25
Mayıs
2024
Cumartesi
EĞİTİM

ATAMA YAPILACAKMIŞ... MIŞ MIŞ...

Öğretmenler ve veliler, Milli Eğitim Bakanlığı'na hiç ama hiç güvenmiyor. Zira bir gün söyledikleri ertesi güne uymuyor

Ülkemizde hükümetlerin hemen hepsi abuk subuk uygulamalara, hak gasplarına, yalan söylemlere başvuruyor. Ama hiçbiri bu uygulamalarda, bu hükümete yetişemez herhalde.

Eğitim sisteminin içinde olanlar, hele hele de öğretmen ataması bekleyenler, bu saçma, bir gün A deyip ertesi gün Z deme olaylarını çok sıkça yaşadılar son sekiz senelik süreçte.
İşte bunun son örneği: Daha düne kadar Şubat ataması yapılmayacak, bu sene sadece Ağustos ayında atama yapacağız diyen bakanlık, 26 Ocak’ta yaptığı açıklamayla Şubat ataması yerine Haziran’da 10 bin kişilik bir atama yapacağını duyurdu.

Dört boyut
Kuşkusuz bu açıklamayı başta biz İşsiz ve Güvencesiz Eğitimciler Platformu’nun (İGEP) çalışmalarının ardından oluşan güçlü bir kamuoyu baskısı sonucunda yaptılar. Fakat bakanlığın yaptığı açıklamadan anladığımız kadarıyla, yapılacağı söylenen 10 bin kişilik alım, 2010 içerisinde yapmayı taahhüt ettikleri 40 bin kişilik alımın içerisinden yapılacak bir alımmış.

Bu açıklamaya biz platform olarak dört boyutta karşı çıkıyoruz:
1. Bir kere 2010’da yapmayı taahhüt ettikleri 40 bin kişilik alım, ihtiyaç göz önüne alınacak olursa devede kulak. Yaptığımız araştırmalara göre ülkede öğretmen ihtiyacı 400 bin civarında. Açıkta bekletilen öğretmen sayısı ise en az 300 bin. Öyleyse Şubat’ta 150 bin, Ağustos’ta da 150 bin olmak üzere 300 bin alım yapılmalı. Kimse bize bütçe yok demesin. Füzeye, imama, polise bütçe bulanlar eğitime de bulabilirler diye düşünüyoruz. Üstelik her ağzını açan bizim en önemli sorunumuz eğitim derken...

2. Bizim kendi aramızda “kepaze sınavı” dediğimiz, onlarınsa KPSS dediği sınav derhal kaldırılmalı. Zira bekletilen öğretmenler alınsa dahi açık kapanmıyor.

3. Bizim “KPSS sınavını kaldırın” talebimizi, yerine getirmeyecek olurlarsa, bu sefer de yapacakları alımı Haziran ayından Şubat ayına almak zorunda kalacaklar. Çünkü küsuratlı puanlarla kadrolu atamayı bekleyen binlerce öğretmen, Haziran atamasında atanıp atanmayacağını bilemeyeceğinden tekrar sınava hazırlanmak zorunda ve öğretmen bekleyen yüz binlerce yavrumuz da öğretmensiz kalacaktır.

4. Açıkta bekletilen yüz binlerce öğretmen, atamalarının kadrolu-güvenceli olarak yapılmasını talep ediyor. Hükümet yetkilileri ise zaman zaman sözleşmeli öğretmenlik uygulamasının kaldırılması için hazırlıklar içerisinde olduğunu söylese de yapmış oldukları, son beş yıl için öngörülen strateji planlarının “İnsan Kaynakları” bölümünde, “Millî Eğitim Bakanlığının sözleşmeli öğretmen-personel istihdamı, eğitim arzını esnekleştirmesi ve öğretmen sıkıntısı çekilen yerlerin ihtiyaçlarının karşılanması açısından bir çözüm olarak öngörülmüştür”. Zaten Merkezi Yönetim Bütçe Kanuna göre bir önceki yıl boşalan kadronun sadece yüzde 50’si alınabiliyor. (Bu sayı geçen sene yüzde 25’ti, 2010 bütçe görüşmelerinde yüzde 50’ye yükseltildi. AKP iktidara geldiğinde ise bu rakam yüzde 80 idi.) Bu gerçek bilindiğine göre, yapılan hesaplamalara göre hükümet bu yasadan dolayı zaten bu yıl maksimum 20 bin kadrolu öğretmen alımı yapabilecektir. Öyleyse kadrolu alımda samimi olduğunu göstermek isteyen hükümet bu kanunu bir an önce değiştirmelidir.

Yukarda da açıklamaya çalıştığım gibi eğitim sistemi, özelde de öğretmen istihdamı iflas etti. Öğretmenler ve veliler bakanlığa güvenmiyor. Zira bir gün söyledikleri ertesi güne uymuyor. Biz İGEP olarak bu karanlık gidişatı aydınlığa çevirmenin yolunun basın açıklamalarıyla gerçekleşmeyeceğini düşünüyoruz. Bu gerçeği de bize Tekel işçileri gösterdi. Bizler de bu mantıkla 22 Ocak’ta üç günlük oturma eylemimizle birlik olacağımızı söylediğimiz Tekel işçileriyle dayanışmamızı 9. günde sonlandırdık.

Tekel işçileri ile yan yana gelmemizin kuşkusuz özel anlamı var bizim için. Çünkü Tekel işçileri güvencesizliğe, sendikasızlığa ve taşeronlaştırmaya karşı duruyor. Bizler de sözleşmeli ve ücretli öğretmenler, dershane öğretmenleri ya da işsiz öğretmenler olarak aynı hedefteyiz. Öyleyse Tekel’in yaktığı ateşi harlayalım, çünkü birlikten kuvvet doğar, çözümleri de kuvvet sağlar. www.igep.biz

KADİR AYDEMİR: İGEP kurucularından

Radikal
Yayın Tarihi : 14 Şubat 2010 Pazar 23:35:12


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?