25
Mayıs
2024
Cumartesi
EĞİTİM

Onlar yasayı bekliyor

ENGELLİ ÇOCUKLAR OKUL, OKULLAR İSE ÖRGÜN EĞİTİM YASASI'NI BEKLİYOR

Yeni ders yılı, engelliler için çözüm bekleyen sıkıntılarla başladı. Minikler okul heyecanı ile okul sıralarını doldururken, onbinlerce engelli çocuklar yasa, yönetmelik, mevzuat sıkıntılarından dolayı evlerinde eğitim alacağı günleri bekliyor.

Milli Eğitim Bakanlığı özellikle son yıllarda engelli çocukları eğitim hayatına kazandırabilmek için kaynaştırma eğitimine ağırlık verdi. Ancak özel eğitim okullarının ülke genelinde yetersiz olması, hafif düzeyde zihinsel yetersizliği olan engelli bireyler için uygulanabilir bir sistem olan "kaynaştırma eğitimi"ne, orta ve ağır düzeyde engelli bireylerin de "sözde" dahil edilmesine sebep oldu. Normal eğitim veren okulların hem fiziki koşullarının yetersizliği hem de alanında uzman, zihinsel yetersizliği olan engelli bireye eğitim verebilecek eğitimcilerin okul kadrolarında yer almaması, engelli bireyin normal okullarda eğitim alabilmesini olanaksız hale getirdi.

Kaynaştırma eğitimine dahil olamayacak durumdaki orta ve ağır düzeyde yetersizliği olan engelli bireylerin durumu daha da zorlaştırıldı. Bu grupta yer alan engelliler, kaynaştırma eğitimi kapsamına alınarak durumlarının önemi göz ardı edildi; kâğıt üzerinde herhangi bir okulda kayıtlı gösterilerek örgün eğitim hakkından mahrum bırakılmaya başlandılar. Bu durumdaki engelli bireyler zaten örgün eğitime devam edemezken, bir de örgün eğitime destek olması için açılan rehabilitasyon merkezlerinden aldıkları ayda 8 seans bireysel, 4 seans da grup eğitimi ile yetinmek zorunda bırakılıyorlar.

ENGELLİ ÇOCUKLAR OKUL, OKULLAR İSE ÖRGÜN EĞİTİM YASASI'NI BEKLİYOR
ENGELLİ ÇOCUKLAR OKUL, OKULLAR İSE ÖRGÜN EĞİTİM YASASI'NI BEKLİYOR
İHA
Yayın Tarihi : 5 Ekim 2010 Salı 13:23:00
Güncelleme :5 Ekim 2010 Salı 17:33:56


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
Gökçe Ok IP: 178.245.254.xxx Tarih : 9.10.2010 00:47:20

ÖZEL ÖZEL EĞİTİM OKULLARININ SIKINTI ve BEKLENTİLERİ

Gökçe Ok
Özel Eğitim Okulları Birliği Genel Sekreteri
Dokuz Eylül Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü

 

Hiçbir gerekçeyle özürlülerin eğitim alması engellenemez.
Özürlü çocuklara, gençlere ve yetişkinlere,
özel durumları ve farklılıkları dikkate alınarak,
bütünleştirilmiş ortamlarda ve
özürlü olmayanlarla eşit
eğitim imkânı sağlanır. (5378/15)

Kabul etmek gerekir ki, engelli bireylerin eğitim-öğretim hakkından ve birey olarak gündelik yaşamdaki vatandaşlık haklarından tam ve eşit olarak yararlanma süreci, cumhuriyet tarihi boyunca pek de sistematik olmayan bir takım düzenlemelerle, açıkçası geçiştirilmeye çalışılmıştır. Ve yine kabul etmek gerekir ki, özellikle engellilerin temel vatandaşlık haklarından yararlanma süreci, Ak Parti Hükümetleri döneminde ciddiye alınmış ve ilgili yasal düzenlemeler kısmen tamamlanmıştır.

5378 sayılı kanunu bu babda sayabiliriz. Engelli bireylerin sosyal devletin gerektirdiği temel vatandaşlık, eğitim, sağlık vb. haklarının eldesi noktasında bu kanun bir milat teşkil etmektedir.

Bununla birlikte işin özünde ve diğer hakların önünde sayabileceğimiz esas nirengi noktası, engelli bireyin, toplumsal hayata tutunmasını ve entegre olmasını sağlayacak, eğitim hakkıdır. Ve yine kabul etmek gerekir ki, eğitim hakkının genellenmesi ve şartlarının iyileştirelerek, medeni ülkeler seviyesinin üzerine çıkması, yine Ak Parti Hükümetleri döneminde son derece ciddiye alınmış ve bitmek tükenmek bilmeyen bir enerjiyle çözüm yolları ve yöntemleri arttırılmıştır.

