16
Mayıs
2024
Perşembe
BİLİM TEKNOLOJİ

Engelliler, görmeden film izleyecek

Boğaziçi Üniversitesi engelliler için sıradışı projeler geliştiriyor. Film betimleme çalışmaları görme engellileri hiç bilmedikleri sinema keyfiyle tanıştıracak.

‘Bir günlüğüne gözlerinizi kapayın ve hiç açmadan hayatı yaşamaya çalışın. Gazete okuyamadığınızı, evden çıkıp bakkala kadar gidemediğinizi düşünün. Böyle bir hayatın ne kadar zor olduğunu daha iyi anlayacaksınız; belki görme engellilerin nasıl yaşadıklarını da…’ Boğaziçi Üniversitesi Ekonomi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Fikret Adaman, görme engellilere yönelik çalışmalarını anlatırken, bu öneriyle başlıyor sözlerine. Toplumda ve sosyal hayatta kendilerine bir yer edinmeye çalışan görme engellilerin yaşadıkları zorlukları anlayamadığımız ve onların işlerini kolaylaştıramadığımızdan yakınıyor. Haksız da sayılmaz. 400 bini aşkın görme engellinin yaşadığı toplumumuzda, hayatın içinde olanların sayısı son derece az. Bu noktadan hareketle Boğaziçi Üniversitesi son yıllarda engellilere yönelik ciddi projelere imza atıyor.

Üniversite bünyesinde bedensel, zihinsel ve diğer engellerinden dolayı zorluklar yaşayan öğrencileri desteklemek amacıyla oluşturulan Boğaziçi Üniversitesi Engelliler Komisyonu, diabetiklerden öğrenme zorluğu yaşayanlara, fiziksel engellilerden görmeyenlere kadar her türlü gruba yardımcı olacak ve onların hayatlarını kolaylaştıracak projeler hazırlıyor. Onların yaşadıkları yurtlarda özel odalar bulunuyor. Motor engeli bulunanlara araç bile tahsis ediliyor. Aslında bütün bu faaliyetler sadece toplamı yılda 20’yi geçmeyen bir öğrenci grubu için.

4 BİN KİTAPLIK KÜTÜPHANE

Ekonomi bölüm başkanlığının yanı sıra, üniversitenin engelliler komisyonu başkanlığını da yürüten Prof. Adaman, özellikle görme engellilere yönelik ‘internet kütüphanesi’ projesinde önemli bir mesafe alındığını söylüyor. Kütüphane, bugüne kadar görme engelliler için planlanmış en faydalı projelerden biri. Sesli kütüphaneler gibi, sadece ulaşabilenlerin faydalanacağı bir çalışma değil internet kütüphanesi. Türkiye’nin herhangi bir yerinden, bir bilgisayar ve internet bağlantısı ile kütüphaneye girmek ve bütün yayınlardan faydalanmak mümkün. Kütüphanede roman, şiir, radyo tiyatroları ve ders kitaplarından oluşan 4 bin eser yer alıyor. Hedef yılsonuna kadar rakamı 10 bine yükseltmek.

Üniversitede engellilere yönelik çalışmaların aslında uzun bir geçmişi var. İnternet kütüphanesi ise dört yıl önce, kendi öğrencilerine yönelik çalışmaları diğer üniversitelere de yayabilmek amacıyla başlatılmış bir proje. Kütüphanede görme engelliler günlük gazetelere de ulaşabiliyor. Yazılı bir metni İngilizce okuyabilen bir programı, Boğaziçili bir öğretim üyesinin Türkçeye de uyarladığını belirten Adaman, “Günlük gazeteyi bilgisayar okuyor, yani bu bir insan seslendirmesi değil. Bilgisayar, (uygun yazılım varsa) gördüğü dokümanı seslendiriyor. İnsan sesine yakın bir ses ortaya çıkıyor. Bu görme engelliler için büyük bir yenilik ve artık isteyen her görme engelli günlük gazeteleri izleme imkânına sahip.” diyor.

Kütüphanedeki eserleri bağlantı yapıldığında okumak da mümkün, indirip daha sonra okumak da… Türkiye’de üniversitelerde okuyan görme engelli sayısı 2 bin. Oysa bu rakamın çok daha yüksek olması gerekiyor. Adaman, durum kötü diye feryat edip, olumsuzlukları sıralamak yerine bir ışık yakmayı tercih ettiklerini vurguluyor.

REKTÖRLER DUYARSIZ KALDI

Boğaziçi’nin bu çalışmasına gönüllüler de destek veriyor. Gönüllü okuyuculuk sisteminde, görme engelliler için bir kitabı okuyup sisteme kaydetme imkânı var. Bunun için ille de üniversiteye gelmek gerekmiyor. İnternet erişiminin olduğu her yerden bağlanıp, uygun program yardımıyla okuma yapılabiliyor. Doğrudan bilgisayar üzerinden yapılan okumalar merkeze gönderiliyor ve burada temizlenerek, görme engellilerin istifadesine sunuluyor. Prof. Adaman, gönüllü okurlar için tek bir isteği var: “Herhangi bir kitabı okumadan önce bizimle irtibata geçin. Yoksa mükerrer okumalar olabiliyor.”

