22
Mayıs
2024
Çarşamba
BİLİM TEKNOLOJİ

İstanbul'da yaz alarmı

Londra Üniversitesinde (University College London) bir çalışma birimi, dünyanın hemen her yerine ilişkin yaptığı kuraklık tahminlerini, internet üzerinden yayınlıyor. 2007 yaz aylarında ise Türkiye'nin batı ve İstanbul'un da içinde bulunduğu, özellikle yurdun kuzey batı kesimlerinde kuraklık ''hat safhada'' yaşanacak.

Londra Üniversitesinin meteorolojik tahminler üzerine uzmanlaşmış bir çalışma grubu, dünyanın hemen her bölgesindeki hava ve yağış durumları gibi meteorolojik bilgilere ilişkin tahminler yapıyor.

Uydudan izleme teknolojileri de dahil son teknoloji ve tahmin yöntemlerini kullanarak çalışma yapan Londra Üniversitesi, bulduğu sonuçları, 1, 3, 6 aylık ya da 1 yıllık ve üzeri tahminler şeklinde, ''Dünya Kuraklık Monitörü'' başlığı altında internet sitesinde yayınlıyor.

Londra Üniversitesinin akademik çalışmalarına güvenen pek çok kişi ve kuruluş, küresel ısınmanın gündemde olduğu son dönemde, üniversitenin, hava tahminlerini yayınladığı internet sitesine büyük ilgi gösteriyor.

Bu sitede yer alan geleceğe ilişkin yağış oranlarıyla ilgili tahminler, harita şeklinde sunuluyor. Haritada koyu kahverengi ile gösterilen alanlar, mevsim normallerine göre o yerin aşırı kurak olacağı, beyaza en yakın ton ise o bölgenin yağış konusunda sorun yaşamayacağı tahminini ortaya koyuyor.Haritalarda koyu renk ''tehlike'', açık renk ise yağış konusunda ''sorun yok'' masajını veriyor.

İsteyen, ''http://drought.mssl.ucl.ac.uk'' internet adresinden bu siteye girip, kuraklıkta son durum tahminleri günlük öğrenebiliyor.

TÜRKİYE'NİN KURAKLIK HARİTASI

İnternet sitesi tarafından yapılan değerlendirmelere göre, bahar aylarında Türkiye'nin batı kesiminde ''az'' düzeyde seyredecek olan kuraklık, İç Anadolu'da ''orta düzeyde'' görülecek.

2007 yaz aylarında ise Türkiye'nin batı ve İstanbul'un da içinde bulunduğu, özellikle yurdun kuzey batı kesimlerinde kuraklık ''hat safhada'' yaşanacak.

Aynı dönemde İç Anadolu'da kuraklık ''az-orta'' düzeyde yaşanırken, Doğu Anadolu ise ''orta-şiddetli'' kuraklıkla karşı karşıya kalacak.Jeoloji Mühendisleri Odası Konya Şube Başkanı Yrd. Doç. Dr. Tahir Nalbantçılar, haritadaki verilerin İç Anadolu'ya özgü çarpıcı tahminler içerdiğini vurguladı.

Yrd. Doç. Dr. Nalbantçılar, şunları kaydetti: 

''Veriler, dikkat çekici bir şekilde önümüzdeki 1 yıl içinde İç Anadolu Bölgesi'nin 'az-orta' derecede kuraklık yaşayacağını, 2 yıl sonra 'az' düzeyinden 'şiddetli' düzeyde bir kuraklığa ulaşacağını, 3 yıl sonra ise kuraklığın 'az'dan 'had safhada kuraklık' düzeyine çıkacağını gösteriyor. Bu da kuraklık konusunda bizi bekleyen tehlikeyi, bir an önce özellikle bölgede su tasarrufuyla ilgili atılması gereken adımların aciliyetini gösteriyor.''

KURAKLIK DERECELERİ

İnternet sitesinde renklerle de anlatılan kuraklık değerleri, şunları ifade ediyor:
Az Kuraklık: Kuraklığa gidiş var. Bitkilerde kısa süreli kuruma ve büyüme yavaşlaması, çok yavaş su açığı verilmesi. Yeşillikler ve bitki tam gelişmez.

