16
Mayıs
2024
Perşembe
BİLİM TEKNOLOJİ

Türk, ucuz teknoloji sevdalısı

Media Markt’ın uyguladığı indirimli satış kampanyasına akın ederek izdiham yaratan “dar gelirli Türk teknoloji sevdalısı”nın psikolojisini analiz eden uzmanlar, halkın teknoloji açlığının “küreselleşmenin kaçınılmaz sonucu” olduğu teşhisinde bulundu.


Harry Potter’ın kitaplarının piyasaya çıkışında ya da iPhone’un lansmanında, ABD ve Japonya gibi ülkelerde yaşanan kuyruklara ekranlardan aşina olan Türk tüketicisi, kendi ülkesi sınırları içerisindeki ilk benzer deneyimini Media Markt ile yaşadı. İki gün önce Ümraniye’de açılan ve Sanayi ve Ticaret Bakanlığının hakkında yanıltıcı reklam yapıp yapmadığını mercek altına almak üzere inceleme başlattığı elektronik market Media Markt’ta ucuz fiyatlar yüzünden izdiham yaşandı. Ürünlerden almak için bir gece öncesinden mağazanın önünde beklemeye başlayan müşteriler, stoklar bitince cam ve kepenkleri kırdı. Görevliler biber gazı ve köpeklerle müdahale etti, çeşitli medya kuruluşları şaşırtıcı olaya geniş yer verdi. NTVMSNBC, teknolojik ürünlere yoğun talebin psikolojik yönünü Radikal gazetesi teknoloji yazarı Serdar Kuzuloğlu, Uzman Psikolog Emre Konuk ve ODTÜ Sosyoloji Bölümü öğretim görevlisi Prof. Dr. Sibel Kalaycıoğlu ile konuştu:

Serdar Kuzuloğlu, Radikal gazetesi teknoloji yazarı

TEKNOLOJİYE ÇOK PARA VERMEYİ SEVMİYORUZ
Media Markt’taki izdiham teknoloji merakının yanında, ucuza alıp spot piyasalarda satarak kar etme amacı taşıyan insanların yoğun ilgisinden de kaynaklandı.
Aslına bakarsanız, Türkiye’de teknoloji takipçiliği en çok cep telefonu tüketiminde görünüyor. En çok satan teknoloji ürünleri yine en ucuz ürünler, yani bunlara da çok para vermiyoruz. Örneğin i-pod kullanımı birkaç binlerde Türkiye’de. Pahalı ürünleri tüketen grup çok geniş bir kitle değil. Üst düzey gelir grubuna ait olan kişiler bunları kullanabiliyor, çünkü, örneğin yurtdışına gittiklerinde bu ürünleri alabiliyorlar. Yoksa, Türkiye’den getirtmek istediğinizde vergisi yüksek oluyor, erişiminiz zor.

TÜKETİM SARMALI
Teknoloji tüketiminin iki yansıması var Türkiye’de. Birincisi, pazar sürekli gelişime muhtaç, o yüzden tükettirmek zorunda. Bu da ihtiyaç olmayanları da ihtiyaç gibi göstermeyi gerektiriyor. Örneğin cebimizde müzik taşımak, bir ihtiyaç gibi gösteriliyor; sonra cebimizde müzik taşımak yetmiyor, cebimizde binlerce şarkı taşımak istiyoruz ve bunlar kollektif kabul görüyor; sorgulamaya zaman bulamıyoruz. Bilgisayar ve internet sahibi olmak da bunları tetikliyor: Eğer bilgisayarınız varsa mp3 çalarınız da olmalı ya da cep telefonundan internete de girebilmelisiniz. Bu bir sarmal... Son dönemlerde teknoloji mağazalarının sayılarının çoğalmaları da bundan.

TEKNOLOJİ DEMOKRASİYİ DE GETİRİYOR
İkinci yansıma da şu. Teknolojinin herkes tarafından kullanılması toplum katmanları arasındaki çizgiyi belirsizleştiriyor. Refah düzeyi düşük kesim belki yüksek kesimin kullandığı arabaya binemez ama kendini sıkarsa onların kullandığı cep telefonunu kullanabilir. Yani teknoloji, bazı statü sembollerini de daha ulaşılabilir kılıyor. Teknoloji demokratik ve etkileyici, çünkü sınıf ve sınırları ortadan kaldırıp, aynı paydada olmayan insanları bir araya getirebiliyor; bir chat odasında mesela... Media Markt’ta da gördüğümüz bu ulaşım heyecanı da buna bağlı.
Uzman Psikolog Emre Konuk, Davranış Bilimleri Enstitüsü

