16
Haziran
2025
Pazertesi
BİLİM TEKNOLOJİ

Mapusa bilet: kablosuz internet

Türkiye'de internete Windows kullanarak bağlanan neredeyse herkesin aynı zamanda MSN (Messenger) kullanmasından olsa gerek geçen hafta bu yazılımı da içeren güvenlik açıklarına yönelik yazım birçok forum ve haber sitesinde epey ses getirdi.


Okumayanlar için arşivde duruyor ama en can alıcı noktalarını şöyle özetleyelim: Dijital bilgilerimiz arttıkça depolamak başlı başına bir sorun haline geldi. Buna koruma ve güncel tutma derdini ekleyince sorunlar biraz daha büyüyor. Çalınma, kaybetme bir yana; eski fotoğraflarınızın yedeklerinin bilgisayarınız tarafından okunamamasının ne kadar mümkün ve ne kadar çok sebebe bağlı olabileceğini düşünüdünüz mü?
Bütün bunlar bir yana dosyalarınıza dadananların farkına bile varmadan bir ömür de geçirmeniz olası. Bedene yerleşen parazit misali bilgilerinizi sizinle birlikte bir başkası da internetten anbean takip ediyor olabilir.


Elektronik dünyanın sakinlerinin fotoğraflarını, mektuplarını, mesajlarını, randevularını, adres defterlerini, fikirlerini, paralarını, ilişkilerini; yani neredeyse bütün hayatlarını kaydedip yönettiği bu ortamın herkes için iştah kabartıcı olduğu ortada. Güvenlik güçleri, istihbarat kurumları ya da izleme/fişleme tutkunu gruplar için de öyle olmalı.
Geçen hafta MSN'in her ölçekte takip edildiğini yazmamın üstünden daha bir gün geçmişti ki MSN üstünde yazışırken Başbakan Erdoğan hakkında muhalif görüşlerini dile getiren (biri Kosova'da görevli) 15 polis hakkında soruşturma açıldı. Yapılan açıklamada bunu sağlayanın Emniyet Genel Müdürlüğü'nün casus yazılımı olduğu söylendi. Aynı yöntemle şimdiye kadar bazı terör hücreleri de etkisiz hale getirilmişti. Peki nedir bu yöntemler?


Bizde polislerin başını yakan casus yazılımlardan biri Kanadalı bir meslektaşlarının Microsoft'a başvurusundan yola çıkarak geliştirilmiş bir çözüm. CETS adını taşıyan yazılımın açılımı 'Child Exploitation Tracking System'; yani 'Çocuk İstismarı Takip Sistemi'.


Çocuk pornografisiyle mücadele eden polislerin teknik çaresizliğini gidermeyi amaçlayan CETS şimdiye kadar bu illeten mustarip Kanada, Endonezya, İngiltere, İtalya, Şili, Brezilya gibi bir dizi ülkede 2005'ten bu yana kullanılıyordu. Bu sene Türkiye'de de kullanılmaya başlandı. Yaptığı şey belirli anahtar kelimeleri her ortamda aramak, kullananları bulup takip etmek.


Elbette MSN'i takip etmek için CETS kadar komplike bir çözüme gerek de yok. Polis teşkilatı bunun için zaten başka yazılımlar kullanıyor. Hatta sizin de kullanabileceğiniz bir tanesinin adresini de geçen hafta vermiştim. İnternette onlarca alternatif bulabilirsiniz.


Eğer illa birileriyle bu şekilde iletişim kurmak isterseniz MSN dışında Skype, Gizmo gibi bir şey kullanın çünkü şifresiz çalışan bir tek o var. İlla MSN diyorsanız da yine geçen hafta verdiğim getir.net/6es adresindeki bedava yazılımı yükleyin ve iletişimi şifreleyin. Gayet masum işlerle uğraşsanız bile izlenmek, dinlenmek, takip edilmek hoş olmamalı.


Kimsenin bunlarla uğraşmayacağı gafletine de düşmeyin sakın; geçenlerde Alman polisi bile Skype'ı izleyip dinleyemediklerinden dert yanıyordu. ABD örneklerine girmeyeyim bile.


İlerde bu örneklere döneriz yine ama şimdilerde daha önemli bir derdimiz var: Şubat ve mart ayında yazdığım iki yazıda değindiğim kablosuz internet sülükleri (getir.net/6es ve getir.net/ekh adreslerinden okuyabilirsiniz). Yani evinizde, işyerinizde her yerden kullanabilmek için kablosuz modemin ucuna bağladığınız internetinize sizden habersiz ortak olan asalaklar.


Erişimi şifrelemediyseniz geçmiş olsun ama şifrelemiş olmanız da her zaman güven verici değil. Zira hepimiz biliyoruz ki bu şifre denilen meret türlü şekillerle kırılıyor. Ama günün sonunda o ağ üstünde yapılıp edilen her şeyden kanun hat sahibini sorumlu tutuyor. Yani birisi sizin kablosuz ağınıza bağlanıp Başbakan'a sövüp sayınca, çocuk pornosu sitelerinin altını üstüne getirince ya da kanun dışı herhangi bir şey yapınca polis memurlarının elinde sizin adresiniz yer alıyor. Size de o an o işi yapanın siz olmadığınızı ispatlamak kalıyor. Bol şans ve sabır dilerim...


İnternet üstünde işlenen suçlarla ilgili yeni düzenlemeleri içeren 5651 sayılı kanuna göz atınca müşterilerine beleş internet dağıtan kafe, restoran ve benzeri yerleri de aynı senaryodan dolayı zorlu
günler beklediği anlaşılıyor.
İnternet kafeleri hesaba katmıyorum bile. Onların işletmecilerini herhalde sonunda kurşuna dizmeyi ya da yakmayı önerecekler. Azıcık kafaları çalışsaydı Dalmaz Center hesabı kumarhane işletir, hem daha çok kazanır hem de rahat ederlerdi.
Uzun lafın kısası internette dikkatli olun; hatta bugünlerde daha da dikkatli olun. Zira olmadık olaylar zincirinin sonucunda bilgilerinizden, anılarınızdan, mahremiyetinizden, paranızdan; daha beteri itibar ve özgürlüğünüzden olabilirsiniz.

M. Serdar Kuzuloğlu/Radikal
Yayın Tarihi : 27 Aralık 2007 Perşembe 07:57:22


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?