonu teknolojisi 2.5’inci nesil olarak adlandırılıyor. 2.5’inci nesil ile bugün cep telefonundan wap, GPRS gibi teknolojiler sayesinde internete bağlanabilmek ve karşılıklı ses ve veri iletişimi sağlamak mümkün. Ancak karşılıklı görüntü iletişim henüz bu teknolojide mümkün değil. Üçüncü nesil cep telefonları ve altyapısının sağlayacağı en büyük fayda da karşılıklı görüntülü iletişim ve çok yüksek hızda veri transferi olanağı. Bugün bu teknoloji yaklaşık 95 ülkede kullanılıyor.

NE YENİLİKLER GETİRECEK?

3G’nin getireceği en önemli yenilik, cep telefonu üzerinden hızlı video görüşme olanağına kavuşmak olarak özetlenebilir.

1G 1970’li yılların başlarında Bell Laboratuvarları’nda çalışmalarına başlanan ve 1979 yılında ilk kez kullanılan birinci nesil kablosuz iletişim sistemleri analog teknolojiyi kullanıyordu ve sadece ses iletişimi sağlayabiliyordu.

2G 1990 yılında dijital kablosuz iletişime imkân tanıyan ilk cep telefonu sistemi kullanılmaya başlandı. Sesin yanında düşük hızda veri iletişimi de sağlayabilen ikinci nesil iletişim teknolojisi şu an Türkiye’de en yaygın olarak kullanılan teknoloji.

2.5G İkinci nesil şebekeler üzerinden daha hızlı veri imkânı tanıyan bu ara teknoloji ile henüz yeni tanıştık sayılır. EDGE teknolojisi sayesinde mevcut GSM şebekesi üzerinden daha verimli data transferi yapılabilmesine olanak doğunca bu ara teknolojiye 2.5G adı verildi. GPRS teknolojisi saniyede 115 Kbps hıza ulaşırken, EDGE ile bu sınır 384 Kbps’ye taşındı.

3G Üçüncü nesil kablosuz iletişime geçtiğimizde ise bugün dünyada şebeke tarafında 7.2/14.4 mbps hızlara ulaşıldı. Yani cep telefonu ile şu anda evimizdeki ve iş yerimizde kullandığımız ADSL hatlarının maksimum hızına yetişebileceğiz. İlk nesilde sadece ses iletişimi sağlanabilirken bugün hızlı internet ve veri iletişimi, karşılıklı görüntülü iletişimi sağlanabiliyor. Cep telefonu 1973’te başladığı yolculukta hızlı mesafe katetti.

CEPTE HIZLI VE ZENGİN İÇERİK

3G şebekeleri üzerinden ses hizmeti sunulacak olsa da esas ağırlık hızlı ve zengin içerikli veri ve internet uygulamaları olacak. 3G şebekelerinin faaliyete geçmesiyle, cep telefonundan internete hızlı erişimin yaygınlaşacağı, e-devlet uygulamalarına önemli bir ivme kazandıracağı, sağlık hizmetleri, uzaktan eğitim, mobil-kütüphane, internet üzerinden bilimsel laboratuvarlara erişim, internet üzerinden dil eğitimi gibi uygulamalar ile eğitime katkı sağlanması öngörülüyor.

Öte yandan, işitme-konuşma engelliler 3G ile sadece SMS’ten değil gelişmiş tüm iletişim hizmetlerinden de yararlanabilecekler. Operatörler 2G’de olduğu gibi belli bir yayılım planı dahilinde şartnameye de uygun olarak 3G kapsamalarını kuracaklar. Daha ilk günden sanıldığı gibi her köşede 3G servisi olmayacak. Üçüncü nesil (3G) ile birlikte hayat artık çok daha mobil bir hale gelecek. Bulunduğunuz her yerden televizyon izleyebilecek, internete bağlanabilecek ve istediğiniz bilgileri elde edebileceksiniz. Örneğin her an her yerde size özel bir mobil TV’ye sahip olacaksınız. Mobil TV bazen televizyon kanallarının yayınlarının canlı aktarılması, bazen de sadece kullanıcı tarafından talep edilen programların cep telefonu üzerinden yayınlanması şeklinde oluyor. Üçüncü Nesil sayesinde, mobil TV yayınlarının cep telefonları üzerinden oldukça kaliteli ve hızlı şekilde alınması sağlanıyor. Mobil TV içeriğinde haber, müzik, spor, komedi dizileri, çizgi filmler ve eğlence en popüler içerik başlıklarını oluşturuyor.

EN BÜYÜK POTANSİYEL TV’DE

Kullanıcıların mobil TV’ye olan ilgisi arttıkça medya sektörü de özellikle mobil TV’ye yönelik programlar üretmeye başlıyor. Ericsson Consumer Lab’in araştırmasına göre mobil TV, 3G içerik hizmetleri arasında en çok potansiyel görülen ilk 3 arasında yer alıyor. Mobil TV kullanıcıları genelde hareket halinde olan, güncel gelişmeleri sürekli takip eden ve istedikleri içeriğe, her an ve her yerde ulaşmak isteyenlerden oluşuyor. Mobil TV, geleneksel TV’ye önemli bir destek çünkü kullanıcıların kişisel, interaktif ve isteklerine bağlı televizyon seyretmelerine imkan tanıyor.

Frekans tipleri arasındaki farklar...

A tipinde 40 Mhz, B tipinde 30 Mhz, C tipinde 30Mhz, FDD (Frequency Division Duplex) kanalından kullanılabilecek frekanslar tahsis edildi. A tipi lisans, B ve C tipi lisanslarında 3G için kullanılabilir (FDD kanalı) frekansından yüzde 33 daha geniş bir kapasiteye sahip. Benzetmek gerekirse,

A tipi lisans 4 şeritli bir otoyol iken B ve C tipi lisanslar 3 şeritli otoyollardır. 

A tipi lisansındaki 40 Mhz, uzun vadede, 3G servislerinin daha çok aboneye, daha yüksek kapasiteyle ve daha kaliteli bir şekilde ulaştırılması için önemli bir avantaj sağlayacaktır. Özellikle nüfusun yoğun yaşandığı bölgelerde yüksek kalitede hizmete olanak tanıyacak.

Akşam
Yayın Tarihi : 21 Aralık 2008 Pazar 07:44:52


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?