3 gün sonra hayatımıza girecek olan 3G teknolojisi, telekulak ve e-kulak olaylarını farklı boyuta taşıyacak. Artık cep’ten yapılan görüntülü (video) görüşmeler de takibe takılacak
Son yılların en önemli gündem konularından birisi telefonların dinlenmesiydi. Sonradan buna internet kayıtlarının takibi eklendi. Bu konularda teknolojiyle yargının buluşmasına çok farklı örneklerle tanıklık ettik. Kamuoyunda çok farklı örnekler (Deniz Seki olayı, Dink cinayeti, Ergenekon zanlıları...) tartışıldı.
En önemli sorunlardan biri kimin kimi dinlediğinin açıkça belli olmamasıydı. Hatta polisin şirketlere, şahıslara ait konuşma ve mesajları izinsiz izleyip birçok özel bilgiyi aldığı ortaya çıktı. Ayrıca ses kayıtları açıklandığı zaman montaj iddiaları gündeme geldi.
Kareye girenler yandı!
Türkiye’de 3 gün sonra hayatımıza girecek olan cep telefonlarındaki 3G (üçüncü nesil) teknolojisi telefon dinlemeye, teknik takibe yepyeni bir boyut getirecek.
3G’yle artık cep telefonlarından görüntülü görüşme yapmak mümkün olacak.
Bu yeni durum artık sadece ses değil video görüntülerinin de (görüntülü iletişim, video-telefon) kaydedilmesinin önünü açacak.
Telekulak ve e-kulak’ta iki tarafı ilgilendiren takibin boyutu 3G’yle birlikte daha da genişleyecek. Videonun arka planında bulunan kişilerle, ilgili mekân da artık yargılama sürecine dahil olacak.
Bu yeni teknoloji montaj iddialarının da artmasına yol açabilir. Çünkü görüntülerde de aynen seste olduğu gibi montaj yaparak söylenenleri farklı biçimde sunma imkânı var.
Görüntüler net’e düşebilir
Teknik takibin yanı sıra 3G’yle birlikte taraflar birbiriyle olan görüntülü görüşmelerini de kaydedebilecek.
Bunun için karşı tarafın iznine gerek olmayacak. Bu da kaydedilen görüntülerin kötüye kullanılmasına (başkalarıyla paylaşımı ya da internette yayılması gibi...) yol açabilir.
O yüzden 3G’de görüntülü iletişim kurarken her zamankinden daha dikkatli olmak gerekecek.