Engelli bireylere, gerek özel özel eğitim okullarında ve gerekse özel eğitim kurslarında tamamen ücretsiz ve devlet teminatı ile Milli Eğitim Bakanlığı gözetiminde destek eğitimi hakkının verilmesi, kamuoyundaki tabirleriyle özürlü maaşı ve evde bakım maaşlarının verilmesi bu anlayışın tezahürü olmuştur.

Şüphesiz yeterli olmasa da, bunların düşünülmüş, yasal güvence altına alınmış ve uygulanmış olması dahi, engelli ailelerinin, engelli bireylerin, engellilere hizmet veren eğitim kurumlarının ve camiasının ve tüm toplumun takdir etmesi ve desteklemesi gereken bir gerçekliktir. Bu gerçekliğin tebrik ve takdir edilmesi, bu düzenlemelerin sahibi olan Ak Parti Hükümetlerini onore edeceği gibi, yeni hayati düzenlemeler için daha da cesaretlendiricektir. Ayrıca, gelecekte yasama ve yürütme ve hatta yargı da engellilere hizmet verecek olanların çıtayı düşürmemelerine sebep olacaktır. Herşeyden önce, bu desteği yüksek bir sesle dile getirmek, insanî, ahlakî ve medenî bir vicdan borcudur.

Bu bağlamda, engelli bireylerin eğitiminden sorumlu ve sistem içinde yadsınamayacak değeri bulunan, Özel Özel Eğitim Okullarının, yönetim ve eğitim uygulamalarında yaşadığı çok ciddi sıkıntıyı ve bu kurumların acil beklentisini özetlemek isteriz:

SORUN: Ak Parti İktidarı çok mantıklı ve haklı gerekçelerle, bir anlamda da müktesabatının altına imza koyduğumuz AB kritelerinin sağlanması noktasında, eğitimde özel işletmeciliği destekleyeceğini sayın Başbakanımız başta olmak üzere, birinci ağızlardan çok defalar deklare etmişlerdir. Hatta bu konu da çıkartılan yasal düzenleme, malum sebeplerle AYM tarafından maalesef reddedilmiştir. Aynı şekilde, sorunu bir ölçüde tanımlayan ve çözümleyecek olan, sayın Hüseyin Çelik döneminde yayınlanan Kasım 2008 Genelgesi de, bu sefer aynı malum zihniyetin, rehabilitasyon merkezi işletmecileri içindeki temsilcileri tarafından Danıştay’da iptal ettirilmiştir. Bu malum zihniyetin sahiplerine göre gerekçe eşitlik ilkesinin sözde zedelenecek olmasıdır. Yani, onlara göre, engelli ve sağlıklı bireyler eşittir! Hâlihazırdaki uygulamaya göre; Özel Özel Eğitim Okulları, ilgili yasası bulunmadığı için, yönetmeliklere göre, engelli çocuklarımızın ilköğretim okulu olmalarına ve aylık 120 saat müfredat eğitimi vermekle yükümlü olmalarına rağmen, aylık 8 saat ders ve destek eğitimi vermekle yükümlü Özel Eğitim ve Rehabilitasyon kursları ile aynı statüye mahkûm edilmektedirler. Bir an için, özel eğitime muhtaç bir engelli çocuğun ebeveyni olduğunuzu düşünün! Yavrunuzun, aylık 120 saatlik bir eğitim almasını mı, yoksa 8 saatlik bir derse mahkûm olmasını mı istersiniz? Aradaki farkın mukayesesi bile mümkün değildir. Akıl ve izan sahibi hiçbir kimseyi de tatmin ve mutlu etmeyeceği de aşikârdır. Bu özel özel eğitim okullarına kayıt yaptırmayı bekleyen ve eğitimi devlet tarafından karşılanacak olan en az 70.000 çocuğumuz ve ailelerinin beklentileri çok büyüktür. Ayrıca, sayıları 100 civarında olan bu okulların, işletmecilik açısından dayanmaları, artık mümkün değildir.

BEKLENTİ: 12 Eylül 2010 referandumunda halkımızın verdiği destekle Anayasal güvence altına alınan, engelli bireylere uygulanacak olan pozitif ayrımcılık ilkesi, ivedilikle, engelli bireylerin Temel Eğitim Kanununun çıkartılması yönünde uygulanmalıdır. Zorunlu eğitim çağına (okul öncesini de kapsayacak şekilde, 6-14 yaş) gelmiş olan engelli bireylerin eğitimini üstlenen, Özel Özel Eğitim Okullarının, destek eğitimi (rehabilitasyon) faturası değil, ilköğretim okulu faturası kesmesinin sağlanması için, Milli Eğitim Bakanlığı’nda bekleyen yasa teklifinin, TBMM’de kabul edilerek yürürlüğe girmesinin sağlanması ve bu okullara verilecek ödeneğin 2011 bütçesinde planlanarak, en azından Ocak 2011’den itibaren tahsis edilmesi beklenmektedir.