Orta Derecede Kuraklık: Yeşillikler ve bitkilerde bazı hasar oluşması, yüksek yangın riski, nehirler, göller veya kuyularda düşük derecede bazı su eksikliklerinin gelişmesi veya yakında olacak olması, gönüllü olarak su kullanımında kısıtlama yapılması, talep edilmesi.

Şiddetli Kuraklık: Yeşillikler ve bitkilerde kayıpların başlaması, çok yüksek yangın riski, su kıtlığının başlaması, su kısıtlamasının önerilmesi.

Had Safhada Kuraklık: Büyük yeşillikler ve bitkilerde kayıpların olması, had safhada yangın riski. Yaygın su kıtlığı veya kısıtlaması.

Olağanüstü Kuraklık: Olağanüstü veya geniş çaplı yeşillikler ve bitkilerde kayıplarının olması. Olağanüstü yangın riski, acil durum oluşturan göl, dere ve nehirlerdeki su kıtlığı.


Susuzluk 300 milyon kişiyi tehdit ediyor

Türkiye'de mevcut su kaynaklarının, kuraklık, çölleşme gibi doğal nedenlerin yanında yanlış arazi kullanımı, bilinçsiz gübreleme, kimyasal ilaçlar, evsel ve endüstriyel atıkların arıtılmadan akarsulara verilmesi gibi nedenlerle kirletilmesinin gelecek için büyük tehdit oluşturduğu bildirildi.

Samsun Ondokuzmayıs Üniversitesi (OMÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Coğrafya Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Cevdet Yılmaz, dünyada canlı hayatının suyla başladığına dikkat çekerek, suyun önemini vurguladı.

Küresel ısınmanın neden olduğu olumsuzluklar nedeniyle su kullanımının öneminin yeniden gündeme geldiğini ifade eden Yılmaz, UNESCO verilerine göre, halen 26 ülkede 300 milyon kişinin ciddi su sıkıntısı ile karşı karşıya olduğunu bildirdi.

Yılmaz, her yıl 5 milyon kişinin de sağlıksız içme suyu yüzünden öldüğünü belirterek, suyun giderek stratejik bir hale geldiğini vurguladı.

Gelişen teknoloji içinde birçok maddenin yerine konulabilecek yeni ürünler ortaya çıktığını, enerji konusunda yeni gelişmeler kaydedildiğini belirten Yılmaz, ancak suyun yerine ikame bir madde bulunmadığını söyledi.

Bu nedenle gelecekte ülkeler arasındaki rekabetin ve savaşların suya dayalı olacağını savunan Yılmaz, "2020 yılında gelişmiş ülkelerde su miktarının kişi başına 10 bin metre küp olacağı tahmin edilmektedir. Türkiye'de günümüzde 1830 metre küp olan bu rakam, 20 yıl sonra 980 metre küpe gerileyecektir. Yapılan araştırmalarda kişi başına yılda bin metre küpün altında su düşen ülkeler, su fakiri ülkelerdir"dedi.
Türkiye'nin durumu

Doç. Yılmaz, halen Türkiye'de kayda değer bir su sıkıntısı bulunmamasına rağmen gelecekte yaşanabilecek su sıkıntısına karşı bazı tedbirlerin şimdiden alınmasının zorunlu olduğunu söyledi.

Türkiye'de nüfus artış hızı ve kentleşme nedeniyle tüketimin arttığını ifade eden Yılmaz, "UNESCO'nun raporuna göre, 2050 yılında dünya nüfusunun üçte ikisi ciddi su sıkıntısı ile karşı karşıya kalacak. Bu nedenle Türkiye olarak bugünden tedbirimizi almak zorundayız. Türkiye'de su kaynaklarının korunması ve sürdürülebilirliğinin sağlanması artık erozyondan da önemli hale gelmiştir. Vatanın sadece toprağı değil, suyu da kutsaldır"diye konuştu.





sabah/aa
Yayın Tarihi : 8 Şubat 2007 Perşembe 12:28:34


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
ayşe tekinbaş IP: 85.97.158.xxx Tarih : 20.02.2007 14:20:24
tabiki diycek bişe bulamıyorum ama şimdiden tasaruf yapmaya başlamamız iyi olur .ilk defa böyle bişe başımıza geliyor