Sezer, yasanın çıkarılmasına gerekçe gösterilen özel okullardaki kontenjan boşluğunun doldurulacağı yönündeki dayanağa tarikat ve cemaat okullarını ima ederek, eğitim kalitesini ve çağdaşlığını kanıtlamış özel okulların kontenjan sorunu yaşamadığını, kontenjan sorununun "kimi çevrelerce değişik amaçlarla" kurulmuş okullarda yaşandığını vurguladı.

Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, devletin hizmet satın alma yoluyla özel okulları desteklemesini öngören yasa düzenlemesini veto ederken, "kalitesini ve çağdaşlığı"nı kanıtlamış özel okulların değil, "kimi çevrelerce değişik amaçlarla kurulmuş" özel okullara devlet kaynaklarının aktırılmasının söz konusu olacağına dikkat çekti.

Cumhurbaşkanı Sezer, Özel Öğretim Kurumları Kanunu'nu 12'nci maddesi nedeniyle veto ederek, tekrar görüşülmesi amacıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne gönderdi.

Sezer, Özel Öğretim Kurumları Kanunu'nun 12'nci maddesini veto etmesine gerekçe olarak, çağdaş devletin temel işlevlerinden biri olan eğitimin özel kurumlara bırakılmasını gösterdi. Daha önce de 10 bin yoksul öğrencinin özel okullarda okutulmasına ilişkin yapılan düzenlemeyi geri gönderdiğini anımsatan, bu yasanın da aynı içerikle hazırlandığına dikkat çeken Sezer, devletin eğitim işlevinin Anayasa gereğince özel öğretim kurumlarına devredilemeyeceğini vurguladı. Yasanın 12'nci maddesinin hizmet satın alma yoluyla devletin temel işlevini özel eğitim kurumlarına bıraktığını kaydeden Sezer, vetosuna cemaat ve tarikatların özel okullarını da ima ederek gerekçe gösterdi.

"KİMİ ÇEVRELERİN" OKULLARININ KONTENJANI BOŞ

Sezer, yasanın çıkarılmasına gerekçe gösterilen özel okullardaki kontenjan boşluğunun doldurulacağı yönündeki dayanağa da yanıt vererek, kontenjan sorununun "kimi çevrelerce değişik amaçla kurulmuş" özel okullarda yaşandığını bildirdi. "Eğitim kalitesini ve çağdaşlığını" kanıtlamış özel okullarda kontenjan sorunu yaşanmadığını vurgulayan Sezer şöyle dedi:

"Ülkemizde eğitimin kalitesini ve çağdaşlığını kanıtlamış kimi özel okullara ilginin büyük olduğu, giriş sınavının ardından çok kısa sürede kontenjanlarını doldurdukları bilinen bir gerçektir. Bu okullarda, hizmet satın alma yöntemiyle öğrenci okutulması olanağı bulunmadığına göre, öğrencilerin, kontenjanlarını dolduramayan, kimi çevrelerce değişik amaçlarla kurulmuş özel okullara gönderilmesi kaçınılmazdır. Bu durum, bir yandan, bu özel okulların Devlet kaynaklarıyla desteklenmesi, öte yandan da laik, demokratik Türkiye Cumhuriyeti niteliklerine uygun olmayan düşünce yapısına sahip insanların yetiştirilmesi anlamına gelmektedir."