Uygulamanın yaygınlaşması için belediyelerden önemli beklentileri var Adaman ve ekibinin. Belediyelerin destek vermesi durumunda kütüphanenin bütün Türkiye’ye yaygınlaşabileceği ve maddi imkânları kısıtlı, bilgisayarı olmayan, hatta bilgisayar kullanmayı bile bilmeyen görme engellilere de ulaşılabileceğini düşünüyor. Belediyelerin, içinde iki üç internet erişimli bilgisayar bulunan küçük bir mekânı, bir görevli eşliğinde bu işe ayırmaları, sistemin yaygınlaşması için yeterli olabiliyor. Belediyelere verilecek kurumsal üyeliklerden, o bölgedeki görme engelliler de faydalanabiliyor. İnternet kütüphanesinden faydalanmak için üye olmak lazım. Üyelik de bireysel olarak görme engellilere, kurumsal olarak da görme engellilere hitap eden veya çalıştıran kurumlara açık. Üyelik için ücret talep edilmiyor, sadece görme engelli olduğunu belgelemek yeterli. Sistemde halen 7 bin üye bulunuyor.

Prof. Adaman, belediyeler dışında uygulamayı diğer üniversitelerde de yaygınlaştırmayı hedeflediklerini belirtiyor. Ancak bu konudaki çabaları sonuçsuz kalmış. YÖK’e gidip, başkan ve diğer yetkililere projeyi anlattıklarını, hatta rektörler toplantısına katılarak ayrıca bilgi verdiklerini belirterek, “Maalesef bütün çabamıza rağmen neredeyse hiçbir tepki gelmedi. Bu işin hiçbir prosedürü yok, bağlanmak isteyeni bağlıyoruz ama rektörler projeye duyarsız kaldı.” diyor. Ses verenler sadece Gazi, ODTÜ, Sabancı ve Galatasaray üniversiteleri olmuş. Türkiye’nin her yerinde üniversite bulunduğunu belirten Adaman, sadece üniversitelerde yaygınlaşsa ciddi mesafe alınabileceğini ancak buna rağmen gerekli hassasiyetin gösterilmediğinden yakınıyor.

GÖRME ENGELLİLER ARTIK FİLM İZLEYECEK

Üniversite’nin görme engellilere yönelik projeleri bu kadarla da sınırlı değil. En heyecan verici çalışmalardan biri, Görme Engelliler Teknik Eğitim Merkezi bünyesindeki, film betimleme çalışmaları. Boğaziçi Üniversitesi Vakfı Proje Geliştirme Koordinatörü Berrin Okutan Uzan, sesli betimleme çalışmalarının hayata geçirilmesiyle birlikte artık görme engellilerin film izleyebileceğini söylüyor. Bunun yolu filmleri tekrar elden geçirerek sesli betimleme yapmak. Sesli betimleme, diyalog olmayan sahnelerin başka bir ses tarafından anlatılmasıyla oluşuyor. Böylece diyalog olmasa da, görme engelli filmde ne olup bittiğini takip edebiliyor. Bu amaca yönelik ilk çalışma Umut Aral’ın kısa filmi olan Çarpışma’da uygulanmış. 20 dakikalık kısa film, Türkiye’nin sesli betimleme yapılan ilk filmi unvanına sahip.

Sosyoloji öğrencisi, görme engelli Kenan Önalan, betimlenen filmden çok memnun kaldıklarını belirterek, “Bu şekilde hazırlanmış bir filmi yüzde 95 oranında anlayabiliyoruz. Bu bizim için büyük bir olay. Sinema zevki olmayan, hep radyo dinleyen insanlar için gerçekten önemli bir çalışma.” diyor. Sesli betimleme yapılacak ilk uzun metrajlı film ise Derviş Zaim’in, Cennet’i Beklerken adlı yapımı. İlk çalışmalarda bir filmin betimlemek için tekrar kurgulanması yaklaşık bir aylık bir zaman almış ancak bundan sonrakilerin iki haftada sonuçlanacağını belirtiyor Önalan.


EN FAZLA ENGELLİ KARADENİZ’DE

Devlet İstatistik Enstitüsü’nün 2002 yılı özürlüler araştırmasına göre, Türkiye’de engelli nüfusun toplam nüfusa oranı yüzde 12,9. Bunlar arasında ortopedik, görme, işitme, zihinsel, dil ve konuşma engellilerin oranı yüzde 2,58; süregelen bir hastalığı olanların (kronik rahatsızlık) oranı ise yüzde 9,70. Yaş grupları açısından bakıldığında ise ilerleyen yaşlarda engelli olma oranının arttığı görülüyor. Ortopedik, görme, işitme, konuşma ve zihinsel engelde erkeklerin, süregelen hastalıklarda ise kadınların oranı daha yüksek. Medeni duruma bakıldığında ise süregelen hastalığı olanların evlenme oranlarının, diğerlerine göre çok daha yüksek olduğu görülüyor. Bu tip hastalığı olanların sadece yüzde 7,43’ü hiç evlenmemiş. Diğer grupta ise hiç evlenemeyenlerin oranı yüzde 34,41. Engellilerin en fazla bulunduğu bölge yüzde 3,22 ile Karadeniz, kronik hastalığı olanların en yoğun oldukları bölge ise yüzde 10,90 ile Marmara. Engellilerin iş gücüne katılımı ise sadece yüzde 21,71; kalan yüzde 78’lik kesim ise çalışamıyor. Engelli nüfus içinde görme engellilerin oranı ise yüzde 11,75. Bu oran iki gözü de hiç görmeyenlerin oranı. Tek gözü görmeyen veya iki gözü de az gören engelliler bu orana dâhil değil.

aksiyon
Yayın Tarihi : 3 Şubat 2007 Cumartesi 18:00:36


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?