15
Mayıs
2024
Çarşamba
BİLİM TEKNOLOJİ

500 bin yaşında erkek fosili

Denizli’de bulunan Türkiye’nin ilk homo erectus fosili, bilim dünyasında heyecan yarattı. Bir erkeğe ait 500 bin yaşındaki kafatası fosilinin, ilk insanların dünyaya dağılışları konusunda bilim dünyasına önemli ipuçları sağlaması bekleniyor.


Dünyadaki bütün insanların Afrika kökenli olduğu ve diğer kıtalara buradan dağıldıkları, bu sırada Ortadoğu ve Anadolu’dan geçtikleri yönündeki tezleri desteklemesi açısından önem taşıyan fosil, "bilinen en eski tüberküloz vakası" olarak da tıp tarihine geçmeye hazırlanıyor.
Latince "dik insan" anlamına gelen ve modern insanların atası olarak tanımlanan homo erectus fosili üzerindeki inceleme sonuçlarının, bugün ABD’nin saygın bilim dergilerinden American Journal of Physical Anthropology (AJPA)’da yayınlanması bekleniyor.


AA muhabirine fosil üzerine araştırmalar yapan ekibin çalışmaları hakkında bilgi veren Ankara Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi ve Jeolojik Mirası Koruma Derneği (JEMİRKO) Başkanı Prof.
Dr. Nizamettin Kazancı, bilim çevrelerinde heyecan uyandıran fosilin, insan kafatasının burundan itibaren üst yarısı olduğunu ve göz açıklıkları, kaşlar ve kafatası kemiklerinden ibaret olduğunu söyledi.
Kazancı, homo erectus fosili üzerindeki inceleme sonuçlarının, bugün ABD’nin saygın bilim dergilerinden American Journal of Physical Anthropology (AJPA)’da da geniş yer almasının beklendiğini söyledi.


Homo erectusa ait bu kafatası parçasının halen JEMİRKO sahipliğinde Ankara’da bulunduğunu ve araştırmacıların fosil üzerindeki çalışmalarını sürdürdüğünü ifade eden Kazancı, fosille ilgili şu bilgileri verdi:
"Araştırmaya göre, homo erectus kafatası üzerinde tüberkülozun yol açtığı kemik deformasyonları açıkça görülüyor. Böyle kemik deformasyonlarının D vitamini eksikliğine bağlı iskelet ve bağışıklık sistemi zayıflığından kaynaklandığı tıp uzmanlarınca zaten biliniyor.


Bilinenler ile fosil üzerindeki buluntular ortak değerlendirildiğinde Anadolu’daki ilk insanların ekvator bölgesinden geldikleri ve siyah derili oldukları sonucu çıkarılıyor. Ekvator bölgesinden kuzey enlemlere doğru göç eden siyah derili insanların, deri yapısından dolayı vücutlarında daha az D vitamini oluştuğu, bunun da iskelet ve bağışıklık sistemlerini zayıflattığı, böylece tüberküloz dahil hastalıklara kolay yakalandıkları tezinin jeolojik geçmiş için de doğru olduğu anlaşılıyor."

BİLİM DÜNYASI İÇİN İKİ AYRI KEŞİF

Araştırmanın iki ayrı bilimsel yeniliği beraber sunduğunu anlatan Kazancı,şunları kaydetti:
"Yeniliklerden ilki, Türkiye’de ilk homo erectus fosilinin bulunmasıdır. Fosilin görünen özelliklerine göre, bulunan kafatası parçası, 20-40 yaş arası erkek bireye aittir. Dünyadaki bütün insanların Afrika kökenli olduğu ve buradan diğer kıtalara dağıldıkları, dağılma sırasında Ortadoğu ve Anadolu’dan mutlaka geçmiş olmaları gerektiği biliniyor ama bir türlü beklenen bulgu elde edilemiyordu. Bu kafatası parçası, ilk insanların dağılışları konusunda önemli bir boşluğu doldurmaktadır. Fosilin içinde bulunduğu travertenler, termolüminesans yöntemi ile yaşlandırmalara göre 330 bin yıl ile 510 bin yıl arasında oluşmuştur. Buluntu yeri 510 bin yıl olarak yaşlandırılan seviyeye çok yakındır. Dolayısıyla, travertenler içinde kapanlanan iskelet de o zamana, yaklaşık 500 bin yıl öncesine aittir." Araştırma ile elde edilen ikinci yeniliğin ise bilinen en eski tüberküloz vakasının tanımlanarak tıp tarihine katkıda bulunması olduğunu anlatan Kazancı, "Şimdiye kadar veremin birkaç bin yıl önce ortaya çıkan bir hastalık olduğuna inanılıyordu. Homo erectus üzerinde bu hastalığın bulunuşu tüberkülozun insanlık tarihi kadar eski olduğunu göstermektedir" dedi.

