18
Mayıs
2024
Cumartesi
EĞİTİM

Danıştay, o kararı bozdu

Danıştay 8. Dairesi’nin müfredatın değiştiğini gerekçe göstererek zorunlu din dersine herkesin girmesine olanak veren kararı ardından daha önce görülen davalar tekrar gündeme geliyor.

Danıştay 8. Dairesi, bir vatandaşın başvurusu üzerine, ilköğretim 5. sınıfta öğrenim gören çocuğunun “din dersinden muaf tutulması” yönünde karar veren Antalya 3. İdare Mahkemesi'nin kararını, mevcut müfredatın din eğitimi değil, din kültürü ve ahlak bilgisi öğretimi niteliği taşıdığı gerekçesiyle esastan bozdu.

Danıştay 8. Dairesi'nin oy birliği ile aldığı karar Antalya Milli Eğitim Müdürlüğü ve Muratpaşa Kaymakamlığı'na ulaştırıldı.

Kararda, ilk ve ortaöğretim kurumlarında okutulması öngörülen din kültürü ve ahlak bilgisi derslerinde Alevi İslam inancı, felsefesi ve kültürü ile ilgili bilgilere de yer verilmesi istemiyle 22 Haziran 2005 tarihinde başvuru yapıldığı hatırlatıldı. Bu başvurunun ardından ilk ve ortaöğretim kurumlarında okutulan din kültürü ve ahlak bilgisi ders kitaplarının sosyolojik ve pedagojik yönden incelendiğinin belirtildiği kararda, bilirkişi incelemesinin ardından 2005-2006 eğitim öğretim yılında 4, 5, 6, 7 ve 8. sınıflar için hazırlanan ders kitaplarının Talim ve Terbiye Kurulu'nun kararıyla yürürlükten kaldırıldığı, 2007-2008 eğitim öğretim yılında da yeni programın yürürlüğe girdiği vurgulandı.

Aynı yıldan itibaren okutulan ders kitaplarında din öğretiminde bir mezhebin veya tarikatın esas alınmadığı, kitapların genel olarak mezheplerüstü yaklaşım esas alınarak hazırlandığının altını çizen Danıştay 8. Dairesi kararında, derste okutulan kitaplarda yer alan İslam ile ilgili bilgilerde de Kur'an ve Hz. Muhammed merkezli birleştirici bir yol izlendiği, hiçbir mezhep veya oluşuma atıfta bulunulmadığı anlatıldı.

Danıştay 8. Dairesi, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ve 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu'nun 12. maddesinde hiçbir ayrım yapılmadan tüm vatandaşlar için din kültürü ve ahlak bilgisi dersinin zorunlu tutulması karşısında davacının çocuğunun bu dersten muaf tutulması isteminin reddinde mevzuata aykırılık görülmediği yönünde karar aldı.

- Davacı avukat: “Aile ateist bir aile”-

2008 yılında müvekkilleri adına Muratpaşa Kaymakamlığı'nı mahkemeye veren avukat Nusret Gürgöz, kararın hukuka aykırı olduğu düşüncesiyle süresinde karar düzeltme talebinde bulunduklarını bildirdi. Gürgöz, karar düzeltme talebinin geri çevrilmesi durumunda konuyu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi(AİHM)'ne taşıyacaklarını kaydetti.

Gürgöz, Danıştay 8. Dairesi'nin, Hasan ve Eylem Zengin'in 9 Ekim 2007 tarihinde AİHM'ye yaptığı başvurudan sonra müfredatta düzenleme yapıldığı için daha önce onadığı kararları bozmaya başladığını da anımsatarak, şunları kaydetti: “Danıştay 8. Dairesi, bunun eğitim değil bir öğretim olduğu ve hiçbir inanca pozitif ayrımcılık yapılmadığı gerekçesiyle mahkeme kararını bozdu. Biz bu kararın aksine, Avrupa İnsan Hakları ve Temel Özgürlüklerin Korunması Sözleşmesi'nin 9. maddesinde belirtildiği üzere hiçbir dini inancın kendi iradelerinin dışında öğretilemeyeceğini düşünüyoruz. Burada tartışılması gereken bir şey daha var: Dava dilekçemizde ailenin Alevi olduğuna dair hiçbir ibare yok. Biz felsefi inançlarına aykırı olduğu için dava açtık. Aile ateist (tanrı tanımaz) bir aile, dinsel tüm inançları reddediyor. Aile Alevi olsa dahi bu yapılan öğretim değil, eğitimdir. Dini inanç eğitilir, öğretilmez.”

