16
Mayıs
2024
Perşembe
BİLİM TEKNOLOJİ

Timsahlar neden ağlar?

Veteriner hekim ve cerrah olan Samira Alasgarova, dünyayı beraberce paylaştığımızı unuttuğumuz vahşi yaşam dostlarımızı tanıtıyor...

 

Alasgarova'nın  MİLYON YILLIK YAŞAM SÜRDÜREN TİMSAHLAR  başlıklı yazasını ilgiyle okuyucağınız umarız..

GEÇMİŞLERİ
Dinozorların torunları timsahlar evrim sürecinde kaplumbağalar gibi değişikliğe uğramadan günümüze kadar gelmişlerdir. Dıştan kertenkele görünümlü bu iri yapılı canlıların yaşam biçimleri ilginçtir.
Reptil sınıfında yer alan timsahların ( Crokodilia) 3 cins ve 23 türü vardır. 7-9 metre uzunluğunda Nil timsahı, 6 metre uzunluğunda Deniz timsahı ve 7 metre uzunluğunda Mississipi alligatoru en meşhur ve en tehlikelileridir.


NERELERDE YAŞARLARTropik ve subtropik bölgelerde yaşarlar: Amerika, Afrika, Güney ve Doğu Asya ve Orta Avustralya bataklık, nehir, göl, akarsular ve kenarlarında rastlanmaktadır. Hem kara, hem de sucul yaşama uyum sağlamışlardır.


NASIL GÖRÜNÜRLER
Son derece kalın ve keratinize olmuş derilerinin üstü dikleşen kemiksi pullarla örtülüdür. Bacakları vücutlarına oranla daha kısa ve kalındır. Bu nedenle de ağır hareket ederler. Çene-burun bölgesi geniş ve uzundur. Yandan basık ve uzun kuyrukları suda kürek vazifesi görür. Güçlü dişlerle bezenmiş, çok kuvvetli çeneleri vardır. Gözler, burun ve kulaklar başın üst kısmında bulunur. Timsahlar avlarını güçlü çeneleri arasına sıkıştırıp suya çekerek boğarlar. Hayatları boyunca yenilenen 60 adet dişleri vardır. Etoburdurlar. Avlarını çiğnemeden parçalar halinde yutarlar. Taze etin sindirimi zor olduğu için bazı türler avlarını gömerek çürümelerini bekler.


FİZYOLOJİ
Timsahlar soğukkanlı canlılardır. Kalpleri 4 bölmelidir. Bu özelliklerinden dolayı timsahlar soğukkanlı grup canlılardan sıcakkanlı grup canlılara geçiş grubu olarak kabul edilmişler. Vücut ısıları çevre ısısına göre değişir. Soğuk mevsimlerde metabolizmaları yavaşladığı için beslenmeleri de durur. Aylarca, hatta bir yıl beslenmeden yaşayabilirler. Timsahların sindirim sistemi kanatlı sindirim sistemine benzer. Mide içinde önceden yutulan ve besinlerin öğütülmesini sağlayan mide taşları-gastrolitler mevcuttur. Bu taşların bir diğer fonksiyonu ise timsahların yüzerken ağırlık merkezlerini kontrol etmektir. Karmaşık yapılı akciğerlerinin oksijen depolama kapasitesi yüksektir. Beyinleri gelişmemiş, ceviz büyüklüğündedir. Beynin koordinasyon, duyu ve solunum merkezleri iyi gelişmiştir. Timsahlar suda yüzerken rahatça etraflarını görür, işitir ve solunum yapabilirler. Karada vücutlarını zor taşımalarına rağmen suda iyi yüzerler. Gündüzleri dinlenir, çoğunlukla gece avlanırlar. Gözbebekleri dikey olduğundan gece de iyi görürüler. Suya daldıkları zaman burun ve kulak delikleri birer kapakla örtülür. Ağzın gerisinde bulunan bir kıvrımı damaklarına yapıştırarak soluk ve yemek borularını birbirinden ayırabildiklerinden su altında bile ısırıp yiyebilirler. Kurak mevsimlerde bataklık çamurlarına gömülüp uykuya dalarlar. Yaş gruplarına göre avlanma tercihleri de değişir: genç grup timsahlar daha çok omurgasızlarla beslenirler, orta yaş gurubu timsahlar kanatlı ve sürüngenleri avlayarak beslenirler, en irileri en tehlikeli olanları olup, memelilerle beslenirler. Tükettikleri yiyeceklerin %60’nı vücutta enerji kaynağı yağ olarak depolar, böylece uzun zaman beslenmeden hayatta kalabilirler.