ARAŞTIRMAYI KİMLER NASIL YAPTI?

Kazancı’nın verdiği bilgiye göre, kendisinin de aralarında bulunduğu fosil üzerinde araştırmaları sürdüren ekip, Amerikalı John Kappelman, Türk araştırmacılar Mehmet Cihat Alçiçek, Mehmet Özkul, Şevket Şen ve Alman Michael Schultz isimli bilim adamlarından oluşuyor.
Fosilin tür tanımlaması, kafatasının ve içinde bulunduğu kayaların yaşlandırmasının Türk araştırmacılar tarafından gerçekleştirildiğini kaydeden Kazancı, "Tüberküloz teşhisi kafatası parçasının iç ve dış kalıpları üzerindeki ayrıntılı incelemeler sonucu ABD’de konuldu.
Almanya da bu teşhisi doğrulattırılıyor" diye konuştu.

FOSİL NEREDE, NASIL BULUNDU?

Prof. Dr. Kazancı tesadüflerle başlayan buluntu ve araştırma hikayesini şöyle anlattı:
"Denizli’deki mermer traverten işletmelerden birinde traverten bloklarını kesen işçiler kemik parçalarına rastlıyorlar ve bunu blok içinde çıkarıyorlar. Kemikleri, o sırada tesadüfen burayı ziyaret eden Pamukkale Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü öğretim üyelerinden Mehmet Cihat Alçiçek istiyor ve alıyor. Daha sonra Türkiye jeolojisi için önemli ve korunması gerekebileceği için JEMİRKO’ya iletiyor.
JEMİRKO, Paris Doğa Tarihi Müzesinden Şevket Şen’i de çağırarak örnek üzerinde ekip olarak çalışmaya başlıyorlar. Sonuçlar oldukça tatmin edici gözüküyor." Prof. Dr. Kazancı, fosilin üzerindeki bilimsel incelemelerin tamamlanmasından sonra, sergilenmek üzere ulusal bir müzeye teslim edileceğini bildirdi.

AA
Yayın Tarihi : 7 Aralık 2007 Cuma 21:22:27
Güncelleme :8 Aralık 2007 Cumartesi 12:24:23


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
mk IP: 87.123.184.xxx Tarih : 8.12.2007 23:43:22

Hememn kizmayin Ben Kuran-i kerimin dogru oldugu söylüyorum. Simdi kizacaksiniz ama Üniversiteye yada baska okullarda kafa patlattiginiz icin bu gibi düsünceleriniz hep kusku icinde oldugunuzu söylemek istiyordum insaniz hepimiz. bize ilerisini görme veya anlama kabiliyeti verilmemis bende bir zamanlar kuskular icindeydim ama insan kurani azicik bile okusa din kitaplarini okusa bu düsüncelerinden kuskularindan hemencik kurtuluyor. cünkü bize verilen tek yetki arayip bulma yetkisi. simdi yine kizacaksiniz ama aileleriniz size din hakkinda bilgi vermekte birazcik gec kalmislar size bilgisiz demek istemiyorum. masallah benim bilmediklerimi biliyorsunuzdur kesin. ben üniversite okuyamadim liseyide okuyamadim ancak türkiye karnesi kiyasi ile orta okulu bittirdim almanyada. Almanyada yasiyorum ama insan bu hristiyan ülkede siginacak benligini bulacak dininden mahrum olmamak icin din kitaplarini okuyor sizler sanslisiniz bir müslüman ülkesinde yasiyorsunuz. hergün Ezan sesini duyuyorsunuz ya biz gurbetciler ezan sesine bile muhtaciz ancak camiye girdigimizde bu sesle bu cagri ile yasiyoruz. bide notredamus demilen kisinin kahinligi Allah acik ca Kahinligi yasaklamis yani gaybi bizim bilmediklerimizi ancak Allah bilir onlar sadece tahmin. fala kahinliye inanan insan zaten cahildir hem insan gözünde hemde din gözünde. azicik düsünseniz bu evren nasil yoktan var oldugunu hememncik anlayacaksiniz Allahin varligini onu his edeceksiniz. bizler cahiliye devrinde yasamiyoruz Bir Alman yada israilli bile Allahin oldugunu biliyor onu his ediyorlar. bilipte inanmiyanlar ancak seytanin tutsagi olmus insanlar dir. sizleri rencide etmek istemedim ama size bunlari söylememk benim boynumun borcu. zaten eninde sonunda hersey anlasilacak. o gün hizlica gelmektedir. Saygilar