Gürgöz, AİHM'nin ilgili maddesinin, Sünniler, Aleviler, Yehova Şahitleri, Budistler yanı sıra hiç bir dine inanmayanları da kapsadığını ve insanların inanma özgürlüğü kadar inanmama özgürlüğü olduğunu vurguladı.

Gürgöz, “Sünni bir aile bile 'Ben çocuğuma din eğitimi verilmesini istemiyorum' derse onun tercihine saygı duyulmalıdır. Özetle devlet, hiç kimseye dini zorla öğretemez ve eğitim de veremez” iddiasında bulundu.

AA
Yayın Tarihi : 31 Ağustos 2012 Cuma 18:28:32
Güncelleme :31 Ağustos 2012 Cuma 18:31:40


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
ahmet IP: 88.241.50.xxx Tarih : 7.09.2012 13:06:52

 o karar bozulur yenisi alınır hiç farketmez bir kere din dersi denen ders genel kültür veren bir ders dünyadaki dinleri tanıtıyor içeriğini iyi biliyorum semavi dinler semavi olmayan dinler diye ayrılıyor bu dinlerin inanışlarını anlatıyor yani merak eden varsa öğrensin ama ben budistin hıristiyanın musevinin konficyusun dinine meraklı değilim ki bana zorla öğretilsin  seçmeli olsun isteyen öğrenir isteyen öğrenmez ha pozitif bilim olsa mesela türkçe matematik fizik  meslek dersleri bunları insan öğrenmek zorundadır zira o öğrendiklerini geliştirerek yarın hayatını kazanacak ekmek yiyecektir budistin dinini öğrenmek bana ne sağlayacak ha ders ahlak dersi olsa sadece ona bir şey demem zira ahlak anlayışına her alanda ihtiyacımız var ahlak öğretilmeli hatta haftada 5 saat öğretilmeli  bazıları hemen diyecek ahlak dininden türemedir malesef öyle değil bütün dinler şunu söyler ve tavsiye eder ve yayılma aşamasında tüm dinler bu realiteyi uygulamışlardır  bu realite şudur amaca ulaşmak için her yol mübahtır bu anlayış ahlakı tavsiye eden ama fırsat bulunursa her türlü ahlaksızlığın din adına yapılabileceğini tavsiye eder  ve  dünyadaki dini anlayış bu sebeple  ahlaken eksik ve zayıftır . anlamayana örnek vereyim dünyaya mesaj vermek isteyen koyu hırştiyan liderler kiliseyle afrikadaki cocukları gezerler dünya çocuklarına önem verdiklerini göstermek isterler kilisede yanlarındadır ama aynı sahıslar libyada ırakta afganistanda kosavada öldülen milyonlarca çocuğu görmezden gelmişlerdir malesef din ve dindar budur  bu   ahlakı cocuğuma öğretemessiniz öğretecekseniz önce kendinize çeki düzen vereceksizniz yoksa kenara çekilin kendi çocuğuma ahlakı ben öğretirim her halukarda daha ahlaklı bir cocuk yetiştirim vatanına milletine dünyaya saygı duyan ahlaklı bir insan olur hangi amaç olursa olsun ahlakı kenara bırakmayan   bir nesil olur yoksa bu anlayışla yetişirse yarın beline  bomba koyup filistinde pazar yerinde kendini patlatan bir müslüman olur yada  pazar kilisye gidip günah çıkardıktan sonra  pazartesi çocuk katletmeye çıkan bir lejyon askeri olur  yada  cumartesi havraya gidip pazar  insan avına çıkan bir siyonis  ve en acısı  bazı güçlerin paralı terörsütü olup insan seçmeden öldüren terörüs  olur kısaca  lütfen ahlaksızlar ellerini  çocuklarımızdan çeksinler  danıştayda doğru karalar alsın siyasi kararlarla yanlışa imza atmasınlar