Bağımsız Eğitimciler Sendikası Başkanı Gürkan Avcı, okul kayıtlarında zorunlu bağışları engellemek için başlatılan "e-kayıt" sisteminde velilerin yaşamakta olduğu sıkıntılar nedeniyle sinir krizi geçirdiğini ve bu uygulamanın amacına ulaşmadığını açıkladı. 

Avcı yaptığı açıklamada, Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik'in, "her şey internet üzerinden kolay olacak, veliler kayıt parası ödemek zorunda da kalmayacak" yönündeki sözlerini hatırlattı. Avcı, fakat velilerin eskisinden daha çok yorulduğunu ve hatta bazı velilerin sinir krizleri geçirdiğini savundu. Avcı, bilgisayarı olmayan veya kullanmasını bilmeyen velilerin, çocuklarının kayıtlarını internet kafelerde 5-10 YTL karşılığında saatlerce sıra bekleyerek, sistemde yaşanan aksaklıklarla boğuşarak gerçekleştirmeye çalıştığını kaydetti. 

VELİLER SİNİR KRİZİ GEÇİRİYOR 

Avcı, çocuklarını evlerinden uzak bir şehirde veya semtte okutmak durumunda olan veya çocuğunu çalıştığı işyerine yakın bir okula göndermek zorunda olan anne babaların ise tamamen mağdur olduğunu ifade etti. Bu uygulamayla fiziki olanakları gelişmiş, tam donanımlı varlıklı semt okullarında yalnızca zengin aile çocuklarının eğitim alması sağlandığını belirten Avcı, eğitimde fırsat eşitliği ilkesinin çiğnendiğini kaydetti. Bir çok velinin, internet üzerinden kayıt yaptırdıktan sonra ikametgah belgesinin yeterli görülmediğini belirten Avcı, velilerin elektrik ve su faturasının da istenmesi yüzünden "isyanları oynadığını" belirtti. 

ZORUNLU BAĞIŞ ORTADAN KALKMADI 

Okul kayıtlarının "e-kayıt" sistemiyle yapılması uygulaması "zorla kayıt parası" istemine engel olamadığını savunan Avcı, velilerin, internet üzerinden yaptıkları kayıt formunun yazıcı çıktısını okula onaylatmak için geldiklerinde "zorunlu bağış" ile karşı karşıya kaldığını vurguladı. 

NE ŞİŞ YANSIN NE KEBAP POLİTİKASI 

Avcı, açıklamasına şöyle devam etti: "Sayın Bakan bir taraftan velilere kayıt parası vermeyin diyor, öte yandan da okulların zaruri ihtiyaçları için para göndermiyor. Okul idarecileri de adeta veliden dilenir hale geliyor. Yani sayın bakan, geçmiş yıllarda olduğu gibi bu yılda, "ne şiş yansın, ne kebap" politikası izlemeye devam ediyor."