İnternetin yeni yeni yaygınlaştığı dönemlerde sanal ortamdan sadece içerik indiren, pasif kullanıcının yerini şimdilerde aktif ve tasarlayan bir kullanıcı kuşağı almaya başladı.

 İkinci nesil web olarak adlandırabileceğimiz Web 2.0’da kullanıcılar artık site sahiplerinin oluşturduğu içeriği tüketen bir kitle olmaktan sıyrılarak bloglar, MySpace, kişisel web sayfaları ve kullanıcıların yorumlarıyla katkıda bulunduğu siteler aracılığıyla daha aktif bir internet kullanıcısı profili oluşturmaya başladı.
Almanya’da yapılan Timescout adlı araştırmada gençliğin internet kullanım alışkanlıklarının değiştiği ve internette ‘web 2.0’ olarak adlandırılan devrimin kitlesel bir fenomen haline gelmeye başladığı ortaya çıktı. Timescout’ın sonuçlarını değerlendiren proje sorumlusu Bernhard Heinzlmaier, “Kullanıcıların çoğunluğu artık internet ortamının tasarımına ve içeriğine katkıda bulunmak istiyor. Kendi tasarımını ve içeriğini sergileyenler, aynı zamanda diğerlerinin içerikleriyle de etkileşimde bulunmak istiyor.” diye konuştu.

Otuzun üzerindekiler yeni keşfediyor

Son Timescout raporunda yaşları 11 ile 29 arasındaki gençlerin yüzde 70’i Youtube ya da Myspace gibi platformları tanıdığı ortaya çıktı. Bunlardan yüzde 50’si Youtube’u, yüzde 30’u Myspace’i kullanıyor ve 20 yaşın altındaki gençlerin üçte birinin kendine ait bir web sitesi bulunuyor. Yine aynı gruptakilerin üçte biri sanal ortama video içeriği katkısında bulunurken, yüzde 20’lik bir kesimi de kendi blogunda düzenli olarak görüşlerini açıklıyor. Anketlere katılan gençlerin yüzde 25’i teknik altyapı ve becerilerinin yetmesi halinde bir web sitesi işletmeyi ve kendi video kayıtlarını sanal ortamda sergilemeyi arzulayacağını belirtti.

Son Timescout raporuna ilk kez 30 yaş üstü kişiler de dahil edilerek 30 ila 39 arasındaki internet kullanıcılarının web davranışları da araştırıldı. 30 yaşın altındakilerle kıyaslandığında ileri yaşlarda yer alanların Web 2.0’la daha yeni temasa geçmeye başladığı ortaya çıktı. Bu sonucu da değerlendiren proje sorumlusu Bernhard Heinzlmaier, “Web 2.0’ın kelimenin tam anlamıyla bir gençlik hareketi olduğunu söyleyebiliriz. Bu yeni hareketin daha ileri yaşlardaki kuşağın ne kadar ilgisini çekeceğini ancak birkaç yıl içerisinde gözlemleyebileceğiz.” dedi.

Yotube ve Myspace nedir?

İlk başlarda ‘dijital günlük’ olarak adlandırılan weblog (dijital günlük) kavramı ise daha çok ‘blog’ kısaltmasıyla kullanılıyor. Blogların içeriği sahibinin deneyimleri ve düşüncelerini içerebildiği gibi, siyasi konuları da barındırabiliyor. Halihazırda önde gelen medya kuruluşlarının hepsi okurlarına bloglar vasıtasıyla da ulaşmaya çalışıyor. Myspace, ilk kurulduğunda ücretsiz sanal sabit disk hizmeti veren bir siteydi. 2003 yılının Temmuz ayında siteyi bir komüniteye çeviren Tom Anderson’ın kurduğu sitede şu an kayıtlı 150 milyon kullanıcı var.

Myspace’in en önemli özelliği bu sitede bir sayfaya sahip olmanın özellikle sanatçı ve müzisyenler arasında saygın bir yere sahip olması. 2005 yılında kurulan ‘Youtube’da ise kullanıcılar ücretsiz olarak kendi video kliplerini yayınlayabiliyor, aynı zamanda diğerlerininkini de izleyebiliyor. Hızla büyüyen Youtube 2006 yılında Google tarafından satın alındı. Her gün ortalama 65 bin yeni klip yüklenen sitenin günlük reytingi 100 milyon kişiyi geçiyor. Televizyondan yapılan kayıtlardan, gençlerin kendi çektikleri kliplere kadar her tür ilginç görüntü bu sitede bulunabiliyor.