22
Mayıs
2024
Çarşamba
EĞİTİM

İ.Ü. Rektörü Parlak: Laiklik teminatımızdır

İstanbul Üniversitesi (İÜ) İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mesut Parlak, Cumhuriyet dışında hiçbir sistemin, Türkiye'nin gereksinimlerine cevap verebilecek özellikle olmadığını vurgulayarak, Cumhuriyet kazanımları ve laikliğin Türkiye’nin geleceğinin teminatı olduğunu bildirdi. 

İstanbul Üniversitesi, Cumhuriyet’in 84. yıldönümünü Fen Fakültesi Konferans Salonu’nda düzenlenen törenle kutladı. Tören, Cumhuriyet’in kurucusu Ulu Önder Atatürk ve şehitler için saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. 

Törenin açılış konuşmasını yapan İÜ Rektörü Prof. Dr. Mesut Parlak, etnik kökenleri ne olursa olsun aynı kaderi paylaşan, omuz omuza savaşan herkesin Türk ulusunun asli parçası olduğunu belirterek, ''Dini ve etnik kışkırtmalarla bu birliği parçalamaya, dost veya düşman hiç kimsenin gücü yetmeyecektir'' dedi.
Parlak, Cumhuriyet'in, Türk ulusu için köklü bir toplumsal değişim olduğunu vurgulayarak, Türk ulusunun Cumhuriyet yönetimi ile başarılı olduğunu ve başarılarını da sürdüreceğini vurguladı.
Cumhuriyet'in bugün vazgeçilmez ve alternatifi olmayan bir siyasi sistem olduğunu kaydeden Prof. Dr. Parlak, şöyle devam etti: 

''Kuruluşundan bugüne kadar, hiçbir zaman Cumhuriyet çıkmaza girmemiş, büyük bir bunalım yaşamamıştır. Elbette her toplumda rejim muhalifleri olabilir ve onlar bu isteklerini farklı şekillerde sergilerler. Fakat Türkiye Cumhuriyeti büyük bir rejim bunalımı yaşamadığı gibi, yaşaması da mümkün değildir. Cumhuriyet dışında hiçbir sistem, Türkiye'nin gereksinimlerine cevap verebilecek özellikle değildir.''

‘Laiklik, birliğimizi sağlıyor’

Laikliğin, toplumsal birlik ve bütünlüğün sağlanmasına katkıda bulunduğuna dikkat çeken Parlak, ''Atatürk ilkeleri, Cumhuriyet kazanımları ve laiklik, geçmişte kalan ilkeler değildir. Bu yüzden onlar geleceğimizdir, geleceğimizin teminatıdır'' dedi. 

Prof. Dr. Parlak, son zamanlarda yaşanan terör olaylarının dini değerlere yönelik saldırı ve kışkırtmalarla el ele yürüdüğünü ifade ederek, Türk ulusunun, kendisine yönelik tehditleri ortadan kaldırabilecek güçte olduğunu kaydetti. ''Kanla ve acıyla yoğrulan tarihin, Türk ulusunun her bireyinin genlerine işlediğini vurgulayan Prof. Dr. Parlak, şunları söyledi: 

''Türk ulusunun, milli birlik ve bütünlüğü tehlikeye girdiği zaman, neler yapabileceği asla unutulmamalıdır. Bu ulus, ne pahasına olursa olsun, hangi koşullarda olursa olsun, vatanın bölünmez bütünlüğünü koruyacaktır. Oynanılmak istenen oyun yeni değildir ve çok iyi bilinmektedir. Etnik kökenleri ne olursa olsun aynı kaderi paylaşmış, omuz omuza savaşmış olan herkes Türk ulusunun asli parçasıdır. Tarih onları kederde, tasada ve kıvançta ortak kılmıştır. Dini ve etnik kışkırtmalarla bu birliği parçalamaya, dost veya düşman hiç kimsenin gücü yetmeyecektir.''

‘Cumhuriyet’in dış politikası başarılıdır’

Törende, eski Dışişleri Bakanı ve emekli Büyükelçi İlter Türkmen de ''Cumhuriyetin Dış Politikası'' konulu bir konuşma yaptı. Günümüzde dış politikayı etkileyen jeopolitik konum, tarih ve liderlerin etkisi gibi faktörlere medya ve sivil toplum kuruluşlarının da eklendiğini kaydeden Türkmen, ''Dış politika medyaya tepki şeklinde oluşuyor, bu iyi bir şey değil. Düşünmeye vakit yok, yönetici hemen karar almak mecburiyetinde. Bu da işleri komplike bir hale sokuyor'' diye konuştu. 

Türkmen, 40 yıl boyunca Dışişleri Bakanlığı’nın çeşitli kademelerinde görev yaptığı ifade ederek, bu süre boyunca Sevr tehlikesi görmediklerini, bunun yeni bir buluş olduğunu söyledi. 

Atatürk'ün, zaferini sadece askeri dehası ile değil, diplomatik dehası ile de kazandığını vurgulayan Türkmen, Türk ordusunun NATO'ya girerek modernleştiğini söyledi. Türkiye'nin Kıbrıs politikasını da değerlendiren Türkmen, ''Atatürk'ün Lozan'da yaptığını biz Kıbrıs'ta yapamadık, çözüm gittikçe zorlaştı'' dedi. 

Annan Planı'nın kabul edilmesinden yana olduğunu vurgulayan Türkmen, ''O plan kabul edilip, Avrupa Birliği'ne iki kesimli federasyon şeklinde tek Kıbrıs girseydi, ileride iki devletin kurulması daha kolay olurdu'' dedi.
Konuşmasında Türkiye’nin Irak politikasını da değerlendiren İlter Türkmen, günümüzde artık terörün Siirt, Hakkari ve Tunceli gibi sınırlı bir bölgede devam ettiğini, artık birçok bölgede terörden bahsedilmediğini söyledi. İlter Türkmen,bölgede entegrasyonun önemli olduğunu savunarak, “Sadece hükümetin değil, etnik partinin de dikkatli davranması ve terörü şiddetle reddetmesi gerekir'' görüşünü savundu.

‘1 Mart tezkeresinin reddi taktik hataydı’

Türkmen, 1 Mart tezkeresinin kabul edilmesi halinde o dönemde sınırlı güvenlik bölgesi vücuda getirileceği ve Türkiye’nin Kuzey Irak’ta daha çok söz sahibi olacağını ileri sürerek, ''Bugün yapmaya çalıştıklarımız, o gün yapamadıklarımız. Bunlar taktik hata'' dedi. 

Sınır ötesi operasyona da değinen Türkmen, ''Makul bir operasyonla, operasyon tehdidi ile sonuç alacağız'' diye konuştu. 

Tören, İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı tiyatro sanatçısı Yıldız Kenter'in katılımıyla seslendirdiği ''Atatürk Oratoryosu'' ile sona erdi.

İÜHA
Yayın Tarihi : 10 Kasım 2007 Cumartesi 12:52:45


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?