TEKNOLOJİ AİLE İLİŞKİLERİNİ DÜZENLİYOR
Herhangi bir zamanda belli bir bütçesi olan her insan giyim eşyası bulabilir ama laptop bulamaz. Terapilerde en sık rastladığım şeylerden biri: Anne babalar için en önemli konulardan biri eve popüler teknolojik cihazların, en azından bilgisayarın girmesi, çocukları geri kalmasın diye. Mesela öğretmeni internette yapması için çocuğa ödev veriyor. Ya da çocuk bilgisayarı başkalarında da görüyor, istiyor. Bu olanaklara bir kesim sahip, bir kesim sahip değil. Sahip olan kesim daha hızlı adım atıyor.

YEREL VE KÜRESEL ÖZENME
Dolayısıyla bir özenme söz konusu. Teknolojiye sahip olmak isteği, Türk tüketicisinin dünyadaki yükselen bir trende ulaşmak isteğinden kaynaklanıyor. Örneğin çok ileri fonksiyonları olan bir cep telefonu alıyorsunuz, ama bu fonskiyonların sadece yüzde 10’unu kullanıyorsunuz. Telefona daha düşük fonksiyonlu bir telefon size yetmediği için değil, “başkasında var, bende de olsun” diye bakılıyor. Eskiden insanları sürükleyen başka semboller vardı, giyim, araba gibi, şimdi de teknoloji var. Anne babaların başka ailelerde de görerek eve bilgisayar almaya çabalamaları gibi, ülke olarak da küresel trendlere bu şekilde ulaşmaya çalışıyoruz.
Prof. Dr. Sibel Kalaycıoğlu, ODTÜ Sosyoloji Bölümü

KARABORSANIN DA ETKİSİ VAR
Media Markt’ta yaşanan kuyruklar ve izdihamın benzerleri Ankara, İstanbul ve İzmir gibi büyük şehirlerde, özellikle genç nüfusun da yoğunlukta olduğu yerlerde yaşandı. Ankara’da da bir bilgisayar mağazasının indirime girmesiyle kuyruklar oluştu. Gençliğin teknolojiye büyük ilgisi var. İstanbul’da yaşanan Media Markt’ta bir de karaborsa etkisi olduğunu da düşünüyorum. Toptan alıp taşraya satmayı düşünen, aracı karını hesaplayanlar akın etti ki mağazanın kapısında bile satışlar olmuş diye duydum.

70’DEN 70’E MERAKLIYIZ
Sanayi toplumunun gelişmesi ve eğitimin artmasıyla teknoloji artık hayatımızın her aşamasında var. 70 yaşındaki insan da, faturasını evden ödeyebiliyor ve bu kolaylığa kavuşmak için elinden geldiği kadarıyla teknolojiye aşina olmaya çalışıyor. Kimlik numaraları çıktı, her iş onlarla görülüyor mesela.

TEKNOLOJİNİN DAYANILMAZ CAZİBESİ!
Enformasyon teknolojilerinin günlük hayatımıza girmesi insanı küreselleştiren bir eylem oldu. Bu teknoloji dilini bilmek gerekiyor ve insanlar bu sembolik dile de yatkınlık göstermeye başlıyor. Bu durumda da gençler avantaj sağlıyor. Teknoloji sadece hayatımızı kolaylaştırmıyor, aynı zamanda da yönetiyor. Garip bir çekicilik bu.

Küreselleşmenin ve teknolojinin bu kadar yayılması, hem bilgiyi ve insanı ulaşılabilir kılıyor, hem de insan ulaşılmak istemiyor. Bu da Media Markt örneğinde olduğu gibi teknolojinin dayanılmaz cazibesinden kaynaklanıyor.

Küreselleşen her ülke gibi, Türkiye’nin de durumu bundan farksız. Hem küreselleşmenin kaçınılmaz sonucu, çünkü teknolojiye duyarsız kalamıyorsunuz. Hem genç nüfus var, hem eğitim artıyor ve teknolojiyle tanışma yaşı düşüyor.

Afşin Yurdakul/ NTV-MSNBC
Yayın Tarihi : 28 Eylül 2007 Cuma 14:15:01


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
hüseyin erdoğan IP: 88.233.179.xxx Tarih : 28.09.2007 14:32:26

Toplumun teknolojiye ilgisi ile satınalma gücü arasındaki çelişki asıl problemdir.