kağan akgün IP: 85.107.110.xxx Tarih : 9.12.2007 16:35:18

Alican kardeş kur'an bilimsel değil diyosun ama, ünv.'lerde neden ozaman İlahiyat fakülteleri var metaryelist arkadaş söyle bana bakayım sen kur'ana inanmıyorsun ama ben senin cehenneme gideceğine inanıyorum


ALİCAN YİGİT IP: 88.243.161.xxx Tarih : 7.12.2007 21:47:25

PARDOD.DENİZLİDE BULUNAN BU FOSİL!HERKES İNSANIN ADEM VE HAVADA TÜREDİĞİNİ SÖYLÜYORLAR.500 BİN YIL ÖNCE HEVVA VE ADEM NERDEYDİ?BU DOĞRUYSA DİN BİZE NİYE YALAN SÖYLÜYOR.AÇIKLARMISINIZ.BEN KUR! ANA İNANMIYORUM.ÇÜNKÜ BİLİMSEL DEĞİLDİR.


mk IP: 87.123.166.xxx Tarih : 8.12.2007 01:58:09

Álican Kardes Sen Kurani inanmiyorsun ama ölüm melegi eninde sonunda sanada ugrayacak bakam inaniyormusun o zaman yoksa inanmiyormusun. kurani kerim zaten bir bilim küpü insanlarin azar azar bulduklari seyler kesfettikleri seyler hepsi kuran da yazili bizim anlamamiz biraz zorlasiyor yada vakti bekleniyor. 1400 yil evvel gelen kutsal kitabimiz icinde yazili olan konular seyler hepsi bu devirlerde cikmiyormu dünyanin yuvarlak olusu yakin zamanda galileo tarafindan bulundu ama bu kuranda yazili idi gallileo dünyada yok iken yada atmosferin kac kattan olusu insanin sperm den dogumuna kadar yazili hangi saffalardan gectigi petrolü, klonlama hepsi yazili sen inama bakam herseyin bir sonu gelecek senin yerinde olsaydim simdiden Tövbe eder Allaha siginirdim Allah islah eylesin ne diyeyim. aziz nesinde senin gibi düsünüyordu simdi ne oldu toprak oldu o yaptiklarindan sorgulaniyor sen inancini kaybetmisisin kurani okusan kalbin ferahlar bu kuskularinda yok olur bide ismin müslüman ismi annen Baban ne güzel bir isim koymus sana keske dininede böyle güzel ismin gibi muamma gösterseydin. ben seni ne asalamak istedim nede rezil etmek müslümansam seni uyarmam benim boynumun borcu sonra Allah bundanda beni sorumlu kilar niye uyarmadim diye yazdiklarimdan sakin kalp kirici oldugunu inanma. lütfen biraz sakin kafayla düsün Darwin de senin gicbiydi simdi ne oldu idda ettikleri simdi teker teker yok oluyor.


ulusal64 IP: 88.242.249.xxx Tarih : 8.12.2007 00:31:20

Geç kalınmış bir buluş ben Uşak'ta oturuyorum köyüm denizli sınırına yakın(Hasköy Beldesi) İlk uygarlıklara ait mağara, mezar, tüneller ne ararsan var hatta yakın köy(Karayakuplu)de hristiyanların 4. mezhep kalıntıları bulundu ingiliz bilim adamı gelip duruyor. Hatta Banazın Ahat köyünde 2. eşi İtalyada olan mozaik çalındı o köydede habire kalıntı çıkıyor.


mehmet IP: 85.107.140.xxx Tarih : 8.12.2007 14:28:10

aziz nesin ne alaka? umarım onun %1 kadar olabilirim. Bilimde %100 doğru yoktur. hep kuşku vardır. darwin'nin bazı teorileri yanlış çıksada, doğru olanlarıda var.