TİMSAHLARIN RENK DEĞİŞİMİ:
Sabah saatlerinde güneşlenmek için sudan karaya doğru ilerler. Timsahların günün farklı saatlerinde derileri farklı renk değişiklikleri gösteriyor. Sabah karaya çıkan timsahın derisi koyu kahve-gri, siyah renktedir. Timsah derisi güneşin etkisiyle ısındıkça kirli yeşil renge dönmeye başlar ve yırtıcı sıcaktan bunalmaya başladığında derisinin rengi açık kum rengine dönüşür.


TİMSAHLAR NEDEN AĞLAR?
Eski efsaneye göre bir timsah avını yuttuktan sonra yas tutarmış. Bu tabirin gerçekle hiçbir ilgisi yok ve samimiyetsizliği ifade etmektedir. Timsahların ağlama görüntüsü aslında fizyolojik bir olaydır, vücutta biriken fazla tuzlar göz kenarında bulunan bir çift bez sayesinde dış ortama akıtılmaktadır, bu görüntü ise timsahın gözyaşı akıttığı izlenimini bırakır.

 


KROKODİLİNOM:
Çiftleşme mevsiminde erkek rakipler dişiye sahip olmak için dövüşürler. Bu olay kavgalar sırasında birçok timsah ağır yaralanır, fakat yaraları enfekte olmaz. Kanlarında bulunan koruyucu madde “krokodilinom” sayesinde yaralar çabuk iyileşir ve enfeksiyon engellenmiş olur.


HASTALIKLARI
Doğada timsahlar birçok hastalıklara yakalanmaktadırlar. En yaygın hastalıkları D vitamini eksikliğine bağlı Ca kaynaklı kemik hastalıkları, deri problemleri, iç ve dış paraziter enfestasyonlar, metabolizma problemleri ve vitamin-mineral kaynaklı ağız içi kanamalar ve yaralar. Tek yönlü beslenmeleri karaciğer ve safra keselerinde hastalıklara yol açar.


YAVRULARINI ASLA TERKETMEZLER
Ergenliğe ulaşma yaşları 10-11 yıldır. Mayıs-haziran aylarında dişi çiftleştikten sonra kıyıdaki bir kumlukta açtığı çukura 20-60 arası yumurta bırakıp, çukuru kapatarak nöbet bekler. Yumurtadan yavruların çıkma süreci 85-105 günü bulabilir, bu süre içinde dişi beslenemediği için kilo kaybeder. Zaman zaman erkek timsah dişisini ziyaret eder. Yavrular yumurta kabuğunu kırmaya hazır olunca, kurbağa sesi çıkararak annelerine seslenirler. Yavru timsahların burunlarının ucunda yumurta kabuğunu kırabilmelerine yardımcı olacak sivri uçlu dişleri vardır. Yumurtadan çıkar çıkmaz, bu diş hemen dökülür. Dişi kumları açarak yumurtadan yavruların çıkmasına yardım eder. Yavruların cinsiyetleri çevre ısısına göre değişir. Isı arttıkça yumurtadan çıkacak yavrunun cinsiyeti erkek, daha düşük ısılarda ise yumurtadan çıkan yavruların cinsiyeti dişi olarak belirlenmişti. Korumasız yavrular 6-8 haftalığına ulaşıncaya kadar anne ve baba tarafından dış tehlikelere karşı korunurlar.


UZUN YAŞARLAR
Yaşam süreleri 80-100 yıl kadardır. Avlanılma sebebiyle ortalama ömürleri 50 yıla kadar düşmüştür. 

SOYLARI TEHLİKEDE
Görünüşleri, sinsice görülen avlanma biçimleri ve yarattıkları korku nedeniyle timsahlar bu dünyada pek de şanslı sayılmazlar. İnsanlar değerli derileri, etleri ya da çoğu kez korkutucu oldukları için timsahları avlarlar. Devam eden küresel ısınma milyonlarca yıl yaşamlarını sürdüren kaplumbağa ve timsahların nesillerini tehdit ediyor. Sıcaklık artışı gelecek kuşaklardaki cinsiyet oranını bozarak kaplumbağalarda sadece dişilerden, timsahlarda ise sadece erkeklerden oluşan ve soylarını devam ettiremeyecek populasyonların oluşmasına neden olacak. 


samirales@hotmail.com

samira alasgarova/kenthaber
Yayın Tarihi : 3 Kasım 2007 Cumartesi 17:04:13
Güncelleme :3 Kasım 2007 Cumartesi 17:27:52


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
nirva IP: 85.97.180.xxx Tarih : 8.12.2007 14:32:38

sevgili samira uzun süredir yazdığın tüm yazılarda olduğu gibi bu yazında da bizi aydınlattın. çok başarılısın bu yazıların devamını bekliyorum. başarılar