26
Mayıs
2024
Pazar
EĞİTİM

KOLEJLER SINAVINA SON... YA TERCİHLER?

Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, Antalya’da, hem de özel okulların toplantısında, veliler için adeta işkenceye dönüşen özel okul sınavlarını kaldırdıklarını açıkladı. Ama pek çok açıklaması gibi bu da eksik kaldı. Tamam, artık, kolejler de SBS ile öğrenci alacak. Peki, asıl “işkence“ nedeni olan tercih ve kayıt maratonu ne olacak? Bu sorunun cevabı hâlâ yok. Önümüzdeki günlerde toplantı yapılacakmış da, orada karar verilecekmiş! Yani kafalarında hâlâ bir şey yok ki açıklamadılar.

Anadolu liseleri ile kolejler arasındaki gel-git nedeniyle yaşanan işkencenin birinci müsebbibi sınavlar ise ikinci ve daha önemli olanı da farklı tercih listelerinin hazırlanmasıdır. Bu yüzden sınavın kaldırılması tek başına bir anlam ifade etmez. Tercih sisteminin de tıpkı üniversiteye girişte olduğu gibi birleştirilerek, tek liste ve merkezi yerleştirmeye dönüştürülmesi gerekir.

Yabancı okullar dışında, kontenjanının tamamını dolduran özel okul sayısı yok denecek kadar az. Yani onların sınav ve tercih sisteminin içine girmelerinin de bir anlamı yok. Zaten sınav sisteminin içine girseler de, istedikleri gibi öğrenci almaya devam ediyorlar.

Sistemin zaafa uğramaması için bir dizi önlem almak kesinlikle şart. Eğer bazı yeni kurallar getirilmezse sınavın kaldırılması bir işe yaramaz. İşte getirilmesi gereken kurallardan bazıları:

- Tek sınav tek tercih listesi

- Merkezi sistem ile asil ve yedek kayıt dönemi

- Bu sisteme giren özel okulların da bu iki kayıt dönemi dışında öğrenci almamaları

- Sistem dışında öğrenci alacak özel okulların da kayıt dönemleri aynı dönemde başlayıp, aynı dönemde bitmeli

- İlköğretim başarı puanı uygulaması ya anadolu liselerinde de kaldırılmalı ya da özel okullara da getirilmeli.

- 8. sınıf SBS puanıyla öğrenci alınacaksa, aynı sınavı iki farklı puanı olmamalı.

MEB ile özel okullar arasında yılan hikâyesine dönen bu serüven bakalım nasıl sonuçlanacak? Bakan Çubukçu gerekeni yapıp, veli ve öğrencilerin yaz işkencesine son mu verecek yoksa ara bir kararla ne şiş yansın ne de kebap mı diyecek? Bunu hep birlikte göreceğiz.
Ve umarız bu konuda kulisler değil, akıl üstün gelir...

Öğretmen atamaları?..
Son 10 yıldır neredeyse her şubat ayında öğretmen ataması yapılıyordu. Önceki ay, MEB bir karar aldı ve ağustos ayında tek atama dönemine geçileceğini duyurdu. Bu durum ne etikti ne de yasal. Alınan karar doğruydu ama zamanlaması yanlıştı. Yüz binlerce öğretmen tedirgin oldu. Kampanyalar başlattı ve bakanlık geri adım atmak zorunda kaldı. Ama tükürdüğünü de yalamak istemedi. Oysa hatadan dönmek de bir erdemdi. Yapmadılar...

Önceki gün MEB’den yapılan yazılı açıklamayla, ağustosun yanı sıra haziranda da bir atama yapılacağı ve 10 bin öğretmen alınacağı duyuruldu. Ama öylesine eksik bir açıklama ve ikinci atama yapılacak tarih öylesine yanlıştı ki, kafalar daha da karıştı. Tıpkı özel okullar sınavında olduğu gibi. Tamam, Bakan Hanım konulara vakıf olmayabilir. Tüm bu ayrıntıları bilmiyor ve düşünmüyor olabilir. Peki ama bürokratlar ne için varlar?..

Haziranda yapılacak bir kadrolu atamaya, muhtemelen yüzde 90 ağırlıkla sözleşmeliler atanacak. Peki ya onlardan boşalan kadrolar ne olacak? O belli değil. Oysa bugüne kadarki uygulamada, boşalan kadrolara hemen bu atamalardan sonra ek sözleşmeli alımı yapılıyordu. Yine öyle yapılmalı ve muhtemelen yapılacak da. Ama bu konuda hâlâ bir açıklama yok. Ve ek atama yapılacağı açıklansa bile hazirandan sonraki takvim yetersiz. Hem 2008 KPSS’lerinin geçerliliği hem de ağustos ataması nedeniyle.

Bu yüzden haziran ataması mart ya da nisana çekilmeli ve hemen sonrasında da boşalan sözleşmeli kadrolara ek alım yapılacağı açıklanmalıdır. Yoksa atılan bu adım da boşuna atılmış olur ve büyük üzüntü yaratmaya devam eder.
Özetin özeti: Önemli kararlar alınıyor. Bazen dayatma şeklinde bazen de geri adım atılarak. Ama sanki hepsinde bir şeyler eksik. Vatandaşın duyguları, düşünceleri ve beklentileri hiç dikkate alınmıyor. Başbakan Erdoğan keşke valiler için yaptığı konuşmasının bir benzerini bakanları ve bürokratlar için de yapsa!..

Abbas Güçlü - Milliyet
Yayın Tarihi : 29 Ocak 2010 Cuma 17:30:44


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?